KESK'in tüm Türkiye'de gerçekleşen grevi için Eskişehir'de ayaklandı. Sağlık Müdürlüğü önünden yürüyüşe geçen üyeler Hamamyolu Saatli Park'ta bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada üyeler ayakkabı kutusuna bozuk para attı. Yürüyüş halaylarla sona erdi. Yürüyüş halaylar çekilerek sona erdi. KESK adına açıklama yapan KESK Dönem Sözcüsü Ayhan Gürler, iktidarın göreve geldiği tarihten bu yana emekçilere işsizlik, yoksulluk ve güvencesizlikten başka bir hayat sunmadığını iddia ederek, yağma ve talan bütçesine karşı seslerini yükseltmeye, bütçeden haklarını almaya geldiklerini söyledi. Emekçilerin birikimlerine el konulduğunu öne süren KESK Dönem Sözcüsü Ayhan Gürler şunları söyledi: 'Ağır vergilerle toplanan bu kaynaklar, bugün emperyalizmin taşeronluğuna, toplumun tüm ezilenlerini baskı altında tutacak şiddet mekanizmalarına, gerici temelde toplumsal yaşamı yeniden dizayn etmeye aktarılıyor. Bütçeden genel taleplerimiz ise çok net: Kayıplarımızın telafisi için her kamu emekçisinin maaşına en az 300 lira zam yapılmasını, herkese iş ve ücret güvencesi sağlanmasını, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, maaşlarımızın vergi artışından etkilenmemesini, kadın emekçilere pozitif ayrımcılık uygulanmasını, baskı, tutuklama ve sürgüne son verilmesini istiyoruz.' Açıklamanın ardından üyeler getirdikleri ayakkabı kutusuna bozuk para attı, halaylar çekti.

AYAKKABI KUTUSUNDAN 1 TL ÇIKTI

Öğrenci Kolektifleri ve Halkevleri de Türkiye'yi sarsan yolsuzluk operasyonunu protesto etti. Kanatlı AVM'den Adalar Migros'a yürüyen grup ayakkabı kutularıyla 'Var mısın, yok musun?' adlı yarışma programını canlandırdı. Ancak kutudan 4.5 milyon dolar yerine ya 1 TL ya da borç çıktı. İki Eylül Caddesi'ndeki Halk Bankası ATM'sinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın maskesini takan bir öğrenci ATM'ye hortum takarak gösteri yaptı. Buradan Adalar Migros önüne geçen grup 'Var mısın, yok musun?' adlı yarışma programını canlandırdı. Canlandırmada kutulardan 4.5 milyon dolar yerine ya 1 TL ya da borç çıktı. Grup adına yapılan açıklamada, 'İki gündür 11 yıllık yalan, talan, zorbalık şebekesinin ortalığa saçılan rezaletlerini izliyoruz. Sayılı müteahhitler, bankacılar, bakanlar, bakanların oğulları ve karapara baronlarının içinde olduğu bir yolsuzluk şebekesine operasyon başlatıldı. Bu operasyonların yolsuzluklara karşı bir adalet operasyonu değil, bir iktidar kavgası olduğunu biliyoruz. Haziran isyanı boyunca halkla birlikte saldıranlar, birlikte öldürülenler, birlikte tutuklayanlar birbirlerine düşünce adalet ve demokrasi havarisi kesildiler. Halka karşı en çirkin yalanları üretenler ahlak çağrıları yapıyorlar. Ancak bu halk bu suç şebekesine bu defa aldanmayacak. Bu kapışmanın taraflarının hepsi halka karşıdır. Eşitlik, adalet ve özgürlük için tek yol halkın kendi bağımsız gücüdür. Bu kapışmada önümüze daha önce defalarca yapıldığı gibi kırk katır mı kırk satır mı seçeneği sunulacak. Ancak halk artık eski halk değil. Yaz boyunca isyan devrim özgürlük sloganlarıyla tüm meydanları inleten bir halk var. Yalana zorbalığa artık yeter diyen bir halk var. ABD- Cemaat ortaklığının ilk meyvesi AKP'ydi ikincisine izin vermeyeceğiz' denildi. (Tuğçe Mertler)

Editör: TE Bilisim