Enerji...
Dünyanın asla vazgeçemeyeceği temel ihtiyaçlardan biri...
Teknolojinin bugünkü hale gelmesinde,
Üretimin devam etmesinde,
Tüketimin aynı ölçüde sürmesinde,
Dünyanın olmazsa olmazı...
Tamam da,
Bu enerjiyi büyük ölçüde nasıl elde ediyoruz?
Fosil yakıtlarla...
Yani petrol, kömür gibi karbon tabanlı yeraltı kaynaklarıyla...
Suyun akış gücüyle elde edilen elektrikle...
Kömürle çalıştırılan termik santrallerle...
Doğa,
Dünyanın var olduğu yaklaşık 5 milyar yıllık zaman dilimi içinde, hiç bu kadar hor kullanılmamış...
Bizden önceki kuşakların çok hassas ya da çok akıllı oldukları için değil...
Bir çok şeyi geç fark etmeleri yüzünden...
18. yüzyılda başlayan sanayi devriminin, temel adımı buharın gücünün keşfidir...
**********************
Hani derler ya,
'Zararın neresinden dönsen kardır' diye...
Son 30 yılda dünya bir şeyi fark etti...
Dünyadaki kaynakları hızla tüketiyoruz...
Doğayı,
Hiçbir şekilde geri dönülemeyecek noktalara gidecek şekilde hoyratça harcıyoruz...
Ve hızla çözümler aranmaya başlanıyor...
Çok çeşitli kurum ve kuruluşlarla 'Yenilenebilir Enerji Sistemlerine' geçiliyor...
Ancak şurası bir gerçek ki,
Yalnızca birkaç ülkenin bu yönde çaba harcaması yetmeyecek...
Çünkü herkes için tek bir gökyüzü var...
Tüm dünya için...
O nedenle bu girişimlerin uluslararası düzeyde yürütülmesi, hiç bir ülkenin bu alandaki teknolojiyi hiç bir ülkeden kıskanmadan sürdürülmesinin hayati önemi var...
**********************
İşte bu girişimlerden biri de;
Yeşil Mutabakat Eylem Planı...
Yani artık eylem zamanı...
Bugün gazetelerde kuvvetle muhtemel şöyle bir haber-açıklama okuyacaksınız...
'Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Eskişehir Şubesi Başkan Yardımcısı Özgür Tekgöz, Türkiye'deki Yeşil Mutabakat Eylem Planı'na yönelik çalışmalar ve hayata geçirilen yenilebilir enerji yatırımları ile ilgili açıklamalarda bulundu.'
Özgür Tekgöz'ün açıklaması içinde
Yenilenebilir Enerji konusunda dünyanın, Türkiye'nin ve Eskişehir'in nerede olduklarına dair önemli bilgiler var...
Yenilenebilir enerji deyince akla ilk gelenler,
Güneş enerjisi ile rüzgar enerjisi...
Her ikisi de henüz çok erken yaşta olan teknoloji...
Elektrik enerjisi,
Üretilmesinden ziyade depolanması ve iletimi çok zor ve çok farklı teknolojiler gerektiriyor...
Örneğin,
Bugün küçük cihazlarda kullandığımız piller...
İşte o pillerin çok daha fazla enerjiyi depolayan örneklerine ihtiyaç var...
Tüm dünya bunun için çalışıyor...
Türkiye'de 2016 yılında devreye giren YEKDEM Yönetmeliği ile,
O tarihe dek neredeyse yok seviyesinde olan yenilenebilir enerjinin önü açılmış...
Tekgöz'ün verdiği bilgiye göre;
'Bugün ülke olarak güneş, rüzgar ve biyokütle enerji santralleri olmak üzere toplam 20 GW kurulu güç sınırına yaklaşmış bulunmaktayız.'
20 GW, 20 milyar vat'a eşit...
Diğer bir deyişle de 20 bin MW...
Türkiye'nin yıllık elektrik tüketimi ise, 432.566 MWh
Tükettiğimiz elektriğin yalnızca yüzde 5-5,5'nun yenilenebilir enerji olarak kullanıyoruz...
Yüzde 95 yine konvansiyonel üretim biçimlerine bağımlıyız...
Bu oran Almanya'da yüzde 46...
**********************
Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Eskişehir Şubesi Başkan Yardımcısı Özgür Tekgöz'ün verdiği bilgilere göre,
Eskişehir yenilenebilir enerji üretimi konusunda Türkiye'de 14. sırada...
Toplam kurulu güç 160 MW...
Eskişehir'deki Büyükşehir, Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyelerinin ciddi yatırımları var ve artarak devam ediyor...
Yeterli mi?
Elbette yeterli değil...
Şu aşamada gerçekten pahalı yatırımlar gerektiriyor...
Umarım yakın gelecekte,
Hem teknoloji gelişir, hem de bürokrasi gereksiz engelleri ortadan kaldırır da, 'kendi elektriğini üreten binalara' sıra gelir...
Buna hem Eskişehir'in, hem Türkiye'nin, hem de dünyanın çok ama çok ihtiyacı var...