Tepebaşı Belediyesi'nde Eskişehir'i gururlandıran bir ödül töreni yapıldı.

Energy Globe Vakfı tarafından düzenlenen Dünyanın en prestijli çevre ödüllerinden olan 'Ulusal Enerji Küresi Ödülünün 2021 yılı kazananı' Tepebaşı Belediyesi olmuştu.

Tepebaşı Belediyesi, 'REMOURBAN, Lighthouse City of Tepebaşı' projesi ile birinci seçildi. Türkiye'ye ilk kez bu ödülü getiren belediye oldu.

'Çevre Oscar'ı' olarak da adlandırılan dünyanın en prestijli çevre ödülü olarak kabul edilen Ulusal Enerji Küresi Ödülü'nü Tepebaşı Belediyesi'ne, Melih Savaş Yaşam Köyü'nde uygulanan Avrupa Komisyonu'nun birinci nesil ve Türkiye'nin ilk uygulamalı 'Akıllı Şehir Projesi REMOURBAN' getirdi.

'Dünyada eşi yok'

Ödül töreninde konuşan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, 'Tepebaşı Belediyesi olarak bugün yenilenebilir enerji konusunda Türkiye'nin lider belediyesiyiz' dedi ve proje hakkında şu bilgileri verdi:

'Tepebaşı Belediyesi proje kapsamında, var olan bir bölgeyi sosyal bir oluşum için akıllı dönüşüm çerçevesinde yeniledik. Böylelikle Yaşam Köyü'nde gençlerin, yaşlıların, engellilerin, Alzheimer hastalarının ve sanatseverlerin bir araya geldiği bir bölge oluşturduk. Tepebaşı Belediyesi, proje kapsamında Avrupa Komisyonu'ndan kazanılan 5 milyon Euro hibe ile karbon salınımını azaltan 4 adet yüzde 100 elektrikli otobüs, 22 adet hibrit araç ve Paylaşımlı Bisiklet Sistemi'nde yer alan 30 adet bisiklet ile Tepebaşı halkına kamusal ulaşım ve servis hizmeti vermeyi sürdürüyor. Tepebaşı Belediyesi, elektrikli otobüs kullanan ilk belediyedir. Bu bizim prestij projemiz oldu ve Türkiye'nin de tek akıllı şehrini hayata geçirdik. Sadece akıllı şehir değil, tamamlanma sözü verilen 5 yıllık sürede 57 villanın dönüşüm kapsamında yenilenmesinin bitirilerek oluşturduğumuz Yaşam Köyü'nde; Alzheimer hastalarını misafir edecek konuk evinden çeşitli etkinliklerin yapılacağı atölyelere kadar toplumun tüm kesimlerinin sosyal hayata katılmasına yardımcı olacak tesislere yer verdik. Bu projenin dünyada eşi, enderi yok. Melih Savaş'ın ismini verdik ve projemiz ile iftihar ediyoruz. Türkiye'ye ilk kez bu ödülü getiren belediye olduk. Bu gurur tüm Eskişehir'in'.

'Projeyi gördüğümüzde çok etkilendik'

Avusturya Ticaret Müsteşarı Georg Karabaczek ise Tepebaşı Belediyesi'nin ödüle layık görüldüğü REMOURBAN projesini yerinde incelediğinde, kazanılan ödüle layık olduğunu anladığını ifade etti.

Karabaczek, 'Sayın Başkan'ı ve ekibini tebrik ediyorum. Projeyi gördüğümüzde çok etkilendik, böyle bir proje hiç görmedik. Bugün vereceğimiz ödül çevre konusunda ama siz aslında 3 ödül hak ediyorsunuz. Çevre, vizyonerlik ve sosyal yönü ile bir proje' dedi.

Büyükerşen: Tarihe not düşülecek bir tören

Ödül törenine katılan bir konuşma yapan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'a övgüler yağdırdı.

Yılmaz Büyükerşen şunları söyledi:

'Bugün Eskişehir tarihine not düşülecek bir törende hazır bulunuyoruz. Bu, Tepebaşı Belediyemizin baştan beri azim, ısrar ve inatla, hayırlı bir inatla enerji üretiminde örnek bir ilçe belediyesi olarak Eskişehirlilere hizmet tarihine geçmiş bulunuyor. Sevgili kardeşim Ahmet Ataç'ı tebrik ediyorum. Dikkat edilirse, Tepebaşı Belediyesi ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, birbirini tamamlayan projeleri sessiz sedasız hizmete sokmaktadır. Gerçekten Ahmet'in kendi bölgesinde, TOKİ'den kendisine devredilen konutları satıp parasını, olmadık şeylere harcamaktansa, oraları çok hayırlı işlere tahsis etti. Bunlardan bir tanesi Alzheimer merkezidir. İkincisi ise çatılara elektrik üretimi sağlayacak güneş panelleri yerleştirmesidir. Daha sonra da petrole dayanmayan otobüsleri alarak, istendiğinde temiz havası olan bir şehirde yaşanabileceğinin örneğini verdi'.

* * *

Bu uluslararası bir ödül…

Energy Globe Vakfı tarafından düzenlenen ve 180'den fazla ülkeden 2 bin 500'den fazla proje başvurusunun yapıldığı dünyanın en prestijli çevre ödüllerinden olan Ulusal Enerji Küresi Ödülü'nün 2021 yılı kazananı olması haklı olarak tüm Eskişehirlileri gururlandırdı.

Tepebaşı Belediyesi'nin ödülünü Avusturya Ticaret Müsteşarı Georg Karabaczek Başkan Ahmet Ataç'a Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile birlikte verdi.

Eskişehir adına gurur duyulacak ödülü Eskişehir'e getiren Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ı ve projede emeği geçen Tepebaşı Belediyesi çalışanlarını canı gönülden kutluyorum.

* * *

CHP'YE GEÇTİ DİYE TEHDİT EDİLİYORMUŞ

Yıllardır AK Parti üyesi olan Mehmet Kızılinler, üç gün önce partisinden istifa ederek Cumhuriyet Halk Partisi'ne üye oldu.

Yine AK Parti Tepebaşı Belediye Meclisi üyesi olan Meliha Çelik'te CHP'ye katılmıştı.

Şok istifalar Eskişehir'in en önemli gündem maddesi oldu.

Şehirde üç gündür bu istifalar konuşuluyor.

AK Parti'den istifa eden Eskişehir-Bilecik Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Mehmet Kızılinler de Belediye Meclis Üyesi Meliha Çelik'te sıradan bir parti üyesi değillerdi.

Her ikisi de önemli bir kimlik sahibi idi.

Öyle olunca AK Parti teşkilatı ve parti çevresinde şok etkisi yarattı.

Bu iki istifa tam cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri öncesinde AK Parti'ye ne kadar zarar verir veya verir mi bilemem.

Ancak zarar verecek olmalı ki Mehmet Kızılinleri birileri tehdit etmiş.

Çünkü Kızılinler çevresinde sevilen sayılan bir isim.

Geçmiş seçimlerde AK Parti'ye yaptığı çalışmalarıyla ciddi oy topladığını biliyorum.

Bu oyların Cumhuriyet Halk Partisi'ne kayacağına inandıkları için tehdit etmiş olabilirler.

* * *

İstifalar her partide yaşanan olağan durumdur.

İnsanlar yıllarca peşinden koştukları partilerden yeri geldiğinde istifa ediyor.

Yalnızca sıradan partililer değil.

Belediye Başkanları, milletvekilleri, il veya ilçe başkanları da parti değiştiriyor.

Bugüne kadar CHP, İYİ Parti ve diğer partilerden istifa ederek AK Parti'ye katılanlar da oldu.

Ama onları 'Neden AK Parti'ye geçtin' diye kimse tehdit etmedi.

Demokrasilerde bu tür istifalar gayet doğaldır.

Yıllarca partiye hizmet ederken alkışlananlar bugün istifa edince 'tu kaka mı' oluyor.

* * *

Mehmet Kızılinler'in sosyal medyasında yaptığı paylaşım dikkatimi çekti.

İşte o paylaşım:

'İnsanlar dünden beridir CHP ye geçişimi konuşuyorlar. Tebrik için tenkit için ve hatta akıllarınca tehdit için ulaşan pek çok insan oldu bu süreçte. Çok az insanın gerçekten merak ettiğini düşünsem de sanırım bu geçişin sebeplerini açıklamak; doğru şekilde açıklamak; tam olarak açıklamak önemli hale geldi diye düşünüyorum.

Neden Cumhuriyet Halk Partisine geçtim…

4. Dönemini yaptığım ESKİŞEHİR BİLECiK Veteriner hekimleri odası başkanlığım sırasında mesleğimiz meslektaşlarımız ve şehrimiz adına yaptığımız onlarca doğrunun bu kadar konuşulmamış olması enteresan olsa da, dört dönemde oda başkanı olarak 4 kez bile içerisinde beraber siyaset yaptığımız Adalet ve Kalkınma partisi tarafından 'ya başkanım sen bu şehrin yüzde kırkı kaçak et yiyor diye açıklama yapıyorsun 'nedir bunun aslı' ya da 'sokak hayvanlarının şehir içerisinde kontrolsüz şekilde üremeye devam ediyor olması bir halk sağlığı problemidir' diyorsun. Gerçekten ne durumdayız' diye görüş sormamış olsa da yine de şehir gündeminde ya da ülke gündemindeki yerine bakılırsa bu geçisin iyice bir açıklanması gerekiyor sanırım. Mesleğim gereği çalışma alanım içerisinde olan kırsal kesim ekonomik olarak belki de en zor günlerini yaşarken, özellikle tarım ve hayvancılık adına uygulan hükümet programları insanların gerçekleri ile örtüşmüyor iken ve tüm bu konularla ilgili yerelde ve genelde kurumsal ve bireysel söylediğimiz gerçekler dikkate alınmıyorken; yedi gün yirmi dört saat esasına göre bu memleketin her köşesinde hayvan sağlığı için çevre sağlığı için sağlıklı gıda için insan sağlığı için çalışan meslektaşlarımız; kırım Kongo kanamalı ateşine karşı aşı üretip binlerce insanı hastalık ve ölümden kurtaran, Covid-19'a karşı Turkovac aşısını üretip pandemide ülkemizin önünü açan meslektaşlarımız tek sağlık konseptine göre sağlık sınıfında olması gerekirken ısrarla bu şekilde değerlendirilmeyip sağlıkta şiddet dahil özlük hakları dahil tüm ayrıcalıklardan muaf tutuluyorken;

Ve şehrim için kırsal alanda çalışan yüzlerce insanın ekonomik ve sosyal olarak gelişimi için, mesleğim için meslektaşım için söylenebilecek onlarca söz ve yapabilecek pek çok şey varken kendimi daha iyi ifade edebileceğimi düşündüğüm Cumhuriyet Halk Partisine geçmem öncesinde uzun uzun düşünsem de aslında çok da zor olmadı sanırım. Bundan sonrası Allah utandırmasın, bildiğimiz doğruları ve düşüncelerimizi anlatabilecek güç ve kuvveti versin inşallah demekten başka bir şey değil sanırım…'

* * *

Mehmet Kızılinler kendine göre doğru olanı yapmış.

En azından AK Parti üyesiyken CHP'ye çalışarak partisine ihanet etmemiş.

Dürüstçe istifasını vermiş ve kendisine daha yakın olarak gördüğü veya ülkeye daha hayırlı hizmet vereceğine inandığı partiye geçmiş.

Buna herkes saygı duymalı.

* * *

SAĞLIK ÇALIŞANLARINDAN BAKAN FAHRETTİN KOCA'YA TEPKİ

TBMM'de görüşülen 'Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi 'ne eklenen maddeyle doktorlar ile diş hekimlerinin maaşlarına 2 bin 500 ile 5 bin TL olmak üzere zam yapıldı.

Pratisyen hekimlerin ek göstergesi 13 binden 33 bine, uzman hekimler diş hekimleri dahil olmak üzere ek göstergeleri 17 binden 40 bine çıktı. Pratisyenlere 2 bin 500, uzman hekimlere 5 bin TL olmak üzere bir düzenleme TBMM Genel Kurulunda tüm grupların desteği ile geçti.

VETERİNER HEKİMLER VE ECZACILAR İLE SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YOK

TBMM'de tüm partilerin desteği ile geçen kanunla pratisyen hekimler, doktorlar ve diş hekimlerinin maaşlarına zam yapılırken veteriner hekim, eczacılar, sağlık memurları, teknisyen, hemşire, 112 Ambülans hizmetlerinde çalışanlar ile diğer sağlık çalışanları kapsam dışında kaldı.

Sağlık çalışanları arasındaki bu ayrımcılık tepki gördü.

Tabipler Odası tarafından yapılan açıklama da gösterge zammından diğer sağlık çalışanların muaf tutulmasını eleştirerek, zammın 'sağlık emekçileri arasında çalışma barışını bozacak bir uygulama' olduğunu belirtildi.

'Nitelikli sağlık hizmeti sunumu 'Sağlık Ekip İşidir' Sağlık emekçilerine bütünlüklü denk zam yapılmalıdır. Sağlık emekçilerinin enflasyon ve krizle eriyen emekleri gerçekçi çözümlerle iade edilmelidir' ifadelerine yer verildi.

Türk Hemşireler Derneği'nin açıklamasında ise şu ifadeler yer aldı:

'Sağlık ekip işidir. Maaşta iyileştirme tüm sağlık çalışanlarının talebi ve hakkıdır. Sağlık Bakanlığı çalışanları arasında ayrımcılık yapmaya bir an önce son vermelidir! Sağlık sistemini yükünü omuzlayan ancak gerek iş yükü gerekse ücret konusunda adaletsizliği en uç noktada yaşayan hemşireler, sağlık çalışanına verilen 'hekimlere zam' müjdesine elbet sessiz kalmayacaktır!'.

Eskişehir Eczacılar Odası Başkanı Metin Kamış da sosyal medyadan yaptığı 'Sağlık çalışanları ayrıştırılmamalıdır' paylaşımda şu görüşlere yer verdi:

'Maaş artışı sadece hekimleri değil, kamu eczacıları dahil, hakkı ödenmeyecek tüm sağlık çalışanlarını kapsamalıdır'.

'Sağlık çalışanları arasındaki ayrımı asla kabul etmiyoruz'

Eskişehir Sağlık-Sen Başkanı Hasan Hüseyin Köksal da, gösterge zammından sağlık çalışanlarının muaf tutulmalarına tepki göstererek, 'Yanlış hesap Bağdat'tan döner. Ama siz gelin gerekeni yapın dönmesini beklemeyin' dedi.

'Uzman ve pratisyen hekimlere yapılacak olan 5 bin ve 2 bin 500 liralık zammı yerinde buluyoruz ve destekliyoruz. Hekimlerimiz Avrupa'daki meslektaşlarına göre 10 kat fazla çalışıp 10 da bir kazanıyor. Bu sebeple verilen kararı destekliyoruz' diye açıklama yapan Köksal şunları da söyledi:

'Bu yanlış ivedilikle düzeltilmelidir. Tarih tekerrür ediyor ve Sağlık Bakanlığı masa başı düzenlemeyle bir defa daha yanlışa yöneliyor. Bugün açıklanan zam açıklaması bir milyon sağlık çalışanını kapsamadığı için yeni sorunlara yol açacaktır. İş barışını bozacaktır ve hizmet sunumunu aksatacaktır. Bakanlık, derhal bu yanlıştan geri dönmelidir. Düzenleme 1 milyon sağlık çalışanını kapsayacak şekilde hak ve hakkaniyet esasıyla yeniden ele alınmalıdır.

📌Sabit döneri artırırken hekim yok.

📌Pandemi parası verirken aile hekimi yok.

📌Maaş artışı yaparken sağlık çalışanı yok.

Sağlık ekip işi, ne yapacaksanız herkese yapın. Biz bir olmaya ekip olmaya çalıştıkça siz ayrıştırma yapıyorsunuz. Sayın Bakanım bu karar sağlık sistemini, çalışma barışını bozar. Bu tür ayrımcılık zaten ülkemizin zor günlerden geçtiği süreçte sağlık sistemini zora sokacaktır. Sayın Bakanım müjde derken meslek belirtirseniz seviniriz.'

* * *

Türk Veteriner Odası Genel Merkezi tarafından da yapılan açıklamada gösterge zammının içerisinde veteriner hekimlerin bulunmamasını eleştirilerek, kamu da çalışan veteriner hekimlerin de kapsam içine alınmasını talep edilmiş.

* * *

Sağlık çalışanları arasındaki ayrımcılık, TBMM'den geçen 'gösterge zammı' cumhurbaşkanı tarafından onaylanmayarak meclis başkanlığına 'yeniden görüşülsün' diyerek iade edilmeli.

Bu görüşmede kapsam dışı bırakılan veteriner hekimler, eczacılar, hemşireler ve tüm sağlık çalışanlarının da 'gösterge zammından yararlanacak' maddesi eklenerek ayrımcılık giderilmeli.

Aksi takdirde bu ayrımcılık sağlık çalışanları arasındaki barışı ve sosyal dengeyi bozar.

* * *