Ülkemizde olmaz, yapılmaz olarak görülen ne varsa maalesef olmaya da yapılmaya da devam ediyor. Daha bir on yıl öncesine kadar dokunulmaz olarak görülen ve gerçekten de dokunulmaması gereken askeri fabrikaların özelleşme yolu açıldı. Yıllardır ulusal savunmamızın en önemli stratejik tesislerinden biri olan Sakarya'da kurulu Tank Palet Fabrikası (MSB Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü 1. Ana Bakım) Resmi Gazete'de yayınlanan 481 sayılı karar (20 Aralık 2018) ile özelleştirme kapsamına alındı.
Söz konusu fabrika Türk Harb-İş Sendikasının örgütlü ve toplu iş sözleşme yetkili bir işyeri olan Tank Palet Fabrikası, 714'ü işçi 1000'e yakın çalışanın bulunduğu ülkemizin tank ve paletli araç tamir, bakım, üretim ve modernizasyonunun yapıldığı tek fabrikadır; son derece yüksek teknolojinin uygulandığı, tüm özellikleriyle benzersiz bir savunma tesisidir.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanlığına (MSB) ait Sakarya'daki 1. Ana Bakım Fabrikası'nın özelleştirme kapsamına alınması yönünde karar aldı. Karara göre, 1 milyon 804 bin 131 metrekare alanda bulunan askeri fabrika, işletme hakkının 25 yıllığına verilmesi yoluyla özelleştirilecek.

Tank-Palet Fabrikası'nın çokuluslu ya da yerli sermaye kuruluşlarına 25 yıl süre ile işletme hakkı satılarak özelleştirilmesi, ülke ekonomisine ve özellikle ulusal savunmaya yapılmış bir darbe olarak görmek gerekir.

Ulusal savunmada en önde gelen fabrikanın özelleştirilme gerekçesi ülke kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasının sağlanması, fabrikanın işletme verimliliğinin artırılması, yeni iş ve üretim imkanları oluşturmaya yönelik yatırımların özel sektör tarafından yapılması gösterildi!!. 31 Aralık 2019'a kadar özelleştirmenin tamamlanacağı belirtilen karara göre, fabrikayı devralacak olan şirket, TSK'ya mal ve hizmet üretecek ve yeni yatırımlar yapacak.!! Nerden bakılsa tartışılacak nerden bakılsa tutarlı olmayan bir karar var ortada.

Bunun yanı sıra görülmesi gereken Tank-Palet Fabrikası'nın özelleştirilmesi, ülke savunması için en önemli fabrikalardan birinde çalışan işçilerin ve tüm çalışanların iş güvencesini, kazanımlarını ve geleceğini yok edecek tehlikeli bir karar olmasıdır. Ve özelleştirilecek yer anlamında bir rant kapısı olmasıdır. Hem de inanılmaz bir rant kapısı!

Peki bu rant kapısında ne olacak? Parasal olarak değeri ölçülemeyecek mallar uygun tabirle haraç mezat satılabilecek. Çünkü satış yapılacak yerlerin karşılaştırma yapabileceğin başka bir karşılığı yok. Tank Palet Fabrikasını ele alalım. Türkiye'de başka bir örneği var mı bu tesislerin? Yok. Öyleyse neye göre değer belirleyeceksiniz? Neye göre zarar/kar hesabı yapacaksınız? belli değil. Özelleştirme İdaresinin belirlediği tespitlere inanmak zorundasınız. Neler yaşanacağını söyleyebilen var mı? O da yok. Ne olacağını söyleyeyim, bu tesisleri alıp işleyebilecek bir iki firma var Türkiye'de. Onların lobi çalışması ile de stratejik önemi büyük olan bu yerleri elden yok pahasına çıkartacaksınız. Her özelleştirme olayında vuku bulduğu gibi olacak olan durum, devletin geçici para ihtiyacı giderilmiş, ekonomi geçici süreyle ayakta tutulmuş, gerçek değerini asla bulmayan mal varlığı elden çıkmış olacak. Bu işyerlerinin çalışanları elemanlarının başına gelecekler ise kimin umurunda! Onların söz hakkı bile olmayacak gelişmeleri yazarlarsa gazete haberlerinden öğrenecekler!
Yukarıdaki ifadeleri bu köşede Sakarya Tank Palet fabrikasının özelleştirme kapsamına alınmasından hemen sonra kaleme almıştım. Maalesef o günden bugüne söylediklerimizin tamamına yakın gelişmeler oldu ve Ethem Sancak Katar ortaklığı Tank Paket işletmesini devir aldı. İşyerinde çalışan işçilerin bir bölümü tayin isteyerek ayrılmak zorunda kaldı. Yaşanan gelişmeler tam bir özelleştirme örneği olmasına rağmen Devlet büyüklerimiz halen bunu yalanlamaya çalışıyor. Özellikle son günlerde Ethem Sancak ağzı ile vatanseverlik yapmaya kalkanlar Doğu Perinçek gibi ne dediği anlaşılmayan bir adamla aynı şeyleri söylemeye başlayınca yukarıdaki satırları hatırlatmak istedim.

İnşallah her şeye rağmen biz yanılır, rezil rüsva oluruz da memleket kabus görmez.. Yoksa hem savunma sanayiimiz için çok stratejik bir fabrikamızı, hem de paha biçilemez arazilerini özellikle de Katar-Kuveyt eli ile küresel sermayeye kaptırırız.