Tiyatro oyuncusu neden çıkar sahneye?
İnatla…
Delice bir çabayla..
Para için mi?
Hayır.
Bizimki gibi bir ülkede…
Simit satsa daha çok para kazanır insan.
***
Sinema oyuncusu?
Sinema oyuncusu niçin oynar?
Ressam niçin resim yapar?
Heykeltıraş niçin mermere şekil vermeye çalışır?
Yazarlar niçin yazar?
Sayfalarca?
Gece, gündüz…
Aklını yitirmiş gibi…
Delirmiş gibi…
Çıldırmış gibi…
***
Çok sorulmuştur bu sorular sanatçılara.
Ressama…
Heykeltıraşa…
Oyuncuya…
Yazara…
Kimse sormasa bile sanatçı kendi kendine sorar.
Niçin?
Niçin?
Niçin?
Hiçbiri,
'Zengin olmak için,' dememiştir.
Ve çoğu da, 'vatana millete faydalı olmak' türünden…
Baştan savma sözlerle geçiştirmiştir, bıkkınlıktan.
Ama şu bir gerçek ki…
Pek çok sanatçının hoşuna gider insanlar tarafından tanınmak.
***
Mesela Bukowski'yi, gittiği barlardan birinde barmen tanımış.
'Bara yollandım. Dev gibi zenci bir barmen… İçkimi söyledim ve barmene,
'İçkimi bitirdikten sonra kozlarımızı paylaşır mıyız?' dedim.
Gülümsedi.
'Bukowski!'
'Beni tanıyorsun?'
'Pis Moruğun Notları sütununu devamlı okurum.'
'işe bak…'
***
Beni de bizim mahalle bakkalı tanımıştı.
Ekmek sardığı gazetedeki fotoğrafı gösterip, o zamanlar ekmek gazete kağıdına sarılırdı,
'Komşu,' demişti, 'bu sensin!'
Gülecek bir şey yok!
Öyle!
Tanınmak…
Mühimdir tanınmak!
En azından…
Mahalle bakkalı tarafından…
Ne demişti şair?
Orhan Veli?
'Neler yapmadık şu vatan için!
Kimimiz öldük;
Kimimiz nutuk söyledik.'
Neler yapmadık şu insanlık için?