Karantinada olduğumuz şu günlerde futboldan uzak, sadece salgının sona ermesine dua ederek günlerimizi geçirmeye çalışıyoruz. TFF boş durmuyor 12 Haziran'da ligleri başlatmak istiyor. Sanırım yayıncı kuruluş ve iddia şirketi bu konuda baskı yapıyor. Bir taraftan da şehrimizde bazıları bu boşlukta boş durmuyor ki ortalıkta bir 'Yeni Eskişehirspor' lafları dolaşıyor. Çünkü borç altından kalkılacak bir borç değil. Aslında geçmiş yönetimlerin vermiş olduğu güvensizlikten kaynaklı işin içinden çıkılmıyor. Kısacası kulübü amatöre düşürmek ve alacaklarını bekleyen kişileri ortada bırakmak gibi düşünceler ortaya atılıyor. Yani koskoca tarihi bitireceğiz bu işten menfaat bekleyenler etliye, sütlüye karışmadan bütün hepsinin üzerine sünger çekeceğiz öyle mi?
Şimdi soruyorum madem kulübü kapatmaya niyetiniz var, bırakın kayyum kapatsın da bu işte kusuru olanlar o zaman bedelini ödeyip üstüne öyle sünger çekelim. Açıkçası bu kapama işleri öyle zannedildiği kadar kolay bir iş değildir.
Geçtiğimiz günlerde camiamızın duayen isimlerinden birisi böyle bir öneri getirdi. Toplam 40-50 milyona bu iş komple kapanır diyorlar. Ama daha önceleri bu rakamı hiç duymamıştık. Hep bize 180-200 milyon gibi ürkütücü rakamlardan bahsediyorlardı. Madem bu kadar miktara kapanırdı o zamanlar neden bu rakamlar telaffuz edilmedi.
Şimdi herkes şehirde suskunluk var, kimse Eskişehirspor'a sahip çıkmıyor diyor. Bakın bugün Pinto ve Boffin dosyalarını kapatabilecek 1-2 Milyonu bulamayan yönetime sahibiz. Ama 13 milyonu tek başına veren Sinan Özeçoğlu sahipsiz bırakılırken neredeydiniz diye sormazlar mı? Neden onun önü kesildi, arka bahçede dönen dolaplar neler ve bunların arkasında kimler vardı. 2008 yılında borçsuz çıkan Eskişehirspor nasıl borç batağına sürüklendi. Emin olun kitap yazılacak hikayedir. Şimdi bunların bir birisinin önemi yok. Şu an geçmişi konuşmanın zamanı değil. Ama Eskişehirspor kapanır veya Yeni Eskişehirspor kurulduğu anda tekrar bu defterler açılır ve işte o zaman çok büyük önem kazanmaya başlar. Çünkü bu ülkede defterler ölünün arkasından sonra açılmaya başlar.
Artık deniz bitti kara gözüktü deniliyor. Şimdi yeni oyuncak peşindeler. Bu konu hakkında yorum yapmayacağım. Ama bunu hayali bir hikaye ile naçizane anlatmaya çalışayım.
Yıl 2020 'Yeni Eskişehirspor' kurulmuştur. Yıllar sonra bir proje ile büyük başarı kazanmış ve süper lige çıkma başarısı göstermiştir. Süper lige çıktığı gün forması ile sokaklarda tek tük dolaşan kişiler gözükmektedir. Olay İstanbul Kasımpaşa'da yaşayan yaşlıca bir amca ile İstanbul'da okuyup bu semtte oturan Eskişehirli bir genç arasında geçmektedir.
-Oğlum hangi takımı tutuyorsun?
-Eskişehirspor amca
-Vay Eskişehirspor yeniden geldi ha. Desene Fethi, Nihat ve Ender'in takımı tekrar döndü.
-Onlar kim amca? Bizim takımda öyle birileri hiç oynamadı.
-Oğlum sen benimle dalga mı geçiyorsun? 70'ler de fırtına gibi esen, Cumhurbaşkanlığı Kupası alan, 2 Başbakanlık Kupası,1 kere Türkiye Kupası, 3 kere ligi ikinci bitirmiş, iki kere lig üçüncülüğü olan, şampiyonlukları elinden çalınan, Fethi ile Ömer'i gol kralı çıkarmış, İspanyol devi Sevilla'yı eleyen, 'Es es es ki ki ki eski eski Es' tezahuratları ,'Nihat Fethi Ender filelere gönder' nidaları ile Amigo Orhan'la destanlar yazan, Eskişehirspor'a ne oldu evlat.
-Haa o kulüp kapandı amca. Şimdi Yeni Eskişehirspor var. Sıkı dursunlar geliyoruz amca.
Bu konu ile ilgili tek bir yorum yapmıyorum. Şimdi bu diyaloğu içine sindiren varsa, buyursun kursunlar.