Kendisine gönderilen icra konusunda daha evvel Eskişehir Tabip Odası'ndan bugüne kadar kendisine borcu olduğuna dair yazılı ve sözlü tebligat bildirilmediğini belirten 13 yıllık Göğüs Hastalıkları Profesörü Muzaffer Metintaş, odanın kendilerine özür borcu olduğunu ifade etti. Metintaş, 'Doğrusu bugüne kadar aidat borcum olduğunu hatırlamadım. Onu takip edecek vaktim de, halim de yok. Soruşturduğumda 'Bölümdeki bir sekretere imza karşılığı verildi' diyorlar. Halbuki benim sekreterim yok. İşlemin zaten baştan yasallığı tartışılır. Uygulama usulsüz, tebligat bana yapılmamış, bir görevliye bırakılmış ama çok daha önemli ve üzüntü verici olan bizim meslekte çok önem verilen deontolojinin bizzat tabip odası tarafından yerle bir edilmiş olması. Oda kıdemli bir üyesine böyle yapmamalıydı. Oda yönetim kurulu 3 Eylül 2013 tarihli toplantısında bize icra kararı almış. İcra kararı öncesi en azından nezaketen bir telefon edilebilirdi. Kaldı ki oda yönetiminde bir profesör arkadaş var bir üyenin de eşi profesör. Bu arkadaşlarla kaç defa yüz yüze kaç defa telefonla konuştum sayısını hatırlayamam. Onlarla mesleki olarak bu yakınlığa rağmen böyle bir karar çıkmasının inanamıyorum. Oda yönetiminin bana ve eşime kamuoyu önünde açık özür borcu var. Bu özür dilenen değin, bu tavrı her ortamda deontolojik ve yasal olarak teşhir edeceğim' dedi.

Tabip Odası'nın mesleki onuru koruması gerektiğine değinen Prof. Dr. Metintaş, şöyle devam etti:

'Şimdi olanları tek tek düşünüyor ve birbiriyle ilişkilendirerek tartışıyorum ve şu kanaate ulaşıyorum. Asli görevi mesleki onurumuzu ve haysiyetimizi korumak ve yüceltmek olan tabipler odasının Eskişehir Yönetim Kurulu, kıdemli bir meslektaşlarının meslek ve bilim onuruna ve haysiyetine ancak bu kadar dikkat gösteriyormuş. Bu kadar önem verebiliyormuş.'

Editör: TE Bilisim