FATİH ÜNAL – KAAN GÖNEN

743 kilometre gidip kıraathanede izlemek

24 Kasım 2013 tarihinde arkadaşlarla mahalle parkında otururken yine her zamanki gibi birbirini gaza getirme sonucu deplasmana gitmeye karar verdik. Deplasman otobüsünün kalkmasına yaklaşık iki saat vardı. Hızlı bir şekilde hazırlıklarımızı yaptıktan sonra otobüslerin kalkış noktası olan Vişnelik Migros'un önüne vardık. Deplasman yolunun çok uzun olması ve Trabzonspor'la olan husumetten dolayı sadece bir otobüs olarak gidecektik. Deplasman yolu çetindi ve gerçekten kelle koltukta gidilecekti. Gece 1 gibi yola koyulduktan sonra Ankara'ya varmadan otobüsteki herkes uykuya daldı.

Amasya Merzifon'a kadar sağ salim gittik ancak Merzifon dolaylarında mola yerinde durduktan sonra otobüsümüz çalışmadı ve onun yerine bir şekilde otobüs ayarlandı yola tekrardan koyulduk. Deplasman otobüsünün şanındandır ki genelde maçın ikinci yarısına yetişilir. Her deplasmanda olduğu gibi yine vaktimiz kısıtlıyken Merzifon'da 2-3 saat kadar vakit kaybetmiştik. Yeni otobüsümüz öncekine göre gayet lükstü kimse tekrardan yolda kalacağımıza ihtimal vermiyordu. Neyse ki Karadeniz sahil yolları yavaş yavaş arşınlıyor Trabzon'a yaklaşıyorduk. Ordu Ünye merkeze geldiğimizde otobüsten değişik sesler gelmeye başladı. Ve maalesef ki sağa çekmek zorunda kalınca otobüs olduğu yerden tekrar hareket edemedi. Yine yeni otobüs ayarlama çabalarına girildi pazarlıklar yapıldı o dönem için Eskişehir-Trabzon arasına ödediğimiz ücretin belki de iki katı fiyatlar Ünye-Trabzon için istendi.

Maça yaklaşık iki saat kalmıştı. Bizim ise yaklaşık 3 buçuk saatlik yolumuz vardı. Aslında fiziksel imkansızlık durum doğmuştu. Herkesin moralleri bozulmuş, karnı aç bir halde çaresizce bulduğu yere oturmuştu. Eskişehirspor'u tribünde destekleyemeyecek olmak bizi derinden üzse de şanlı armamızı yine de yalnız bırakmamak için hemen bize uygun bir kıraathane arayışına başladık. O gün Fenerbahçe maçı da vardı ve bilenler bilir Ünye'liler Fenerbahçe'yi tutarlar. Çoğu kahve hınca hınç doluyken nihayet bir kahve bulduk ve maçı takip etmeye başladık.

Maçın sonucunda 1-0 mağlup olan taraf bizdik. Hiçbir zaman skor taraftarı olmadık, olmayacağız. Mağlup olmuş olsak da uğruna 743 kilometre gidebilmiş ve hayatta belki de bir kere yaşayabileceğimiz bir gün yaşamıştık. O günün anısı olması adına set pankartımızı Ünye Sahil yolunda açtık fotoğraf çekinebilmek için. Karadeniz insanının sağı solu belli olmuyor bir abimiz çıkıp geldi. Burada pankart açamazsınız diye. Ufak tefek sürtüşmeler başlayınca abimiz çekti silahını doğrulttu bize. O sırada görevli polisler olaya müdahale edince olaydan kimse yara almadan yola koyulduk.

Talihsizlik bu ya Samsun'a girince otobüsümüz tekrardan bozuldu. Orada da 1-2 saat boyunca yapılmasını bekledikten sonra hayırlısıyla şehrimize geri döndük. Anlattığımız kadar unuttuğumuz hikayelerde var maalesef ki. Bizim için Eskişehirspor bir yaşam biçimi. Bu deplasman anısı vesilesi ile o gün bizimle aynı otobüste olan Tatar Aykut ve Özkan abimizi de rahmetle anıyoruz.

Editör: TE Bilisim