Millet olarak önemli ve değerli olan, manevi duyguların üst seviyede olduğu bir bayramı daha buruk şekilde Covid gölgesinde kutlamaya hazırlanıyoruz. Herkes için ayrı bir anlam ifade eden temelinde bireysel ve toplumsal iletişimlerimizi arttırması gereken günlerden olan bayramlar eski anlamlarını ve önemini yitirmiş gibi görünse de özellikle içinde yaşadığımız toplumumuz da halen coşkuyla karşıladığı günlerdir. Bayrama bayramlara onların getirdiği barış, kardeşlik, sevgi, saygı duygularına o kadar ihtiyacımız var ki!
Keşke hepimiz için bu kadar can sıkıcı bu kadar zorlayıcı olmasaydı. Ancak elden de fazla bir şey gelmiyor. Kurallara uyulmasa da siyasi protesto, maçlarda galibiyet sevinci, alışveriş vb. birçok basit gerekçe ile kurallar inanılmaz şekilde ihlal edilmeye devam edilse de bu zor günleri kurallara uyarak atlatmaya çalışacağız. Kimine göre bir tatil kimine göre dinlenme zamanı olarak görünse de çalışma hayatı açısından bakıldığında covid günleri de bayramlar da normal bir günden farksız olarak görülmekte birçok kişi çalışmak zorunda bırakılmaktadır. Yasal olarak almaları gereken fazla mesai ücretlerini dahi alamamaktadırlar. Üretim sisteminin bitmez usanmaz kazanma hırsı çalışanların dinlenmesine ve bayram yapmasına dahi fırsat vermemektedir. Çalışma hayatının getirmiş olduğu zorluklar çalışan kesime adeta 'bayram gelmiş neyime!' dedirttirmektedir.
Yazılacak çizilecek o kadar fazla olumsuzluk var ki zaman zaman buradan sizlerle paylaştığımız ülke gerçeklerini yansıtmaya çalıştığımız kötümser tablo her bayram öncesi maalesef azalmadan artarak devam etmekte. Sağlıkçıların, eğitimcilerin, güvenlik görevlilerinin, kamuda çalışan işçilerin, memurların, taşeron işçilerinin, güvencesiz kayıt dışı çalışanların, AVM emekçilerinin ve daha bir çok kesimin sorunları bayram sevincini gölgede bırakmaktadır. Bunun yanı sıra Kadınlar, çocuklar, engelliler için kolaylaşması gereken haya şartları biraz daha zorlaşmaya devam ediyor. Grev yasakları artarak sürüyor. Birçok çalışan sendikalı olmaları nedeni ile işten atılmaya devam ediyor. Eğitimciler gelir ve ek ders ücret sorunları ile boğuşuyor.
Sözleşmeli işçilerin sorunu ortada duruyor. Emeklilikte yaşa takılanların durumu kangrene dönmüş vaziyette. Kıdem tazminatının geleceği her yıl masaya getirilmeye devam ediyor. Siyasi açıdan ekonomik açıdan ülkenin durumu zaten belli!. Yeter mi? bence ilk akla gelenler bile yeter. Ülkemiz insanlarının bayramlarını bayram gibi yaptıkları, hak gasplarına uğramadıkları, daha yaşanabilir bir dünyada çalışma hayatının insan onuruna yakışır olması dileği ile şeker bayramınızı kutluyorum.