Eğitim Sen Şube Başkanı Faik Alkan, ES TV'de yayınlanan Hayat Akarken programının konuğu oldu. Pandemi döneminde eğitimde yaşanan sorunların konuşulduğu programda Alkan, sendikasının çözüm önerilerini de açıkladı.

SINIFLAR KALABALIK

Pandeminin kronikleşen sorunları iyice su yüzüne çıkardığını ifade eden Alkan, 'Eğitimin kronik sorunları vardı fakat pandemiyle birlikte farklı sorunlar da eklendi. Aslında eğitimi bütün olarak tartışmak gerekiyor. Pandemi bize şunu söyledi: Tuvaletlerinizi temiz tutun dedi. Bunu zaten yapmak zorundaydık. Eğitime bütçe ayırın dedi. Biz yıllardır bunu söylüyoruz. Eğitime gereken bütçe ayrılmıyordu. İşte Eskişehir'de şu anda yapılması gereken derslikleri özel sektör veya iş insanları yapıyor. Pandemi kalabalık sınıflar olmasın dedi. Kamu okullarında gerçekten kalabalık bir sınıf ortamı var. Benim çalıştığım Fatih Anadolu Lisesi'nde sınıf ortalaması 40 kişi. Burada sağlıklı bir eğitim vermek zaten zordu pandemiyle iyice zor olacağı ortaya çıktı' diye konuştu.

PARAN KADAR EĞİTİM

Paran kadar eğitim anlayışı ile karşı karşıya kalındığını söyleyen Alkan, 'Eskişehir gibi sosyo ekonomik yapısı Türkiye'nin aslında üstünde olan lise sınavlarında, üniversite sınavlarında ilk beşte olan bir şehirde eğitimin panoromasını çektiğimizde televizyonu olmayan çocuklar, tableti, bilgisayarı olmayan çocuklar, interneti olmayan aileler ile karşı karşıyayız. Pandemi ve kriz bizim gerçekliğimizi ortaya koydu. Şu an paran kadar eğitim anlayışı ile karşı karşıyayız' şeklinde konuştu.

EĞİTİM SİSTEMİ ÇÖKTÜ

Eskişehir'de 30'a yakın öğretmene Covid tanısı konduğunu belirten Alkan, 'EBA mı çöktü gerçekten? EBA'nın çöktüğü filan yoktu. Çöken eğitim sistemiydi aslında. Biz Mart'ın 12'sinden bu yana söylüyoruz. İktisadi, liberal anlayışla, arz talep anlayışı ile bu iş çözülmez. Bunlar normal değil. Eskişehir'de de yaklaşık 20-30 öğretmene Covid tanısı kondu. Biz yüz yüze eğitim başlasın diyoruz ama bu koşullarda değil' ifadelerini kullandı.

VELİLER GÜVENMİYOR

Velilerin yapılan açıklamalara güvenmediğine dikkat çeken Alkan, 'Merkezdeki okullarda ikiye bölünme var. 12'li sınıflar var. İdareciler ve öğretmen arkadaşlarımız hijyene dikkat etmeye çalışıyor. Veliler de çok dikkatli. Veliler çocuklarına pandemiyi iyi anlatmışlar. Çocuklar sosyal mesafeyi biliyor. Ama okullara güven yok. Okullara gitme oranı düşük. Anaokuluna 12 kişi kayıt yaptırmış ama üç kişi gidiyor. Bu da temel problem. Okulların güvenli olması lazım. İnsanlarımız yapılan açıklamalara güvenmiyor. Merkezde durum farklı, çevre de farklı' dedi.

HEDEF HALİNE GETİRİLDİ

Öğretmenlerin toplumda hedef haline getirilmesinin çok yanlış olduğunu vurgulayan Alkan, 'Gerçekten yüz yüze eğitime geçebilir miyiz diye soruyorlar. Bence geçebiliriz. Bakın özel okullar geçti. Orada da 24 kişilik sınıflar. Kamusal eğitim konusunda bir tercih var. Okullar açılmış gibi yapılıyor ama öğrencilerin yüzde 90'ı şu an evlerde daha okullar açılmadı aslında. Bakın dezenfektanı kim alıyor. Veliler alıyor. Veliler bunları da yüklenmiş durumda. Çok eleştirilen toplumda hedef alınan öğretmenler var. Öğretmen arkadaşlarımız yatmadı. 12 Mart'tan itibaren işlerinin başındaydı. Sanki okulların açılmama sebebi öğretmenlermiş gibi yapılıyor. Kilometrelerce yürüyüp öğrencisine okuma kitabı götüren öğretmenler var. İlla bunun reklamını mı yapmalıyız? Sabahtan akşam 20.00'a kadar ders yapıyor öğretmenler. Derinleşen bir eşitsizlik var. Öğrenci geçen telefonda ağlamış öğretmen arkadaşımıza. Çocuklar öğretmenlerini özlüyor. Böyle duygusal bir meslek. Eğitim Sen öğretmenlerin yanında. Öğretmenler kendini yalnız hissetmesin' diye konuştu.

CİDDİ BİR MAKAS OLUŞTU

Evde çocuk sayısının fazla olması canlı derslerde sıkıntı yarattığını ve evde bulunan bilgisayar ve televizyonun yetersiz kaldığını belirten Alkan, 'Her evde on tane televizyon, bilgisayar yok ki. Hepsinden bir tane var. Ama iki, üç tane çocuğu olanlar ne yapsın? Hayatlarından kısıp çocuklarına bilgisayar aldı veliler. Turizm için ucuz kredi sağlandı ama bilgisayarda KDV oranları yüzde 1'e indirilmedi. Veliler olmasa bu eğitim sitemi maddi manevi olarak gitmez. Özel okullarla kamu okulları arasında ciddi bir makas oluştu' şeklinde konuştu.

BİLİMSELLİKTEN UZAK SÖYLEM

Özel okulda okuyan öğrenci ile devlet okulunda okuyan öğrenci arasında bu yıl ciddi bir fark oluşacağını söyleyen Alkan, 'Kamusal eğitimi, fırsat eşitliğini hep savunuyoruz. Şu anda parası olan için bu ülkede hayat çok kolay ama asgari ücretle geçinmeye çalışan bir aile için hayat hele ki eğitim boyutunda çok zor. Veliler de arıyor bizi. Bu ülkede 10 gün sigaradan alınan vergi ile eğitimdeki sorunları çözebiliriz. Özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar mağdur oldu. Sisteme videoları yükleyin veliler yapsın deniyor. Bu bilimsellikten uzak bir söylem. Bu kurslarda çalışan eğitim emekçileri aylardır maaş alamadı. Dershaneye giden, özel okula giden bir öğrenci ile kamuda uzaktan eğitim alamaya çalışan öğrenci aynı LGS'ye girecek. Biz LGS bu yıl kaldırılsın kampanyası başlatacağız' ifadelerini kullandı.

ATIL KAMU BİNALARI KULLANILSIN

Yüz yüze eğitime geçilmesi için sendikasının önerilerini anlatan Alkan, 'EBA'yı 1 milyon giriş üzerinden hazırlamışlar. Zaten 1 milyon öğretmen var bu ülkede ve yaklaşık 18 milyon öğrenci. EBA, zoom adı verilen Amerikan teknolojisinin alt yapısını kullanıyor. O da çöktü bakın. Zoom için yakında okullardan ekstra para toplanacak göreceksiniz. EBA'dan ders yapamayan öğretmen arkadaşlarım WatsApp'tan ders yaptı dün. İnsan yedi aydır ne yapıyordunuz diye soramadan edemiyor yetkililere. Çok rahat yüz yüze eğitime geçilir. Birçok atıl kamu binası var. Bunlar değerlendirebilir. Haftanın 7 günü eğitimi yapılabilir sabahçı öğlenci şeklinde. Yerel yönetimlerle iş birliği yapılabilir. Seyyar tuvaletler getirilebilir okullara. 600 bin ataması yapılmayan öğretmen var. Onlar göreve çağrılabilir. Emekli öğretmenler de çağrılabilir. Özel okullarda 8. sınıf öğrencisi anaokuluna kayıt ettirildi. Bakanlık müdahale etti neyse ki' dedi.

İNTERNETİ ÇEKMEYEN KÖYLER

Alkan sözlerini şu şekilde sürdürdü: 'Eskişehir'de okullarda ortalama 300 lira ile 7 bin lira arasında para toplandı velilerden. Bunu il milli eğitim müdürü de ilçe milli eğitim müdürleri de biliyor. 8 GB kotasını doldurunca velilere fatura geliyor. Velilerden biri bana atmış. 40'a yakın köy internet sorunu yaşıyor. GSM operatörleri ile iş birliği yapılabilirdi. İnterneti çekmeyen köyler için çalışma yapılabilirdi. Eskişehir'in sorunları var eğitimde. Biz Eskişehir'de emek harcayan, fikir üreten herkesin kapısını çalacağız. Onlarla görüş alışverişinde bulunuyoruz. Bu şehir, bu çocuklar bizim. Ortak akılla sorunları çözmek istiyoruz. Gittiğimiz her siyasi partide dünya görüşü ne olursa olsun eğitimin sorunlarını konuşacağız. Birbirimize sarılmak zorundayız, kenetlenmek zorundayız. Türkiye halkı fedakar bir halktır. Biz Anadolu hümanizmi ile pandeminin üstesinden geleceğimize inanıyoruz.' MELTEM KARAKAŞ KAYA

Editör: TE Bilisim