Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk 'bu ülkenin, bu milletin, bu toprakların geleceği için bir mutabakata ihtiyacımız var' diyor. Bakan Selçuk aynı konuşmasında bir 'değer sistemi' olması gerektiğinden bahsediyor, genel anlamda da bu işin bir 'zincir meselesi' olduğunu söylüyor.
Söylüyor ama gerçekten ortak mutabakata, değer sistemine, sistemin bir zincir meselesi olduğuna inanıyor mu? Bu söylemler sadece bir niyet mi? Yoksa bu konuda söz ve niyetin ötesine geçerek eylem ve uygulama yapabilecek mi?
Bugüne kadar yaptığı uygulamalar göstermektedir ki mutabakat özlemi de değer sistemi de sadece söylem ve niyet düzeyinde kaldı.
Değer deyince ilk akla gelen ve toplumsal mutabakatı sağlayacak değerler; adalet, eşitlik, liyakat, hak, hukuk vb. değerlerdir. Milli Eğitim Bakanı bugüne kadar bu değerler konusunda hiçbir somut adım atmadı. Yani söylem ve niyetten öteye geçemedi.
Okul yöneticilerinin atanmasında liyakata, adalete, hak ve hukuka dayanan bir sistem kuramadı. Okul yöneticilerinin %90'dan fazlası sadece bir sendikanın üyesi. Durum böyleyken nasıl bir mutabakat sağlanacak.
Sayın Bakan 2023 Eğitim Vizyonunda 'Zihniyet meselesi çözülmeden insan ve toplum meselesi çözülmez' diyerek sorunların çözümü için bir zihniyet değişiminin gerekliliğine vurgu yapıyor.
Peki başta kendisi olmak üzere içinde bulunduğu hükümet üyeleri ve en tepedeki yöneticiler bu zihniyet değişikliğine hazır mı?
Ülkenin %50'sini ötekileştiren bir zihniyet değişmeden mutabakat sağlamak mümkün mü? Kendinden olmayanı neredeyse insan yerine bile koymayan bir yönetim anlayışıyla toplumsal mutabakat sağlanabilir mi?
Uygulamalara baktığımız zaman henüz Millî Eğitim Bakanlığı kendi içinde mutabakat sağlayamamış görünüyor. Bırakın toplumsal mutabakat sağlamayı Sayın Ziya Selçuk'a toplumun inancı ve güveni gün geçtikçe azalıyor.
Şimdi siz değerli okuyucularıma soruyorum. Sayın Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un toplumsal mutabakat sağlamaya yönelik, değer sistemini güçlendirmeyi destekleyen, eğitimi bir zincir gibi yani bir sistem gibi gören kaç uygulaması oldu?
Sayın Bakan Risk almak istemiyor. Aslında yolun başındayken risk almak daha kolaydır. Ama Sayın Bakan bu riskleri alamayacak, çünkü toplumun ondan yüksek derecede başarı beklentisi oluştu. Bu başarı beklentisi bakanda ya başarılı olamazsam korkusu oluşturmaya başladı.
Sayın Bakan daha henüz yolun başındasınız. Risk almaktan korkmayın. Toplumsal mutabakatı sağlamanız, toplumu ortak paydalarda buluşturmanız, bir değer sistemi oluşturmanız ve eğitimi bir sistem olarak kurgulamanız alacağınız risklere bağlıdır.