KÜLTÜRÜMÜZÜ ÇOCUKLARA ÖĞRETMELİYİZ
Program ilk olarak UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz'un 'Kültürel Miras Olarak Ramazan' sunumu ile başladı. Anadolu'daki ramazan geleneklerinden söz eden Oğuz, çocukların bu geleneklerle yetiştirilmesi gerektiğini söyledi. Eski ramazanlara dair sürekli bir özlem duyulduğunu belirten Oğuz, 'Hiç şüphe yok ki oruç, İslam'ın şartlarından biri. Ancak bunu kültürle bütünleştirip hayatın içerisine estetikle katan bir mazimiz, bir hikayemiz, bin yıllık yaşanmışlığımız var. Bunları da ihmal etmeden o İslam'ın şartlarını yerine getirmiş olmak esasında bizi bir toplumun, bir milletin, bir yapının parçası haline getiriyor. Öyle olunca da kendimizi güvende hissediyoruz, kendimizi huzurlu hissediyoruz, bir büyük bütünün parçası olmanın güvenini ve özgüvenini duyuyoruz. Esasen şu anda da içinde bulunduğumuz yapı da bunu gösteriyor. Eğer böyle bir ruhaniyeti olmasaydı iftarı birlikte yapmanın manası olmasaydı biz bir araya gelemezdik. Birbirimizin gözüne değdikçe gözlerimiz birbirimize güven duyuyoruz. İnsanın en kırılgan yanlarından birisi gelecek kaygısıdır. İnsanın toplumun ve hepimizin kaygısıdır. Bu kaygıyı en aza indirdiğimiz yer bir araya geldiğimiz ve birbirimizin gözüne baktığımız zaman huzur duyduğumuz anlarda aldığımız enerjidir, güvendir' diye konuştu.
NABİ AVCI'DAN TEŞEKKÜR
Oğuz'un konuşmasının ardından kısa bir müzik dinletisi yapıldı ve iftar yemeği yenildi. Daha sonra Eskişehir İl Müftüsü Bekir Gerek tarafından iftar duası okundu. Duanın ardından kısa bir konuşma yapan Nabi Avcı, herkesin ramazanını tebrik ederek, iftar yemeğini düzenleyenlere ve yemeğe katılanlara teşekkür etti. MELTEM KARAKAŞ
Editör: TE Bilisim
