Özkavak, daha önceki yıllarda personel eksikliği nedeni ile taşeron firma tarafından veri elemanı olarak alınıp aynı görevi yapan diğer kişiler 2012 yılında çıkan bir yasa ile bu görevi en az 2 yıl yaptıkları için eğitime ve sınava tabi tutulup 'diş klinik teknikeri' belgelerini aldıklarını ifade ederek, 'Yeni alınan elemanlar ise sadece hizmet içi eğitim ile çalıştırılmaktadır. Böylelikle hastane enfeksiyonları ve kontaminasyon yönünden açık bir ortam olan ADSH'de hastane idaresi tüm hastaların sağlığını riske atmaktadır' dedi.

Özkavak, 'Hemşire veya 'diş klinik yardımcısı' PDC sini yükselterek personel eksikliğini giderme yetkisi olan ADSH CEO'sunun bu tutumu hastanenin kalitesini düşürürken sadece yeni taşeron firma sahibinin cebini doldurmaktadır. Kaldı ki sağlık çalışanlarının sadece döner sermayeleri hastanenin ortak gelirinden karşılanırken, taşeron firma elemanlarının tüm giderleri yani firmaya kişi başına ortalama 2500 TL hastanenin gelirinden ödenmektedir. Buda demek oluyor ki firma biraz daha kazanacak diye hem hastane zarar ettirilmekte, hem de sağlıksız bir ortam oluşturulmaktadır. İnsan sağlığı bu kadar ucuz değildir. Herhangi bir hasta bu ortamda bulaşıcı bir hastalık veya hastane enfeksiyonu kaptığı takdirde bunun hesabını kim verecek. Her şeyden habersiz orada ekmek parası için çalışan diplomasız taşeron firma elemanı mı, yoksa tüm bunlara bile bile göz yuman hastane idaresi mi? Dileriz ki sağlığımız bu kadar kolay riske atılmaz ve bu yanlıştan biran evvel dönülür' diye konuştu.

Editör: TE Bilisim