Mustafa Akgören yönetimi görevi bıraktı...
Kongrede başkan adayı da çıkmayınca, Divan Kurulu kongreyi 28'ine erteledi...
28'inde yapılacak kongrede aday yine çıkmazsa, kulüp kayyuma devredilecek...
İşin bu tarafı başlı başına bir sorun...
Hiç kimse bu işle uğraşmak istemiyor...
Çünkü hiç kimsenin ne iştahı kaldı, ne arzusu, ne heyecanı...
Henüz bir başkan adayı bile bulunamamışken,
Divan Kurulu, transfer tahtasının açılması için gerekli imzaları almak için geceli gündüzlü çalışıyor...
Bu yazının yazıldığı saatlerde 83 dosyanın 44'ünden imza alınmıştı...
Bu imzaların büyük bölümünü de Divan Kurulu aldı...
***
Peki şimdi soru şu;
Divan Kurulu,
Bırakan yönetimin sahip olmadığı hangi imkanlara sahip ki, onların alamadığı imzaları alabiliyor?
Önceki yönetim,
Asli görevlerinden biri olan 'alacaklıları ikna etme' işini neden yapmadı?
Ya da yapamadı?
4 Haziran'da çoğunluk sağlanamadığı için 11 Haziran'a ertelenen kongrenin üzerinden 10 gün geçti...
Ve 10 gün içinde Divan Kurulu hatırı sayılır bir sayıya ulaştı...
Sormaya çalıştığım o ki,
Madem bu imzalar alınabiliyordu, yönetim neden yapmadı / yapamadı?
İhmal mi, umursamazlık mı, beceriksizlik mi?
Neden yumurta kapıya gelene kadar beklendi?
Önümüzde yalnızca 7 gün var...
28 Haziran'a kadar kalan 39 imzanın tümü alınamazsa bunca emek boşa gidecek...
Yine el elde, baş başta kalacağız...
Geçmişin 3. liginde, şimdinin 2'nci liginde sahaya çıkaracak yeterli futbolcu sayısını bile bulamayacağız belki de...
Koskoca Eskişehirspor'un düştüğü duruma bakar mısınız?
***
Peki, transferi açıp ne yapacağız?
Transfer yapabilecek miyiz?
Bu, borçlara yeni borçların eklenmesi demek olmayacak mı?
Maliyetler düşük olacak kabul, ancak gelir de düşük...
Gelecek o küçük gelirin de ne kadarının kulübün kasasına gireceğini bir tek Allah biliyor...
Parasızlık yüzünden kendi öz çocuklarımızı bile takımda tutamazken, bu takıma gelip, şevkle, heyecanla oynayacak futbolcu kalitesini nasıl sağlayacağız?
Ve dahi, henüz bir başkan adayı bile yokken ortalarda...
***
Akıl vermek bana düşmez ama...
Şehirde bir konsorsiyum kurulmalı...
Yani,
Savaş baltaları gömülmeli,
Kırgınlıklar, küslükler, eski hesaplar bir kenara bırakılmalı,
Tek bir yönetimin ya da başkanın üzerine bırakılmadan ortaklaşa bir çözüm üretilmeli...
En azından takımının yok olmasını önleyecek kısa vadeli bir proje...
Elbette hemen akabinde uzun vadeli ve uzun soluklu bir proje ortaya konmalı...
Ancak önce takım komadan çıkarılmalı...