22 Ocak'ta Manisa'da, 24 Ocak'ta ise Elazığ'da yaşanan depremin hatırlatıldığı yazılı açıklamada, 'Ülkemizin neredeyse tamamı deprem riski altında bulunmaktadır. Her yaşadığımız deprem ise acı gerçekleri bir kez daha yüzümüze vurmaktadır. Ülke tarihinin en büyük ve sonuçları itibariyle en acı depremlerinden biri olan Marmara depreminin üzerinden tam 21 yıl geçti. Peki bu 21 yıl içerisinde ne gibi önlemler alındı ve bundan sonra nasıl bir politika izlenecektir. Son 21 yılda hiçbir olaydan ders çıkarmadığımız ve her depremden sonra 10 günlük deprem gündeminden sonra yaşanılanları ve bundan sonra yaşanabilecekleri unutup tekrar aynı bildiklerimizi yapmaya devam edeceğiz' denildi.
BEDEL ÖDEYECEĞİZ
İmar affına değinilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: 'Geçtiğimiz yılda imar barışı (affı) adı altında kaçak yapıların deprem güvenliği yapı sahibinin beyanına bırakılmıştır. Bu yapıların depremde yıkılma ihtimali çok yüksektir. Bilimi, tekniği ve mühendisliği yok sayarak yapı üretilmesinin bedelini çok ağır ödeyeceğiz. Deprem bir doğa olayıdır ve bu doğa olayını değiştirmemiz mümkün değildir. Ancak depreme dayanıklı yapılar yapmak mümkündür. Bunu yolu da aklı, bilimi ve tekniği öncelikli kılarak planlama yapmak, gereken yasaları çıkarmak ve uygulayarak denetleyecek, etik anlayışın hakim olacağı bir inşaat sektörü oluşturmaktır.'
DAYANIKLI YAPILSIN
Eskişehir'in de depremselliği yüksek olan illerin başında geldiği hatırlatılan açıklamada: 'Depremin olması kaçınılmazdır. Ancak ne zaman olacağını bilmemiz şu anki teknolojiyle mümkün değildir. Yapılması gereken iş açıktır. Mevcut yapı stokumuzun durumunu çıkartıp, depreme dayanıklı yapılar yapmanın önünü açmaktır. İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi olarak artık fay hatlarını değil depreme dayanıklı yapıları konuşmalıyız diyoruz. Unutmayalım insanları öldüren faylar değil depreme dayanıksız binalardır' ifadelerine yer verildi. HM
Editör: TE Bilisim