1894 yılında kuruldu...
O dönemki amaç, Hicaz Demiryolu Hattı üzerinde çalışacak trenlerin bakım ve onarımlarını yapacak bir Cer Atölyesi kurmaktı...
O zamanki adı Anadolu-Osmanlı Kumpanyasıydı...
1920'de adı değiştirilip Eskişehir Cer Atölyesi oldu...
Adı atölye olsa da Cumhuriyet sonrası yıllarda bir fabrika haline gelmişti...
1958'de adı Eskişehir Demiryolu Fabrikası oldu...
İlk Türk yapımı lokomotifi Karakurt'u yaptı, ilk ve tek yüzde yüz Türk otomobili Devrim'i yaptı...
1968'de adı (ELMS ) Eskişehir Lokomotif ve Motor Sanayii Müessesesi' oldu...
1986'da o günün piyasa koşulları gerekçe gösterilerek Bakanlar Kurulu Kararı ile bir ortaklık haline dönüştürüldü ve (TÜLOMSAŞ )Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii A.Ş. adını aldı...
Kurulduğu yıllarda şehir merkezinin uzağındaydı epeyce...
Zamanla şehrin göbeğinde kaldı...
Tam 123 hektar...
Yani 1.230 dönüm ya da diğer deyişle 1 milyon 230 bin metrekare...
Mevcut binalarının büyük kısmı tescilli, yani Koruma Kurulu'nun denetimi ve sorumluluğu altında...
***
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer,
TÜLOMSAŞ'ın (adı değişti ama 'ismi kaldı yadigar') 123 hektarlık arazisinin 1/1000'lik planlarının yapılması için ihaleye çıkıldığını açıkladı...
Utku Çakırözer, hep yaptığı gibi, şehir gündemini sarsacak bir konuyu TBMM'nde bir kere daha gündeme taşıdı...
Çakırözer;
'TÜLOMSAŞ önce Ankara'da adresi bile belli olmayan bir kuruluşa aktarıldı, şimdi de arazisi yağmalanmaya mı çalışılıyor?' diye soruyor...
Ve bu soruya Ulaştırma ve Altyapı bakanlığının cevap vermesini istiyor...
Yani,
Eskişehir bir kere daha Ankara'dan planlanma hamlelerine maruz kalıyor...
Üstelik,
Hızlı tren yer altı geçişinin üzerine yapılan düzenlemenin hali orta yerde dururken...
Şu an Millet Bahçesi haline getirilmeye çalışılan önceki Atatürk Stadyumu'nun yıkılması gündeme geldiğinde, o alana kondurulmaya çalışılan gökdelenler meselesi hala hafızalarımızda taptaze dururken...
Kaldı ki, stadyumun yerine yapılan Millet Bahçesi'nin neye benzeyeceğini de henüz bilmiyoruz...
Bu örneklere bakıldığında TÜLOMSAŞ arazisine neler yapılabileceği Eskişehirlileri korkutuyor...
Çok korkutuyor, korkutmalı da...
Yerel yönetimlerin bilgisi yok...
Ne Büyükşehir, ne Tepebaşı ne de Odunpazarı Belediyelerinin...
İhaleden belki haberleri var ama nasıl bir planlama yapılacağı bilgisine sahip değiller...
***
Süreç şöyle işliyor;
TCDD, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'ndan aldığı olurla,
Eskişehir'in tam ortasındaki 123 hektarlık alanda 1/1000 uygulama planlarını yapmak için ihaleye çıkıyor...
Eskişehir halkı ne ister, ne istemez umurlarında bile değil...
Ne Bakanlığın ne de TCDD'nin şehir halkının nabzını ölçmek için bir girişimi veya açıklaması var...
***
Şöyle bir varsayımda bulunmak da pekala mümkün...
Alan için 1/1000'lik planlar yapılacak ve öylece bırakılacak...
1/1000'lik planlar adı üzerinde uygulama planları...
Yani;
Caddeler, sokaklar, konut, ticaret, ibadethane, sosyal donatı alanları gibi, şehirleşmeye ilişkin tüm planların son hali demek...
Eğer bir şey yapılmayacaksa, neden böyle bir ihaleye gerek duyuluyor...
Eğer planlar uygulanacaksa da,
Ne yapılacak, TÜLOMSAŞ tesisleriyle şehir dışına mı taşınacak?
Bu alan şehirleşmeye mi açılacak?
Kurulduğu 1894 yılından beri, yani 126 yıldır 1/1000'lik planlara gereksinim duyulmadı da, neden şimdi?
Üstelik TÜLOMSAŞ'ın tüzel kişiliğinin ortadan kaldırılmasının hemen ertesinde?
Neden şimdi?
Bilmem hatırlar mısınız?
AKP'nin iktidara geldiği ilk yıllarda o dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı olan milletvekili Murat Mercan, şehrin merkezindeki okulları şehir dışına çıkarıp, (Atatürk Endüstri Meslek, Ticaret Liseleri, Kız Olgunlaşma Enstitüsü gibi) bu alanı imara açmak için epey uğraşmış ancak başarılı olamamıştı...
O günkü mantık şimdi TÜLOMSAŞ arazisi için mi hayata geçirilmeye çalışılıyor?
***
Şehrin en kıymetli bölgesi olan 123 hektarlık arazinin, fabrika vasfından çıkartılıp, Eskişehir'e yakışır bir planlama içinde imara açılması, temelde çok yanlış değilmiş gibi görünebilir...
Sorun, bu planlamanın şeffaf şekilde yapılmaması...
Niyetin, amacın, hedefin açıklanmaması...
Ne yerel yönetimlere ne şehir halkına...
TCDD'nin bu hamlesi,
Her ne kadar bir kriz çıkaracakmış gibi görünse de, şehir için büyük bir fırsata dönüştürülebilir...
Bunun yolu da,
Hem halkı hem de yerel yönetimleriyle Eskişehir'le birlikte düşünüp, birlikte hareket etmekten geçmiyor mu?
Belki gereksiz yere evham yapıyoruz, olabilir...
Belki de evham yapmanın tam sırası, bu da olabilir...
Çünkü detaylar hakkında hiç bir şey bilmiyoruz...
Ve bilinmeyen insanı hep korkutur...