Küçükbaş hayvancılık ve tarımsal üretim merkezlerinden biri olan Afyonkarahisar'ın Emirdağ ilçesindeki yaylalarda siyanürlü altın arama çalışmaları başlayacak. Maden arama çalışmalarına tepki gösteren ve Türkiye'nin çeşitli illerinden Emirdağ'ına gelen vatandaşlar yaylalarına sahip çıkmak için Emirdağ Çevre Doğa ve Kültür Varlıklarını Koruma Derneği kurma kararı aldı. Derneğin kurucu üyeleri öğle yemeğinde bir araya gelerek, dernek hakkında basın mensuplarına bilgi verdi.
KURUCU ÜYELER BULUŞTU
Siyanüre karşı mücadele vereceklerini söyleyen gazeteci Cüneyt Kargılı, 'Geçtiğimiz günlerde Emirdağ yaylalarında bir altın arama şirketinin makine ve ekipmanlarını Emirdağ'ına getirmesiyle gündeme geldi. Türkiye'nin farklı şehirlerden çevreci isimler Emirdağ yaylalarında altın aranmamasına ilişkin mücadele başlattı. Siyanüre ve altına arama hayır mücadelesi başladı sosyal medyada. Burada kurucu üyeler bir araya geldik' dedi.
EMPERYALİSTLE BIRAKMAYACAĞIZ
'Emirdağ yaylalarını emperyalist güçlere bırakmayacağız' diyen gazeteci, yazar Alper Aksoy, 'Emirdağ yaylaları bizim hatıralarımızın beşiğidir. Endemik bitki türlerini barındıran ve Emirdağı'nın doğal zenginliklerinin en başında gelen yerdir. Emirdağ yaylalarının siyanürle zehirleneceğini duyunca Ankara'dan çıkıp geldim. Bu benim için hem vazife hem ibadet. Doğduğumuz topraklara borcumuz var. Çevreciler altın madenlerini siyanür tehlikesi olarak görüyorlar. Ama siyanürden daha büyük tehlike arsenik tehlikesi. Arsenik ağır metal olarak havaya toz olarak karışır. Siyanür çok hızlı öldüren bir zehir. Ama arsenik yavaş yavaş öldürür. Vücutta birikir ve kanserle alır sizi götürür. Dernek olarak Emirdağ'ının karşı karşıya kaldığı tehlikeyi anlatmalıyız. Emirdağ yaylalarını emperyalist güçlere bırakmayacağız' diye konuştu.
SAĞLIKLI YAŞAMAK İSTİYORUZ
İnsanca bir şekilde sağlıklı bir şekilde yaşamak istediklerini söyleyen Alternatif Politikalar Merkezi Genel Başkanı Doktor Mahmut Koçak, 'Sağlığın ne kadar önemli olduğunu anladığımız bir dönemde gözümüzün içine baka baka bugün Emirdağ yaylarına çıkıp altın arıyorlar. Biz sağlığımızı kimseye yem etmeyiz. Biz insanca sağlıklı bir şekilde yaşayacağız. Sağlıklı havada sağlıklı gıdalarla beslenerek sağlıklı su içerek yaşamak istiyoruz. Birileri para kazanacak diye nesillerin kanser olmasına razı olamayız. Biz Emirdağ için bir araya geldik. Bu oluşumu siyasi yerlere çekmeye çalışmasın kimse. Zaten kanser oranı çok arttı. Emirdağımızı bir kanser hastanesine dönüştürmek istemiyoruz' şeklinde konuştu.
HER BİR BİTKİ BİR İLAÇ
Her kaybolan bitki aynı zamanda bir ilacın da doğadan kaybolması anlamına geldiğini belirten Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Prof. Dr. Yavuz Bülent Köse, 'İşin bitkiler yönü de var. Emirdağ yaylalarına çıkıp iki yıl boyunca gezdim ve oradaki endemik bitkileri inceledim. 500 bitki türü bizim yaylalarımıza da doğal olarak yetişmekte ve bunların 80 tanesi endemik. Yani sadece Emirdağ yaylalarında var. Türkiye'de 10 bin bitki türü var. Tüm Avrupa kıtasında bile 7 bindir bu rakam. Bunları korumalıyız. Değersiz bitki yoktur tanınmamasından başka. Şu anda kullandığınız ilaçların etken maddelerinin yüzde 70'inin kökeni bitkilerdir. Bu yaylalarda bitkilerin kaybolması potansiyel bir ilacın doğadan yok olması anlamına geliyor. Biz milli servetlerimizi korumalıyız. Sadece toprağın altıdaki milli servetimizi değil, toprağın üstündeki milli servetlerimizi de korumalıyız' ifadelerini kullandı.
GELECEK NESİLLERE BIRAKALIM
Gelecek nesillerin sağlıklı yaşama hakkı olduğunu ve onlara temiz bir doğa bırakılması gerektiğini vurgulayan İş insanı Metin Doğan, 'Sosyal medyada gördüğümde şok yaşadım. Biz şirketimiz olarak sonuna kadar maddi ve manevi olarak bu mücadele Emirdağ'ında sağlıklı bir yaşam için varız. Çünkü bizden sonraki nesiller mutlaka sağlıklı yaşamalı. Her şey para değildir. Gerekli mücadelemize siyasetten arınmış, sadece çevre ve doğa hayranı olarak katılacağız. Türkiye'de Kaz Dağları, ordu Fatsa'da doğaya, çevreye zarar veriliyor. Biz geleceğimize bırakacağımız tüm güzelliklerimize sahip çıkacağız' dedi.
DERNEĞİMİZİN YANINDAYIM
Yaylalara sahip çıkılması gerektiğini söyleyen Sabahattin Tetik ise, '130 bin Emirdağlının yaşadığı bir Eskişehir var. Ben Eskişehir'de belediye başkanı Kazım Kurt ile görüştüm, milletvekilleri ile görüştüm. Onlar da bizlerin yanında. Biz istiyorduk ki dışarda insanların toplansın bir açıklama yapalım ama koronavirüs sebebiyle bunu gerçekleştiremedik. Ben de Emirdağ yaylalarında büyüdüm. O yaylaların yok olmasını istemiyorum. Avrupa Platformu Başkanı olarak maddi, manevi derneğimizin yanındayım' diye konuştu. HABER: MELTEM KARAKAŞ KAYA FOTO:BİLAL KOCABAŞ
Editör: TE Bilisim