Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi kampüsünde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Türk Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Haydar Urfalı'nın da katıldığı basın toplantısında konuşan Talip Geylan, pandemi döneminde eğitim alanında yaşanan sıkıntılarla ilgili ve 5 Nisan 2018 tarihinde Volkan Bayar tarafından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde öldürülen dört eğitim emekçisi hakkında da önemli açıklamalarda bulundu.
EĞİTİM ZARAR GÖRDÜ
Artan vaka sayılarının eğitime de zarar verdiğini belirten Geylan, 'En büyük duamız, temennimiz hem ülkemizin hem de insanlık aleminin bu musibetten kurtularak hayatın normal koşullara dönmesi, yüz yüze eğitimin başlaması ve öğrencilerin okullarıyla buluşabilmesi. Başta Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu olmak üzere yetkili kurullarının ortaya koyduğu tedbir ve kurallara tam riayet gösterilirse biz bu musibetten kurtulacağız. Ben buradan bir kez daha topluma çağrıda bulunuyorum, her şey bir yana çocuklarımızı öğrencilerimizi okullarıyla buluşturabilmek için herkesin sorumluluk üstlenip kurallara uyması gerekiyor. Eğitim bilimcilerin yapmış oldukları araştırmalara göre 3 aylık öğrenme kaybının telafisi 2 yılda mümkün olabiliyor. Biz geride bıraktığımız 1 yılın büyük bir bölümünde maalesef okullarımız kapatmak durumunda kaldık, önümüzdeki 3-5 yılı belki de çocuklarımızın maruz kaldığı öğrenme kayıplarının telafisini ortaya koyacağız demektir' diye konuştu.
MÜDAHİL TALEBİMİZ KABUL EDİLMEDİ
Eğitim Fakültesinde öldürülen 4 eğitim emekçisi ile ilgili de konuşan Geylan, Türk Eğitim Sen'in istinafa başvurduğunu kaydetti. Sendikasının dava sürecine müdahil olma talebinin reddedildiğine dikkat çeken Geylan, '5 Nisan 2018'de Volkan Bayar isimli bir vahşi tarafından eğitim fakültesinde 4 tane meslektaşımızı kaybettik. Bugün 4 arkadaşımız anısına fakültenin bahçesine dört tane fidan dikeceğiz. Biz Türk Eğitim Sen olarak dava sürecinin başından beri müdahil talebi ile sürece dahil olmak istedik. Fakat o süreçte maalesef mahkeme müdahil talebimizi kabul etmedi. Mahkeme sonuçlandı. Fakat biz istinafa başvurduk. Bu spontane gelişmiş bir olay değil. Bu organize, bilinçli, planlı azmettiricisinin olduğu bir olaydır. Biz bu nedenle istinafa başvurduk. Ayrıca başvurmamızın diğer bir nedeni de Türk Eğitim Sen'in müdahillik talebinin kabul edilmemiş olmasıdır. Türk Eğitim Sen burada olayın tarafıdır. Eğitim çalışanlarını ilgilendiren her gelişmede sendikamız taraftır. Dolayısıyla bu olayda da taraftır. Bu iki husus itibariyle başvurduk. Temennimiz dava talebimizin yeniden ele alınmasıdır' şeklinde konuştu.
BEKLENTİMİZ ADALET
Yaşanan acı olayın ibret olmasını ve caydırıcı cezaların verilmesi gerektiğini söyleyen Geylan, 'Biz hep söyleriz, bütün kamu yönetiminden olduğu gibi üniversite yönetimlerimizden de beklentimiz adalettir. Bütün kamu kuruluşları gibi üniversiteler de devlete sadakat göstermelidir. Bir takım yapılara, bir takım oluşumlara, cemiyetlere, derneklere, sendikalara sadakat gösteren kamu yöneticisi devletin memuru değil, biat ettiği yapıların memurudur. Bu da çok çirkindir ve Türkiye'ye yakışmıyor' diye konuştu.
DÖRT FİDAN DİKİLDİ
Türkiye'de yaklaşık 30 milyon eğitim çalışanı olduğuna dikkat çeken Geylan, 'Öğrenci yoğunluğu itibarıyla öğrenci ile alakası olmayan neredeyse hane yok, bir şekilde irtibatlıdır. Dolayısıyla eğitim çalışanlarının Covid-19 riskine karşı korumak demek, dolaylı olarak toplumun geneline yönelik bir koruma tedbiri almak demektir' dedi. Geylan, şimdiye kadar 80 bin civarında öğretmenin aşılandığını söyledi. Konuşmaların ardından 4 eğitim emekçisi için eğitim fakültesinin bahçesine fidan dikilerek anma töreni gerçekleştirildi. MELTEM KARAKAŞ KAYA
Editör: TE Bilisim