Eğitim-Sen Şube Başkanı Ender Pervane, sendika binasında yaptığı basın açıklamasında, 12 Eylül ürünü olarak 6 Kasım 1981'de kurulan Yüksek Öğretim Kurulunun, 30 yılı aşkın süredir kaldırılması yönündeki toplumsal mutabakata rağmen varlığını sürdürmekte olduğunu, sahip olduğu merkezi iktidarın ' yeniden yapılandırma' çalışmalarıyla daha fazla güçlendirilmek istendiğini söyledi.
Pervane, 'Yıllardır söylediğimiz gibi YÖK, otoriter ve baskıcı yapısı ve zihniyetiyle tüm yükseköğretimi tahrip eden bir ilişkiler sisteminin toplamıdır. Geçen yıl AKP Hükümeti tarafından yapılmak istenen düzenleme ile de tüm eğitim ve bilim alanlarını metalaştıran, piyasa yönelimli muhafazakar ve otoriter anlayış güçlendirilmek istenmektedir. YÖK bugün, üniversiteler sermayenin talep ettiklerini tam anlamıyla karşılayabilsin diye yeni bir forma sokulmak istenmektedir. Bu yönde atılan adımlar aynı zamanda mevcut hükümetin tüm resmi kurumlara anlayış ve kadrolar anlamında yerleşerek kendi kontrol mekanizmalarını kuvvetlendirmesi çabasının bir parçasıdır. Bunun demokratikleşme olarak sunulması ise tam bir göz boyama çalışmasıdır' dedi.
Pervane, AKP Faşizminin attığı bu adımlar ile genel olarak eğitimin içeriğinin dönüşmesi, bilimsel özgürlüğün, kurumsal özerkliğinin ve demokratik işleyişin tamamen ortadan kalkmasının ve bu yapının pekiştirilmesinin hedeflendiğini belirtti.
Haziran ayındaki Gezi parkı eylemleri nedeniyle hükümetin başlattığı cadı avı ile üniversitelerde de birçok çalışan ve öğrenciye soruşturmalar açıldığını belirten Pervane şöyle devam etti: ' Çalışanların bir kısmı sürgün edildi, bir kısmı işinden oldu, bir kısmı tutuklandı. Öğrencilerimizin barınma ve burs imkanları ellerinden alındı, gözaltına alındılar, tutuklandılar. Aynaya baktığında 'Sultan', topluma baktığında ise kendisini 'Büyük Usta' olarak gören Başbakan Erdoğan'ın dilinden 'ileri demokrasi' sözcükleri her döküldüğünde katledilen ya da katledilmek istenen gençlerin görüntüsüyle karşılaşıyor olmamız da AKP Faşizminin en açık kanıtıdır. Ancak 12 Eylül ürünü YÖK`ün kuruluş yıldönümü olan 6 Kasım'da, ODTÜ başta olmak üzere Türkiye'nin tüm üniversitelerinde AKP'nin her türlü hukuksuzluğuna ve antidemokratik uygulamalarına karşı öğrencisiyle, öğretim elemanlarıyla ve mahalle halkıyla verilen mücadele; özgür bilim, özerk üniversite mücadelemizi yarınlara taşımaya ve AKP'nin korkulu rüyası olmaya devam etmektedir.' (Esra Yücel)
