Milli bir spor haline geldi.

CHP'ye vurma, dışarıdan CHP'yi tasarımlama gayreti…

Kendi partisine oy vermediği için toplumun muhalif kesimini 'bunlar' diyerek, küçümseyen, yabancılaştıran, düşmanlaştıran;

Makamının gereğini yerine getirerek tüm halkı kucaklamak yerine, bir partinin genel başkanı kimliğiyle, milleti siyasal partiler üzerinden bölen söylemlerde bulunan,

Cumhurbaşkanını/AKP Genel Başkanı'nı eleştirmenin dayanılmaz ağırlığı yerine,

Ana muhalefet partisinin genel başkanını eleştirmenin dayanılmaz hafifliğine sığınmayı tercih ediyorlar.

Görevleri muhalefet edenleri eleştirmek olan medya tetikçileri, Twitter klavyeşörleri, tek adam yönetimine destek veren sözde muhalifler, Atatürkçülük maskesi altında iktidara payanda olan siyasiler, ittifak yapanlara uzanmak yerine ana muhalefet ağacındaki oyları dalından koparma azmindeki partiler,

Ana muhalefete vurmayı milli spor haline getirdiler.

Ülkenin her yerinden, her medya kanalından, her dijital/sosyal medya ortamından CHP eleştirisi fışkırıyor!

Öyle ki, pabuç kadar dilleriyle CHP'nin yapacağı seçim ittifakını, cumhurbaşkanı adayını belirlemeye kalkışabiliyorlar.

***

Türkiye ana muhalefet partisinin yaptığı kurultaya kilitlenmişti bir süre. Sonra da tüzük kurultayı konuşuldu. Yapmasan 'neden yapmıyor' diyecek olan kişiler, yapınca da 'neden yapıyor' düdüğünü öttürüyor.

Aslında birçok parti kurultay yaparken, CHP kurultayları neden bu kadar çok ilgi çekiyor dersiniz?

Çünkü insanların demokrasi özlemleri var.

Çünkü insanlar çağdaş normlara uygun siyaset yapmanın yüzünü görmek istiyor. Totaliter anlayışa sahip kurultaylardan yıldı artık.

Siyasetin tatlı yüzünü görmek istiyor.

***

Genelde partilerin hiçbirinde genel başkanlık için ikinci bir aday çıkmıyor. Parti meclislerinin seçimlerinde demokratik bir yarış yaşanmıyor.

Kurultaylarda seçilecek (zaten tek) genel başkan, parti meclisi listesi, hatta seçim sonuç bildirgesi bile kurultaydan önce belli/hazır oluyor.

O nedenle CHP kurultayları ilgi çekiyor.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeniden genel başkanlığa seçildiği kurultayın ardından,

Demokratik bir yol açarak tüzük kurultayını toplayan ana muhalefet partisine,

Vuran vurana!

***

Eleştiri ortamına uygunsa; her kişi ve grup için adil ve tutarlı bir yaklaşımla aynı ölçüde yapılıyorsa; kırıcı olmayan, yapıcı bir dille yapılıyorsa kabul görebilir.

Ancak sadece kendine siyasi bir saha açmak, eleştirmek için eleştiri yapılıyorsa, eleştiri yapan insanlar için teşhis 'ego kabarması'dır.

Siyasi kararlarında, birlikteliklerinde sık sık yanılan, her seferinde kandırılan kendileri değilmiş gibi burnu dik ortada gezmeleri bundandır.

Yaşadıkları 'kişilik çatışması'nı gizlemek için de karşıdakini sürekli eleştirme ihtiyacı duyuyorlar.

***

İktidara sırtını dayayıp eleştiri silahını rastgele ateşleyenlerin de,

Eleştiri bombardımanı altında şaşkına dönen muhaliflerin de,

Cengiz Aytmatov'un sözlerine kulak vermesinde yarar var:

'Sen kendini biliyorsan,

Bil ki kendini bilmezlerin söyledikleri anlamsızdır.

Unutma,

Gereksiz eleştiri gizli hayranlıktır.'