Yükseköğretim Kurulu (YÖK), geçen hafta '2021 Yükseköğretime Geçişte Öğrenci Hareketliliği' raporunu açıkladı.
Öğrenci Hareketliliği raporunda 2.592.390 aday arasından 'bir yükseköğretim programına yerleşen' 815.365 adayın, ikamet ettikleri yer ile tercih ve yerleştirme verileri kullanılmış.
Rapor 'yükseköğretim ekosistemimizdeki' iller-bölgeler arası hareketliliği ve geçişleri analiz etmek için yararlı bir çalışma olmuş. Raporun çıktıları 'doğru analiz edilirse', başta üniversiteler olmak üzere kredi yurtlar kurumu ve özel yurtlar, sivil toplum kuruluşları,yerel yönetimler, valilikler gibi kurumların stratejik planlarınaolumlu katkılar sağlayabilir.
ÖNE ÇIKAN BULGULAR!..
-Yükseköğretime Geçişte Öğrenci Hareketliliği raporundan ülke genelinde, il düzeyinde hem öğrenci çekme hem de öğrenci gönderme açısından önemli bir değişim hareketliliği olduğu anlaşılıyor.
-Yükseköğretim kurumuna yerleşenlerin yarısını, Marmara (yüzde 31,1) ve İç Anadolu (yüzde 20,6) bölgelerindeki bir yükseköğretim kurumuna yerleşenler oluşturuyor.
- Türkiye genelinde 24 ilin tüm illere öğrenci gönderdiği; 26 ilin de Türkiye'nin 81 ilinden öğrenci çekebildiği ortaya çıkıyor.
- Bir yükseköğretim kurumuna yerleşenlerin ikametgah bölgesinde kalma oranları açısından bulgular, Marmara Bölgesinin en yüksek, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin ise en düşük orana sahip olduğunu gösteriyor.
- Üniversiteye girişte, sayısal puanların belirleyici olmaya devam ettiği, açık öğretim oranlarının giderek yükseldiği anlaşılıyor.(Yerleşenlerin %74,6'sı normal eğitime, %17,1'i açık öğretime yerleşmiş).
- Raporda, üniversiteye yerleşen adayların yarıya yakınının ilk 3 tercihine giremediği önemli bir bulgu olarak karşımıza çıkıyor.
BAŞARI SIRASI DA VAR!..
Yükseköğretime Geçişte Öğrenci Hareketliliği raporunda 'çok farklı bir ölçüt kullanılarak' illerin başarı sırası ortalaması da verilmiş.
-'Başka yerden gelen, mezun veya lise son sınıfta okuyan ayırt edilmeden' sınava giren tüm adayların 'başarı sırası ortalamaları' alınarak yapılan sıralamada, Ankara, Eskişehir, Kırşehir, Denizli ve Bursa'nın en başarılı iller oldukları ve ortalama başarı sıralarının 520 binlerde olduğu görülmektedir.
Şırnak, Ardahan, Artvin ve Hakkari'nin ise en başarısız iller oldukları anlaşılıyor.
ŞİMDİ GELELİM GERÇEKLERE!..
- Eskişehir'de 2021'de toplam 11.495 öğrenci bir yükseköğretim programına yerleşmiş.
Eskişehir'de ikamet edenlerin sadece %26'sı kendi ilinde bir üniversiteye yerleşmeyi tercih ederken %74'ününEskişehir yerine farklı illerdeki üniversiteleri tercih etmesi oldukça dikkat çekiyor.
-Üniversiteye yerleşen engelli adayların tercih ettikleri il sıralamasında Eskişehir ilk sırada yer alıyor.
Engelli gençlerin kentimizde okumayı tercih etmelerinde üniversitelerimizde engellilere yönelik fakülte ve yüksekokulların varlığı ile yerel yönetimlerimizin engelli gençlerin yaşamlarını kolaylaştırıcı katkılarının etkili olduğu anlaşılıyor.
-Farklı bir ölçütledeğerlendirme yapılmış olsa da Eskişehir'in ikinci sırada yer alması sevindirici bir durumdur.Emeği geçen tüm eğitim emekçilerini ve öğrencileri kutlarım.
Ancak,2021 yılında Eskişehir'de lise son sınıfta okuyan ve sınava giren tüm öğrencilerin Temel Yeterlilik Testi(TYT) ve Alan Yeterlilik Testleri'nde (AYT) ders bazındaki net ortalamalarının açıklanması,TYT ve AYTbarajını geçemeyenlerin sayısının ilçelere ve okul türlerine göre dağılımının bilinmesi Eskişehir'in YKS'deki başarısı hakkında daha fazla ve gerçekçi bilgi verecektir.
-Bilindiği gibi,YKS'nin ilk aşaması TYT'de790 bin aday 150 puan barajını aşamadı. Bu sayı son üç yılın en kötü oranı oldu. Ayrıca 24 bin aday 100 puan altında kalarak 'sıfır çekti'.
-TYT giren adayların 1milyon 285 bin 525'i yani yarısından daha fazlası 180 barajını aşamadı ve AYT puanı hesaplanmadı.
EĞİTİM GELECEĞİMİZDİR!..
Yükseköğretim Kurulu (YÖK),2022 YKS' deTemel Yeterlilik Testi (TYT) ile Alan Yeterlilik Testi (AYT) sınav puanı barajı uygulamasını kaldırdı.Diğer bir deyişle çocuklarımız artık 0.5 net ile üniversiteyi kazanmış(!) olacak.
Baraj puanlarının kaldırılması; eğitim sistemindeki yanlışları, gerileyen ortaöğretimin sınav sonuçlarına yansıyan durumunu gizlemek için ya da 'akademik kadroları bile olmayan ve nitelikli eğitimi sağlayamadığı için tercih edilmeyen' üniversiteler ile vakıf üniversitelerinin kontenjanlarının doldurulması için yapılıyorsa doğru değildir.
Ama daha da önemlisi; eğitim ile ilgili benzer uygulamalar siyasi bir araç olarak kullanılıp seçim yatırımı için yapılıyorsa hiç doğru değildir…
SAKİN OKUL VE 'YERYÜZÜ EKOLOJİ OKULU'…
Bazı sivil toplum kuruluşlarının yaptığı yararlı çalışmalar bazen gözden kaçabiliyor.
Tepebaşı Belediyesi'nin hemen arkasındaki fabrikalar bölgesi yüksek katlı binalar veAVM'lerin yapılması için kapışılan,göz dikilen bir alan.Ancak bu alanın tam ortasında adeta betonlaşmaya karşı koyan bir vaha yaratılmış.
Kapısında Yeryüzü Ekoloji Okulu yazan bu alan, içinde küçük bir göleti, yetiştirilen endemik bitkileri, meyve ağaçları ve korunan yetişkin ağaçları ile o bölgeye adeta nefes aldırıyor.
Alanın sınırları içinde yer alan ahşap barakalarda Sakin Okul Derneği ve Tepebaşı Belediyesi işbirliği ile6 yaş ve üzerinde çocuk, genç ve yetişkinlere yönelik atölye çalışmaları yürütülüyor.
Sakin Okul Derneği, farklı uzmanlık alanlarından gönüllülerin bir araya gelerek kurduğu,bağımsız ve kar amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu.
Değerli eğitimci Ferhat Taşdelen başkanlığında, doğa ve insan dostu eğitimcilerle çalışmalarını yürüten Sakin Okul Derneği, geçtiğimiz günlerde sınıf öğretmenliği ve okul öncesi öğretmenliğinde okuyan 48 üniversite öğrenciyle yürüttüğü Doğa Stajı Projesi'ni başarıyla tamamladı.
Kentin ortasında yüksek katlı binaların arasında başta çocuklarımız olmak üzere herkese nefes alabilme ve doğaya dokunabilme şansı veren Sakin Okul Derneği gönüllülerini ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ı kutluyorum.