Özokcu, Türkiye'nin son günlerde dershanelerin kapatılması, ardından 2004 yılı Milli Güvenlik Kurulu Belgelerinin yayınlanması, milletvekili istifaları, sosyal medyada hükümet yanlılarının CD' leri dolaştırılırken, ortaklığın adeta bir cadı kazanına dönüştürüldüğünü öne sürerek, ' Karşılıklı hamleler devam ederken, iki gündür yürütülen operasyonla ülkeyi bırakın, dünya ülkelerinin flaş haber diye duyurduğu, Bakan oğullarının da içerisinde olduğu söylenen, Rüşvet, Kara para aklama, altın kaçakçılığı, yolsuzluk gibi ciddi suçlamaların olduğu, adını da Büyük Rüşvet dedikleri bir operasyonla yer yerinden oynadı. Ama ne yazıktır ki şuana kadar üç Bakan' dan da hiçbir ses çıkmaması da düşündürücüdür. Özellikle içişleri Bakanının da böyle bir operasyondan haberi olmaması da ayrıca bizim ülkemizde düşündürücüdür. Doğrusu da böyle olmasıdır. Kamu görevlileri rahatça işlerini yapabilmelidirler. Bu operasyonun içerisinde bir belediye başkanının, bir banka genel müdürü ve eşinin, iş adamlarının, bürokrat ve siyasi nitelikli kişilerin olması da olayın ciddiyetini ortaya koymaktadır. Bu iş sonu neye varırsa varsın neticelendirilmelidir. Tarafların siyasi hesaplaşmasının uzlaşısı için feda edilmemelidir. Bu soruşturmanın sağlıklı yürütülebilmesi için, bu operasyonda görev alan kamu görevlilerinin üzerinde baskı oluşturulmamalı, rahat çalışmaları sağlanmalıdır. En önemlisi de sütten çıkmış ak kaşıklarmış gibi kameralar karşısında demokrasi havarililiği yapan Adalet Bakanı ve ismi geçen çocukların hiçbir şey yokmuş gibi yıllardır açıklama yapan Bakan babaları da derhal istifa etmelidirler' dedi.

Editör: TE Bilisim