Türkiye için yaşamsal önem taşıyan bir Yerel Yönetim Seçimleri süreci yaşıyoruz.
Ancak ne yazık ki medyamızda seçimlerle ilgili olarak kamuoyunun dikkatleri daha çok kısır siyasal tartışmalara çekiliyor.
Seçim sürecinin ve ülke sorunlarının özüne inerek yapılan değerlendirmeler ise medyada yer bulamıyor ya da sistemin çeşitli yasaklarıyla karşılaşıyor…
Bu nedenlerle, yazımda geçen bazı terim ve kavramları '…izm' ya da '…tör' ile biten ifadelerden uzak kalarak, olabildiğince yalın olarak kullanmaya çalışacağım.
Bu bağlamda, konumuzda adı geçen 'Tek Adam Sistemi': 'Bir ülkedeki siyasal gücün bir tek kişinin elinde toplanması anlamındadır…'
'Yerel Yönetim' ise: 'Ülkedeki kent, ilçe, belde ve köy halkının ortak gereksinimlerini karşılamak için oluşturulan/seçilen yönetim birimleridir…'
Amacımız, duyarlı yurttaş sorumluluğu içinde bilinçlerimizi ve umutlarımızı paylaşmaktır.
TEK ADAM SİSTEMLERİNİN ORTAK ÖZELLİKLERİ
İnsanlık tarihinin geçmişinde ve günümüzde dünyanın çeşitli ülkelerinde değişik isimler altında uygulanan 'Tek adam sistemlerinin' ortak özellikleri şöyle özetlenebilir:
  • Sistemin başında, olağanüstü yetkilerle donatılmış ve kendisine yüceltilmiş yetenekler yüklenmiş bir 'kişi' vardır.
  • Toplumsal yaşamın üç temelini oluşturan 'yasama, yürütme ve yargı güçleri' tek kişinin elinde toplanmıştır.
  • Toplumsal yaşamda 'Merkezden yönetim sistemi' uygulanır, 'Yerinden yönetim sistemi' yoktur ya da etkisizdir.
  • Sistemde 'Dinsel ya da etnik kışkırtmalar' öne çıkarılır.
  • Sistemde 'Baskı, tehdit, korkutma vb.' yöntemler yaygındır.
  • Daha çok 'Az gelişmiş demokrasilerde' görülür…
YEREL YÖNETİMLER DEMOKRASİNİN BEŞİĞİDİR
Dünya demokrasi çevrelerinde son yıllarda Yerel yönetimlerle ilgili olarak sıkça kullanılan bazı değerlendirmeleri kısaca anımsayalım:
  • Çağdaş demokrasi öğretisinde 'Katılımcılık ve çoğulculuk' demokrasinin temel ilkeleri olarak kabul ediliyor ve bu bağlamda 'Yerel yönetimler demokrasinin beşiğidir…' deniliyor.
Toplu yaşamın ilk dönemlerinden beri insanlığın yönetim deneyimleri 'o beşikte' büyümüştür.
O beşikte biriken deneyimler sürecinde bugün insanların bir arada mutlu yaşamalarının en iyi yolunun; 'Eşitlik ve özgürlük ortamında, yetkileri ve sorumlulukları paylaşmaktan geçtiği…' sonucuna varılmıştır.
Ve görülmüştür ki, insanlığın en büyük buluşu olan 'demokrasinin' en somut uygulamaları 'yerel yönetim' alanında gerçekleşiyor.
Çünkü yerel yönetimlerdeki işlerin planlama, uygulama, denetleme gibi tüm aşamalarında genellikle 'doğrudan demokrasi' uygulanmaktadır.
  • Çağdaş yönetim bilimi verileri 'Yerinden yönetim' uygulamalarının daha işlevsel ve verimli olduğunu ortaya koyarak, 'Yerel yönetimlerin görev ve yetkilerinin artırılmasını' öneriyor.
  • Diğer yandan, 'Yereldeki toplumsal yatırımların ve hizmetlerin merkezi hükümetlerce değil, yerel yönetimler tarafından gerçekleştirilmesinin maliyet ve verimlilik açısından daha avantajlı olduğu…' bir yönetim bilimi gerçekliği olarak çoğunlukla kabul ediliyor…
  • Gelişmiş ülkelerdeki toplumsal yaşam içinde yerel yönetimlerin ağırlıkları giderek artıyor.
TÜRKİYE'DE YEREL YÖNETİMLER
Gelişmiş demokrasilerde çok yaygın olan ve güçlü yetkilerle donatılan yerel yönetimler Türkiye'de, Belediyeler ve İl Özel İdareleri olarak örgütlenmiştir.
Köyler, en küçük yerel yönetim birimi olmakla beraber, köylerin ihtiyaçları çoğunlukla merkezi hükümet ya da il özel idarelerince karşılanmaktadır.
Belediyeler illerde, ilçelerde ve beldelerde örgütlenmektedir. Belediyeler, nüfusu 5.000 ve üzerinde olan yerleşim birimlerinde kurulabilir. İl ve ilçe merkezlerinde belediye kurulması zorunludur.
İl Özel İdareleri, her ilde, il sınırları içinde belediyelerin sorumlu olmadığı alanlardan sorumludur.
AKP/RTE iktidarının 2012 yılında yaptığı ve 2014 yerel seçimlerinden sonra uygulamaya giren yasal düzenlemeyle 'Büyükşehir Belediyesi olan illerde İl Özel İdareleri kaldırılarak; yetki ve görevleri Büyükşehir Belediyelerine devredilmiştir.'
Aynı uygulama kapsamında nüfusu 5 binden az olan beldelerdeki belediyeler de kapatılmıştır.
2018 yılı verilerine göre Türkiye'nin Mülki İdare Bölümlerinin sayısal durumu şöyledir:
İl 81, İlçe 919, Büyükşehir Belediyesi 30, İl Belediyesi 51, Büyükşehir'e Bağlı İlçe Belediyesi 519, İlçe Belediyesi 400, Belde Belediyesi 397, Mahalle 32052, Köy 18333.
Büyükşehirlerde il özel idarelerinin kapanmasıyla 'Büyükşehir Belediye Meclisi', il düzeyinde tek yerel meclis durumuna gelmiştir.
Ayrıca, AKP/RTE hükümetinin diğer 51 ilde 'Bütünşehir' adı altında Büyükşehir Belediye yönetimine benzer bir yapılaşma oluşturarak, İl Özel İdarelerini ve Köy tüzel kişiliklerini tamamen kaldırma konusunda yasal düzenleme hazırlıkları yaptığı bilinmektedir.
Bu durumda ülkemizde Yerel Yönetimler deyince ortada sadece 'Belediyeler' kalmaktadır.
Özetle, ülkemizde son yıllarda yerel yönetimler alanında yapılan yasal düzenlemeler; 'Yerel demokrasiyi kısıtlayarak, tek adam sistemine zemin hazırlayan uygulamalardır…'
TEK ADAM- YEREL KAHRAMANLARA KARŞI…
Tek adamlar, demokratik yöntemleri sevmezler.
Özellikle 'Yerel Yönetim Seçimleri, tek adamların korkulu rüyasıdır…'
Onun için 'Tek adamlar, kendisine biat edecek yerel adaylar ararlar…'
Yerel adaylar ise 'Yaşadıkları yörede daha kaliteli ve daha demokratik bir yaşam…' arayışındadırlar.
Daha açık söyleyecek olursak, 'Tek adam sistemi ile Yerel yönetim değerleri arasında uzlaşmaz bir çelişki vardır…'
Koskoca bir ülkenin, başkentteki bir saraydan yönetilemeyeceği gerçeğini ortaya koyan yaman bir çelişkidir bu…
Ve bu mücadeleyi er ya da geç mutlaka yerel kahramanlar kazanırlar…
Ayrıca unutmayalım ki, Türk halkının demokrasi ve yerel yönetim birikimi, Tek adam sistemini etkisizleştirecek güce sahiptir.
Ve biliyoruz ki çağdaş insanlığın İnsan Hakları bilinci, tüm sapkın akımları yok edecek güçtedir.
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…