RÖPORTAJ: MELTEM KARAKAŞ KAYA

Kimsenin emeğine saygısızlık etmediklerini söyleyen Başkan Kurt, 'AK Parti Eskişehir'e hangi hizmeti yapmış da biz önüne tabela koymuşuz bunu somut olarak söylemesi lazım. Ben ısrarla ve iddiayla söylüyorum son beş yılda Eskişehir'e yaptıkları beş tane işi göstersinler' dedi.

Eskişehir'e devletin en son 30 yıl önce fabrika yaptığını söyleyen Başkan Kurt, '500 kişinin çalıştığı beş tane fabrika yaptıklarını göstersinler 18 yıl içerisinde ben politikayı bırakırım. Yok. Yani Eskişehirliler devlete ödedikleri verginin dörtte biri kadar devletten yatırım alamıyorlar' dedi.

Covid-19 salgınından Odunpazarı Belediyesi nasıl etkilendi? Özellikle gelirlerinde bir düşüş oldu mu?
Pandemi döneminde belediye gelirlerimizde ciddi bir düşüş oldu ama bu düşüş herkes için var. Sadece CHP'li belediyeler için diye nitelendiremeyiz. Bir kere İller Bankası'ndan gelmesi gereken paylarımızın bir kısmı kesildi, gelmedi. Pek çok alanda borç ötelenmesi, yapılandırmalar yapılırken bizim İller Bankası'na olan borcumuz kesilmeye devam etti. O bile bize fayda sağlayabilirdi. Sadece geçen ay kesintisiz ödeme geldi. Şöyle diyebiliriz geçen yıl 110 milyon civarında bir para gelmiş Odunpazarı Belediyesi'ne İller Bankası'ndan. Bu yıl şu ana kadar 70 milyon civarında yani yılbaşına kadar eğer aynı şekilde gelecek olursa geçen yıl aldığımız parayı alamayacağız. Oysa artmış olması gerekir. Ayrıca vergi gelirlerimizde düşüş oldu. Çünkü vatandaşın parası olmadığı için emlak vergisini yatıramadı ya da belediyeye ödemesi gereken diğer harçları yatıramadı. Kira gelirlerimizde düşüş oldu. Bazılarını iptal ettik, bazılarını öteledik. O nedenle bir düşüş söz konusu oldu. Bizim bu süreç içerisinde kendimiz de yeni yatırım yapamadığımız için bir gelir kaynağı da yaratma şansı olmadı. O nedenle somut olarak bir düşüş olur. Bu oranlama diyebilirsek belki şöyle söyleyebiliriz, geçen yıla göre yüzde 30 civarında düşüş ihtimali ortaya çıkacak gibi duruyor.

Tasarruf vurgusu çok yaptınız. Buna yönelik girişimleriniz de oldu. Pandemide bunun faydasını gördü mü Odunpazarı Belediyesi?
Oldu. Biz 2020 yılı içinde 50 milyon civarında borç ödedik. Dolayısıyla bu tamamen tasarrufla sağlanan bir ödemeydi. Bunu nasıl gerçekleştirdik? Doğal olarak yatırımlar kısıldığı için bir tasarruf oldu. İkincisi pek çok alanda biz taşeron işini bitirdik. Şu anda bizim 15-20 araç kiralaması dışında hiçbir taşeron müteahhidimiz kalmadı. Geçmiş dönemde bize hizmet eden müteahhitlerin de paralarını büyük ölçüde ödemek suretiyle borçtan da kurtulduk. Araç kirası ve hizmet alımları olmadığı için ciddi anlamda bir tasarruf da söz konusu oldu.

BİR KISMI UYGULANAMAYACAK

Türkiye'de ekonomik olarak olumsuz bir tablo var karşımızda. Pandemi de bunu körükledi. Sizin 31 Mart seçimlerinde bir takım vaatleriniz oldu. Bunları mevcut şartlarda gerçekleştirebilecek misiniz? Ya da nasıl gerçekleştireceksiniz?
Çok zor. Yani bir kere bizim vaatlerimizin büyük bir bölümü devletle olan ilişkilerimizle birlikte ortaya çıkacaktı. Mesela İller Bankası, Dünya Bankası'ndan alacağı kredilerle bize proje desteğinde bulunacaktı. Biz 15 projeyi İller Bankası'na sunduk. Bunların 8-9 tanesi kabul görmüştü. Ama İller Bankası, Dünya Bankası'ndan para alamayınca bize kredi veremedi. O nedenle bu projelerin büyük bir kısmı uygulanamayacak. Bütçe görüşmeleri sırasında mecliste de söyledim. Pandemi sürecinde daha çok sosyal ağırlıklı, sağlık ağırlıklı hizmetler öne çıktığı için kimse benden bu saatten sonra yüzme havuzu beklemesin. Biz öncelikleri ona göre değerlendiriyoruz. Bizim 25 ana projemiz vardı seçim döneminde hedeflediğimiz. Bunların içerisinde 100 kreş hedefinin sayı olarak tutması zorlaştı. Ama kreş yapımına devam ediyoruz. Bu pandemi sürecinde bile iki tane kreşimizi bitirdik. Henüz açamadık şartlar uygun olmadığı için. İnsanları yan yana getirmek ayrı bir risk. Yılbaşından sonra ortam uygun olursa açılır mı bilmiyorum. Yine spor alanlarıyla ilgili devletten, hazine arazilerinden tahsis alıp bir çalışma gerçekleştirecektik. O tahsis de sağlanamadığı için o da uzadı. Ama beş mahallede halı saha projemiz vardı. Bunu yapmak üzere ihaleye çıktığımız gün dolar ve euro ciddi anlamda artış gösterdi. Hiçbir yatırımcı ihaleye girmedi. Bu tür ekonomik belirsizlikler de bizim projelerimizi engelleyecek. Bunların içerisinde sadece 2021 yılında güneş enerjisi santralini gerçekleştirme şansımız var. Onun ihalesine çıkmak üzereyiz. Bir de Yenikent Pazar Yeri'ni 2021'de yapmayı planlıyoruz. Diğerlerini yapma şansımız şu anda yok.



Toplumun farklı kesimleriyle bir araya geldiğinizde vatandaşlar en çok nelerden şikayet ediyor? Sizin sahadaki gözlemleriniz nedir?
Türkiye'nin anayasal anlamda olması gereken sosyal hukuk devleti olmadığı bir kez daha net bir şekilde ortaya çıktı. Pek çok insan hala kayıt dışı çalışıyor. Yani sigorta güvencesi yok, sosyal güvencesi yok ve bu insanlar kendileri para kazandığı takdirde ekmek yiyebiliyorlar. Örneğin düğün salonlarındaki pek çok hizmetli bu halde, okul kantinlerinde, kırtasiyelerde, hamamlarda, berberlerde bu tür sosyal güvencesi olmadan pek çok insan şu anda ciddi anlamda ekonomik sıkıntı içinde. Devletin bunu organize edemediğini gördük. Oysa sosyal devlet bu işi baştan planlayarak çözmeliydi. Şu anda insanların kendilerine Covid-19 hastalığının bulaşıp bulaşmadığını anlama hakları bile yok. 'Ben geldim. Benim testimi yapın' dediğinizde hiçbir kurum test yapmıyor. Test yapabilmek için belli şartları öne sürüyorlar, belli torpilleri kullanmaya çalışıyorlar. Herkes özgürce bu testleri en azından yaptırıp, kendini rahatlatabilmeli.

AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan, hafta sonu gerçekleşen kongrede 'AK Parti'nin hizmetlerinin önüne tabela dikip algı oluşturmayın. Biz kimsenin emeğini size çiğnetmeyiz' diyerek belediyeleri eleştirdi. Siz neler söylersiniz bu eleştiri ile ilgili?
Biz hiç kimsenin emeğine saygısızlık etmeyiz. Emek en yüce değer diye politika yapan bir kurumuz. AK Parti Eskişehir'e hangi hizmeti yapmış da biz önüne tabela koymuşuz bunu somut olarak söylemesi lazım. Ben ısrarla ve iddiayla söylüyorum son beş yılda Eskişehir'e yaptıkları beş tane işi göstersinler. Yok. Ama sanki binlerce iş yapmış gibi algı yaratmaya çalışıyorlar. Eskişehir'e en son devlet tarafından yapılan fabrika TUSAŞ'tır. TUSAŞ yapıldığı da 30 yılı geçmiştir. 500 kişinin çalıştığı beş tane fabrika yaptıklarını göstersinler 18 yıl içerisinde ben politikayı bırakırım. Yok. Yani Eskişehirliler devlete ödedikleri verginin dörtte biri kadar devletten yatırım alamıyorlar. Bu da AK Partili siyasetçilerin ne kadar başarılı olduğunu, Ankara nezdinde ne kadar sözlerinin geçtiğini gösterir. Zihni Bey Afyon'a giderken ya da Afyon'dan gelirken bir baksın Eskişehir sınırında yol değişiyor. AK Parti'nin Eskişehir yöneticilerinin notudur o.



DEĞİŞECEĞİZ

'Kazım Kurt, 31 Mart seçimlerinden sonra değişti' diyenler var. Siz neler söylersiniz bununla ilgili? Kazım Kurt değişti mi? Değiştiğinizi düşünüyor musunuz?
Değişmeyen tek şey değişimdir. Değişeceğiz. Yani 2020'de politika yapıyorsak, 2020 yılının şartlarına göre politika yapacağız. Ben buna alışık bir insanım. CHP kendi kendine dönüşen bir partidir. CHP'liler de günün koşullarına göre sosyal demokrasiyi yorumlayarak değişimi sağlarlar. Bir zamanlar bizim partimizin sloganı 'Değişimin gücü CHP' idi. Değişeceğiz. Yani kişisel olarak bir değişim belki söz konusu olmaz ama politikalarda değişim söz konusudur. Biz 2019 seçimlerinden sonra yani 31 Mart seçimlerinden sonra yeni dönemde, geçmiş dönemdeki eksikliklerimizi, yanlışlıklarımızı değiştirmek suretiyle yeni bir çalışma formülü geliştirdik. Burada şu çok nettir, bunu kim nasıl yorumlar onu bilemem. Bizim rehberimiz CHP programıdır. CHP programına dayalı olarak belediyede bu aşamadan sonra hiçbir alanda taşeron bırakmayacağım. Yani becerebiliyorsak inşaat işlerimizi bile kendimiz yapacağız. Bu noktada değişimi kabul ederim ama başka türlü değişimle ilgili geriye doğru bir değişimle ilgili bir şey kabul etmem. İleriye, daima yeniliğe doğru bir değişim her zaman olmalı.

Deva ve Gelecek Partileri kuruldu. İYİ Parti ve CHP arasında devam eden mevcut bir ittifak var. Bu kadar çok siyasi partinin olması önümüzdeki yerel seçimleri nasıl etkiler? Eskişehir'de rekabet zorlu geçer mi sizce?
Bu sistem aslında çok partili sistem. Parti çok oldu diye bazı şeyleri olumsuzlama şansımız yok. Ama ben şöyle değerlendiriyorum, muhalefet partilerinin çoğalması iktidar partisinin zayıflamasını gerektirir. Ama sistem bölünmeyi de doğru bulmuyor. Bölünmeden bir ittifak gerçekleştirilebilirse AKP yıkılabilir. Eğer Deva Partisi ve Gelecek Partisi bu noktada bizim ittifakımıza dahil olacak olursa başarı şansı daha fazla olur. Ama muhalefet partileri olarak buradan şunu da çıkarmamız gerekir. İktidar partisi zayıflıyor ama muhalefet partileri cazibe merkezi olamıyor ki yeni arayışlar var. Dolayısıyla burada siyasi tablodan herkesin ders çıkarması gerekir. Eğer bu sağlanmazsa üç yıl sonraki seçimde ne olacağını kimse kestiremez. Yerel seçimlerle ilgili de daha dört yıl var. Dört yıl içerisinde Türkiye'de çok şey değişir. Türkiye'deki değişime paralel olarak Eskişehir'de siyasi yapılar değişebilir. O nedenle şimdiden yerel seçim şöyle olur ya da biz yerel seçimde şu noktada oluruz deme şansımız olmaz.

ODUNPAZARI MİLLET İTTİFAKI'NDA DEĞİL

Sizce Odunpazarı CHP'de mi şu an yoksa Millet İttifakı'nda mı?
Odunpazarı Cumhuriyet Halk Partisi'nde. Çünkü biz ittifakla seçime girmedik. Millet İttifakı Eskişehir'in bütün ilçelerinde ve büyükşehirde uygulandığı halde Odunpazarı'nda uygulanmadı. Bu yereldeki politikaların değerlendirmesidir ona bir şey diyemem. Ama biz burada Odunpazarı'nda meydana gelen durumun bizim Türkiye genelindeki büyük ittifakımıza engel olmadığını düşünüyorum. O nedenle İYİ Partili hemşerilerimizde iyi ilişkiler kurmaya çaba gösteriyoruz. Ama İYİ Parti'nin bizde herhangi bir hak iddia etme şansı olamaz.



SİYASİ OLGUNLUKLA BAĞDAŞTIRMIYORUM

Mevcut CHP il yönetimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizin çok etkiniz olduğu eleştirileri hakkında neler söylersiniz?
Şu anda CHP kongrelerini tamamlamış bir sonuç elde etmiş. Yeni seçilen yönetimler görevlerine devam ediyor. Ama Eskişehir'de il kongresinden sonra çok farklı tartışmalar yaratılmaya çalışılıyor. Bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Kongre bitmiştir. Kongrenin sonuçlarına herkes katlanmak zorundadır. Kongrenin sonucunu tartışmak, kongrenin sonucundaki meydana gelen durumu kendi kafasına göre yorumlamak doğru değildir. Somut sonuç bellidir. Mevcut yönetim ciddi bir oy farkıyla seçilmiştir. Kaybedenler küsme hakkına sahip değildir. Seçimin iki sonucu vardır ya kazanırsınız ya kaybedersiniz. Bunu da seçime girerken düşünürsünüz. Hesabınızı ona göre yaparsınız. Eğer o hesabınız tutmuyorsa bu hesabı tutmamayı rakibinize soramazsınız. Ama Eskişehir'de ben şunu görüyorum. Politikalardan çok gazeteciler bu konuda kendini dertli sayıyor. Seçim sonuçlarıyla ilgilenen profesyonel gazeteci arkadaşlarımız türedi. Efendim bu sonuç neden böyle oldu? Bu sonuçtan Kazım Kurt'u ya da mevcut il yönetimini suçlamaya yönelik hakaretlere varılan yazılar, yorumlar okumaya başladık ki esas yanlış olan budur. Siyasi partilerde taban değerlendirmeyi yapar, kongrenin sonucunu belirler. Buna herkes saygı gösterir. Nitekim CHP'liler saygı gösteriyor ama buna saygı göstermeyen bir gazeteci güruhu var, bir bürokrat güruhu var. Ben bu arkadaşlara diyorum ki o sıfatlarınızı bırakın, gelin siz de politika yapın. Başka türlü ben hiçbir eleştiriyi olumlu bulmuyorum. Herkes haddini bilecek, haddini aşmadan yorum yapacak, eleştiri yapacak. Biz kongreye girdik kazanmak amacıyla. Karşımızdaki güçler de kazanmak amacıyla kongreye girdi. Biz kazandık, onlar kaybetti. Bu kadar basit ve doğal bir şeydir. CHP'de 37 tane il kongresi olmuş. 38'incisi de olur herkes yoluna yürür gider. Buradan efendim filanca niye kaybetti? Filancanın niye kaybettiğini filanca oturup değerlendirir. Onu da düzgün değerlendirecek. Yani Kazım Kurt filancalar kazansın diye politika yapmadı. Bizim grubumuz kazansın diye politika yaptık ve kazandık. Dolayısıyla bu eleştirileri yerinde bulmuyorum. Siyasi olgunlukla da bağdaştırmıyorum. Kim yaparsa yapsın doğru yaptığını düşünmüyorum. Özellikle parti içi demokrasiyi vurgulayan siyasi partilerde particilik yapanlar ya da bir yerlere aday olanlar bunun sonuçlarına katlanmak zorunda.
Editör: TE Bilisim