ATEŞ ÜLKER

Es Es'e sevdalanış hikayesi

Sizlere tanımaktan büyük bir onur ve mutluluk duyduğum merhum Dr. Ateş Ülker ağabeyimin Eskişehirspor'a sevdalanış öyküsünü anlatmak istedim. Bartın doğumlu olan ve İstanbul'da yaşamını sürdüren Dr. Ateş Ülker 1965 yılında bir vesile ile İzmir'e gider. Futbola çok meraklı olan Ateş Ülker, İstanbul Erkek Lisesi'nde okuması dolayısıyla İstanbulspor ve Fenerbahçe takımlarına sempati duymaktadır. Eskişehirspor'un kurulduğunu gazetelerden öğrenmiş ve yakın takibe almıştır. Tam olarak tarihi anımsamıyor olsam da Eskişehirspor'un kuruluşunun ilk yılı yani 1965 yılıdır ve ilk maçlar oynamaktadır. İzmir'de Eskişehirspor'un Karşıyaka ile oynayacağını duyan Ateş Ülker bu maça mutlaka gitmek ister. İşlerini maç saatine göre ayarlar ve maça gider. Maçın ilk yarısında Ateş Ülker Eskişehirspor'u tepeden tırnağa tahlil eder. Tüm futbolcuların sakal tıraşları yapılmış, saçları taranmış. Formaları son derece temiz ve ütülüdür. İdareciler ve teknik heyet de Ülker'den tam not almıştır. Ve Ateş Ülker Eskişehirspor'a sevdalandığı anı şöyle anlatır: ''1965 yılında, İzmir'deki Karşıyaka maçının 65'inci dakikasında kendime; ''Ey Ateş Ülker sana Eskişehirsporlu olmak yakışır' dedim ve o andan itibaren Eskişehirsporlu oldum'' Eskişehirspor'u en güzel seven adam Dr. Ateş Ülker artık bir Eskişehirspor sevdalısıdır. Kendisini rahmet ve minnetle anıyorum. Mekanı cennet olsun.

(Yazan: Selahattin Erdoğan)

------------------------------------------------


VOLKAN AKDOĞAN

Efsane bir deplasmandı!

2012-2013 sezonuydu. Takım UEFA Avrupa Ligi ön elemelerinde mücadele ediyordu. 2. Ön Eleme Turu'nda rakip İskoçya temsilcisi Saint Johnstone'du. Eskişehir'deki ilk maçı 2-0 kazanmıştık. İskoçlarla dostluğumuz Eskişehir'de başlamıştı. İskoçya'ya rövanş için gittik. Bizim için tarihi bir gündü. Takım Edinburgh'ta konaklamıştı. Otelde kafileye katıldık. Otobüslerle Perth şehrine ulaştık. İndiğimiz an her tarafımızı İskoç taraftarlar sardı. Bütün kafileyi (Yaklaşık 150 kişi) bir puba götürdüler... Gayda (kamıştan yapılmış çift düdük ve tulumdan oluşan, tiz sesli, nefesli bir çalgı) ile Espana çalıyorlar, bizim marşlarımızı söylüyorlardı. O gün orada kimseye hesap ödetmediler! Maç saati geldiğinde gelen otobüslere karışık bir şekilde binip stadyuma gittik hep beraber. Maç esnasında karşılıklı tezahüratlar falan unutulmaz bir gündü. O maça gitmeden demiştim 40 yılda bir olur böyle deplasman diye. Hakikatten öyleydi. Efsane bir deplasmandı!

------------------------------------------------

TÜMAY ÇELİKER

Polislere çatıda yakalandık

Doğma büyüme İstanbulluyum. Eskişehir ile tek alakam Eskişehirsporlu olmam… 2006-07 sezonu içerde Karşıyaka ile oynuyoruz. 45'inci dakikada Mahmut atıldı 10 kişi kaldık. Kızılcıklı tribünündeyiz. Ortam iyice gerildi tabi. Maçı bıraktık, Karşıyaka tribünleri ile uğraşıyoruz. Karşılaşma 0-0 bitti. Ama olaylar bitmedi. Stat dışında ateşler yanıyor, ses bombaları patlıyor. Birden polisler bize doğru koşunca bir apartmana saklandık. Tabii Türk polisinden kaçılmaz. Çatıda yakalandık. İndik aşağı. O günkü olaylardan dolayı boş polis arabası kalmamış. Bekledik bekledik en sonunda anons geçildi 'Araçlarda yer kalmadı, aldıklarınızı serbest bırakın' diye. Öyle kurtulmuştuk. Başta da belirttiğim gibi doğma büyüme İstanbulluyum. Eskişehir ile tek alakam Es Es'li olmam. İç saha maçları bile bana deplasman…

Editör: TE Bilisim