Milli Eğitim Bakanlığının üç yıl önce kadrolaşmak için dört yıl görev süresini dolduran okul müdürlerini değerlendirmeye almıştı. Değerlendirmeye tabi tutulan 171 okul müdüründen 79'u 75 puanın altında kalarak müdürlükleri düşmüştü. Yapılan değerlendirmede 75 puanın altında kalan okul müdürlerinin yarısından fazlası yargıya başvurdu. Bu müdürler arasında yeni göreve seçilen Eğitim-İş Şube Başkanı Abdülkadir Önder de vardı. Önder yıllarca yargı mücadelesi verdi. Davaları kazanmasına rağmen okul müdürlüğüne dönemedi.
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
1964 yılında Oğuzeli/Gaziantep'te doğdum. İlk ve ortaokulu Elbeyli'de (Kilis'in İlçesi) liseyi Gaziantep'te okudum. Gazi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü'nü bitirdim.
Üç yıl Ankara'da vergi dairesinde çalıştıktan sonra 1992 yılında öğretmen oldum. Van/Başkale, Bolu/Dörtdivan ve İzmir/Ödemiş ilçelerinde öğretmenlik yaptım. 1998 yılında Eskişehir Ticaret Borsası İlköğretim Okulu'na atandım. 2000 yılında aynı okula, sınav kazanarak müdür oldum. 2010-2014 yılları arasında Cahit Kural İlköğretim Okulu'nda müdürlük yaptım. Halen TOKİ Şehit Emre Bolat İlkokulunda sınıf öğretmeniyim.
Eğitim İş Sendikası ne zaman kuruldu? Kaç üyesi var?
Eğitim İş Sendikası 17 Ekim 2005 tarihinde kuruldu. Biz Eskişehir'de temsilcilik açtık 2014 yılında da şube olduk. Eskişehir'de 730 üyemiz var. Türkiye'de yaklaşık 50 bin üye olduğunu sanıyorum.
Göreve yeni seçildiniz. Hedefleriniz nedir?
Yakın hedefimiz psikolojik sınır olan 1000 sayısını bulmak; ondan sonra Eskişehir'de birinci sendika olmak. Tabi ki uzak hedefimiz üyelerimizin ve tüm eğitimcilerin hak alma mücadelesinde en önde olmak.
Önder, 'Özgür düşünemeyen bir öğretmen nasıl 'Fikri Hür, Vicdanı Hür, İrfanı Hür' nesiller yetiştirir' dedi.
Size göre eğitimcilerin en önemli 3 sorunu nedir?
-İş güvencesi sorunu: Eğitimciler kendini güvende hissetmiyor. Bir KHK ile işten el çektirilebiliyorsunuz. İfade yok, soruşturma yok. Mahkeme bile hak getire.
-Özgür düşünememe sorunu: Özgür düşünemeyen bir öğretmen nasıl 'Fikri Hür, Vicdanı Hür, İrfanı Hür' nesiller yetiştirir?
-Tabi ki ekonomik ve sosyal haklar: Eğitim çalışanlarının adlığı ücretler çok yetersiz. Gelişmiş ülkeler arasında çok gerilerde. Sosyal haklarımızda da öyle. Çok baskıcı ve demokratik olmayan tutumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Artık velilerden ve öğrencilerden de gerekli saygıyı görmüyoruz. Meslek onurumuz çiğneniyor.
Eğitim sistemini nasıl buluyorsunuz?
Belki de eğitimimizin en önemli sorunu bu. Bizde bir sistemsizlik var. Sürekli sistem değiştiriyoruz. Yaz- boz tahtası gibi. Sürekli deneme yanılma yöntemini kullanıyoruz. 4+4+4 ucubesi bunun en önemli kanıtı.
Eskişehir'deki eğitimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Eskişehir'de eğitim seviyesi, 'son yıllarda biraz gerilese de' oldukça yüksek. Ama daha iyi yerlerde olması gerekir. Eskişehir Türkiye'nin yıldızıdır çünkü.

'GELECEK NESİLLER BİZİM ESERİMİZ OLACAK'
Türkiye ve Eskişehir'in eğitim sorunları nelerdir?
Türkiye genelindeki sorunların aynısı Eskişehir'de de var. Öğretmenler odasında ayrışmalar var, bu çok kötü ve tehlikeli. Eğitimcinin hedefi ortak olmalı. O da mutlu, özgür düşünebilen, araştıran, inceleyen, çağdaş, Atatürkçü bir nesil yetiştirmek. Gelecek nesiller bizim eserimiz olacak.
Eskişehir'in özelinde düşünürsek; merkezi okullarda bir yığılma var. Daha kenardaki okullarda öğrenci sayısı az. Yönetici atamalarında hangi sendikalı olduğuna bakılmamalı. Yeterlilik ve liyakat aranmalı. Ayrıca okullardaki yardımcı hizmetli sorunu çözülmeli.
İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen ile ilişkiniz nasıl? Her sorunu görüşebilecek misiniz?
Necmi Bey bizim müdürümüzdür makamına ve şahsına saygısızlık etmeyiz. Ama bizim işimiz kişilerle değil. Bizim mücadelemiz hak alma mücadelesi bu uğurda herkesle görüşürüz. Hakkımızı her yerde ararız. Adil olanın da her zaman yanında oluruz.

YARGI ÖNÜNDE HESAP VERECEKLER
Kıyıma uğrayan okul müdürlerinde biri de sizsiniz. Bu konuyla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Bu konu ile ilgili hep aynı şeyi söyledim. Müdürlük bir makamdır. Bu makamın bir yasal güvencesi olmazsa müdür risk alamaz, üretemez, okulunu yönetemez.
Benimle birlikte pek çok müdür arkadaşıma haksızlık yapıldı. Adaletsiz davranıldı. Şu anda Eskişehir'de Eğitim-İş'li, Eğitim-Sen'li müdür yok. Türk Eğitim-Sen'li ise çok az. İl Milli Eğitimini yönetenlere sormak isterim: Bu normal mi? Ya da bizleri oklardan uzaklaştırmak onların ne kadar içine sindi! Şimdi neden öğretmenler yönetici olmaktan korkuyor!
Yargı süreciniz devam ediyor mu?
Mahkemeyi kazandım, itiraz edildi; üst mahkemeyi de kazandım ama mahkeme kararını uygulamadılar. Ben de yargı sürecini (şimdilik) bıraktım. Başka kulvarlarda mücadelemi sürdüreceğim. Yalnız, mahkeme kararını uygulamamak suçtur! Uygulamayanlar bir gün mutlaka yargı önünde hesap verir.
Eğitimde sendikal ayrımcılık yaşanıyor mu?
Eğitimde yapılan bütün atamalara Eğitim Bir Sen'in müdahale ettiğini düşünüyorum. Yeni göreve başlayan arkadaşlarımıza baskı yapılıyor Eğitim Bir Sen üyesi olmaları için. Sendika tarafından atamasına müdahale edilen yöneticiler de personele baskı yapıyor, sendika üyeliği konusunda. İdarecilere aba altından sopa gösteriliyor. Bu koşullarda kimse başarı beklemesin. Çünkü korkan insan başaramaz.
Editör: TE Bilisim