AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan, ES TV'de yayınlanan Eskişehir'in Nabzı programının konuğu oldu. Programda Ali Baş, Arif Anbar, Kerem Akyıl'ın sorularını yanıtlayan Çalışkan, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
SÜRPRİZ OLDU
Seçim sonrası genel bir değerlendirmede bulunan ve ikili bir kırılma yaşandığını ifade eden Çalışkan, 'Seçmenimiz farklı bir takdir kullandı. Açıkçası bizim için sürpriz oldu. Ben seçimin çok ortada olduğunu özelikle Odunpazarı'nda seçimin kazanabilecek yerde olduğunu, Tepebaşı ve büyükşehrin de özellikle seçim kampanyası sonrasında kazanabileceğine ilişkin kişisel kanaatim ve değerlendirmem vardı' ifadelerini kullandı.
DEĞERLENDİRECEĞİZ
AK Parti'nin her dönemde dimdik ayakta, milletinin hizmetinde, gelenek ve prensipleriyle hareket etmeye devam edecek olan bir parti olduğunu söyleyen Çalışkan, 'Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde biz yarın seçim olacakmış gibi yine çalışmalarımı teşkilatlarımızla sürdüreceğiz. Özellikle Ankara ve İstanbul'un kaybedilmiş olması bizim için ciddi bir üzüntü kaynağı. Bizim Alpu ve Seyitgazi'ye ilişkin kaybımız çok üzücü noktada. Çünkü Alpu ve Seyitgazi'de de daha önce belediyelerimizde iki dönemdir rahatlıkla hizmet ettiğimiz ve AK Parti belediyeciliği ve hizmetiyle tanıştırdığımız belediyelerimiz. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın da dönem dönem söylediği gibi artık halkımızın projelere, hizmetlere oy vermiş olması eğer doğru ve değerli olmuş olsaydı biz bu ilçelerde seçim kaybetmezdik. Herhalde bizim oradaki adaylarımızın projelerine ilişkin bir takım eksikliklerimiz olmuş olabilir ki biz buna ilişkin değerlendirmeyi başta Türkiye genelinde olmak kaydıyla 26-27-28 Nisan'da genel merkezle yapacağız. Kendi içimizdeki değerlendirmemizi ve raporlandırmamızı genel merkeze ileteceğiz. Evet bu bir kayıptır. Alpu ve Seyitgazi'ye tekrar hizmet etmek adına bugünden başlayarak çalışmalarımıza devam edeceğiz' diye konuştu.
BEKLENTİYİ YÜKSELTTİK
Bu seçimde Cumhur İttifakı'nın rakamsal anlamda yaşadığı gerilemenin ekonomik sebeplere bağlanması ile ilgili konuşan Çalışkan, 'Bu Türkiye'nin tamamında benzer yorumlanabilir. Bunlar sebepler arasında EYT'yi de değerlendirebiliriz. 3600'e ilişkin beklentileri de değerlendirebiliriz. Belki çıtayı çok yukarıya koyduk. Hizmete ilişkin kısımda ne vaat edersek hepsini gerçekleştirdik. Beklentiyi çok yükselttik. Halkımızın bu yöndeki beklentilerini de belki karşılarken zorlandık. Birçok şey söyleyebiliriz. Ekonomik nedenler de buna ek olmuş olabilir. Ekonomik nedenlere ilişkin kısımdan başka faktörler de ön plana çıktı. Kalkıp bize Pazar torbasını atıp domatesin biberin parasını görüyor musunuz tarzında tepkiler almadık. Bizim halkımızın enteresan bir özelliği var. Bu konuya ilişkin kısmı kendi aralarında detaylıca ve uzun konuşsalar bile siyasetçilere nezaket gereği bunu yapmıyorlar. Biz kendi içimizde bu değerlendirmeleri yaptık. Evet, bunların etkisi olmuş olabilir ama ne derece etkisi olduğunu işte bu yapacağımız toplantılarda değerlendireceğiz. Ben ülkenin birçoğunda AK Parti'nin kazanmış olduğu belediyelere rağmen bunun her yerde aynı oranda etkili olduğu kanaatinde değilim. Ama domatesin, soğanın, patatesin fiyatı hemen hemen her yerde aynıydı. Sakarya'da da İzmit'te de Bursa'da da aynıydı' ifadelerini kullandı.
PAYIMIZ VAR
Çalışkan, 'Başarısızlık sonucunda günah keçisi genelde il başkanı oluyor. Sizi de günah geçişi ilan etmeye çalışıyorlar. Siz bu başarısızlığı üstünüze alıyor musunuz?' sorusunu şu şekilde yanıtladı: 'Bir başarısızlık varsa bunda bizim payımız var. Yaparlar. Sağ olsun arkadaşlarımız. Ben 2003 yılından itibaren AK Parti'de siyaseti olabildiğince belli değerlere etik ölçülere bağlı kalarak yapıyorum ve bunu da şehirde kendimle bağdaştırarak birleştirerek bir karakter ortaya koyarak yapmaya çalışıyorum. Ne bu anlamda dehşet bir şekilde ve acilen koltuğa ihtiyacım var ne de sosyal çevrem bu anlamda beklenti içerisinde olan kişiler. 2014'de il başkanlığı için gittiğimizde nasip olmadı. Ama 2018'de ben il başkanı olduğumda ben İspanya'daydım. Yani nasipten ötesi yok. O söylediğiniz arkadaşlar bugün hesap yapan arkadaşlar. Onlara nasip olup olmayacağını da hep beraber yaşayacağız. Biz kendimize ilişkin kısımda bundan olması muhtemel il başkanları veya geçmiş dönemdeki il başkanlarından daha az çalıştığımızı daha az çaba sarf ettiğimizi değerlendirmiyoruz. Yerel seçimlerin genel seçimlere nazaran daha farklı kısasları ve kriterleri var. Bizim yönetimimizin kendine güveni tam çalışması tam bizim prensiplerimiz genel merkezimizin prensipleri.'
AYRI BİR HASSASİYET
AK Parti İl Başkanlığının her şeyden önce onurlu bir görev olduğunu ve Eskişehir'de güçlü bir yapıyı temsil ettiğini ifade eden Çalışkan, 'Diğer illerde de benzer şeyler var. O yüzden AK Parti İl Başkanlığı'na genel başkanımızın vermiş olduğu önem sebebiyle ayrı bir hassasiyeti var. İl başkanlarını cumhurbaşkanımız gittiği ilde mutlaka sağına soluna alır. Onlarla birlikte istişare ederek hareket eder. Bu Cumhurbaşkanımızdan da kaynaklanan bir güç. Kaynaklanan derken tamamıyla onun gücüyle paralel oluşan bir güç. Siz bu gücü devam ettiriyorsunuz' şeklinde konuştu.
SAHADAYIZ
Ülkenin 5 senede 9 seçim geçirdiği hatırlatılması üzerine Çalışkan, 'Ülkenin genel durumu bundan sonra yapılacak yatırımlar ve ülkenin yenilenmesi cumhurbaşkanlığı sistemine ilişkin gerekli reforma dönük adımların atılması için bu dört buçuk yıla ihtiyacımız var. Bizim ilgilendiğimiz kısım il başkanlarının teşkilatlara ilişkin kısmıdır. Bir seçim bitti, ertesi sabah bizim için bir yeni seçim başlar. Bana bazen 'Seçimden seçime geliyorlar söylüyorlar' diyorlar. Doğru söylemiyorsun diyorum. 'Seçimden seçime geliyorlar ya da AK Parti sahada yok' söylemi benden önceki il, ilçe başkanları için de hiçbir zaman doğru değil, bugün de doğru değil. Biz Cuma programlarında mutlaka sahadayız, ramazan aylarında sahadayız, her hafta olağan yönetim kurulu toplantılarımızı yapıyoruz. Bize sahada değilsiniz diyenler muhtemelen diğer partileri hiç görmediler. Ya da dünya ile bağlantıları bu kadar az' dedi.
FİTNEYE DÜŞMEDİK
Cumhur İttifakı olarak samimiyet anlamında birbirine kenetlenmiş bir yapıyla hareket ettiklerinin altını çizen Çalışkan, 'Hiçbir zaman bu noktada fitneye düşmedik. Herhangi bir sorun çıkma anında her birimiz bir telefon kadar uzaktaydı. Bizler bazı şeyleri eksik ve hatalı yapmış olabiliriz yoksa seçmenin bu anlamda bir hatası olmaz. Gönle girmede sıkıntı yaşamışızdır ve ulaştığımızda belki yerelde çözülmeyecek sorunları vardır. Yerelde çözülemeyecek sorunlar belki yerelde sorun olmuştur. Ama biz yerelde çözebileceğimiz tüm sorunları çözmek adına çaba sarf ettik' dedi.
ENGELLEMEDİK
Büyükşehir Meclisindeki bundan sonraki tavırlarının nasıl olacağını değerlendiren Çalışkan, 'Şimdi sayısal çoğunlukları var. Eğer engelliyor olsaydık bugüne kadar belediye başkanı, belediye başkanlığı yapamaz idi. Biz her seferinde destek olduk. Her seferinde de destek olmaya devam edeceğiz. Şehrin o kadar çok sorunu var ki. Eskişehir'de yaşayan fert olarak hizmet beklentisi içerisindeyim. Az önce söylediğim gibi bizim projelerimize değer vermedi seçmenlerimiz mevcut varsa o projelere değer verilmesi gerekiyor. Gündoğdu 1-2-3 meclisten geçti. Görelim ne kadar sürede toparlayacaklar? Nasıl yapacaklar? Nasıl sonuçlandıracaklar? Meclisten geçti önleri, yolları açık. Tepebaşı'nda Baksan Sanayi, Odunpazarı'nda Küçük Sanayi insanlar mağdur. Ulaşım master planı ya yenilenmeli ya da yeniden yapılmalı. Otopark problemi büyük bir sorun. 2010 yılına kadar yapılmış hiç otoparkımız yoktu. Bu şehre otopark yapılması lazım diye diye otopark yaptık. Bakın biz Millet Bahçesi'nin altını 500-600 araçlık otopark yapacağız. Trafik sorunu zaten var. Belediye başkanı istihdam yapar mı? Sonradan baktık ki CHP Belediye Başkanları da istihdama ilişkin projeler geliştiriyorlar. Zaten bunu da geliştirmek lazım. Sanayinin önünü açmak lazım. Mesela bizim TÜLOMSAŞ gibi bir devimiz var. Bu kıymeti aynı kıymette devam ettirip, değerlendirmemiz lazım. Şehrin imar problemlerine dair siz üzerinize düşeni yaparsanız veya sanayi bölgesiyle ortak projeler geliştirirseniz bu şehre katkı sağlarsınız.
DAVA SÜRECİ BEKLENMELİ
Çalışkan'a, Alpu Ovası'nda sondaj makinelerinin görüldüğünün hatırlatılmasıyla, termik santralle ilgili tavırları soruldu. Çalışkan, 'Bugün haberlerde ben de gördüm. ÇED Raporuna ilişkin dava sürüyor, biliyorsunuz. Davanın sonucunu beklememiz, davanın kararına da hepimizin saygı duyması gerekiyor. Ondan sonra bu meseleyi daha detaylı konuşmamız lazım. ÇED Raporuna ilişkin herkes hukuki haklarını kullanıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız hukuka ilişkin kısımda, hukuka herkesin saygılı olması gerektiğini söylüyor. Şehrimizin birçok kazanımlara ihtiyacı var. Ben daha öncede anlattım, şehrimize yaklaşık 90 km uzaklıkta Adularya Termik Santrali var. Ben gittim gördüm orayı. O termik santralin hemen karşısında bir termik santral daha var. Yani şehrimizde termik santraller var' diye konuştu.
HİZMETLERİN TAKİPÇİSİYİZ
Son olarak Çalışkan, seçim sonuçları ve bundan sonraki döneme dair şu ifadeleri kullandı: 'Eskişehir halkı, 'Diğer belediye başkan adaylarının projelerini kıymetli bulduk' diyor. Biz kendimize ilişkin kısımda şunu değerlendiriyoruz, mutlak suretle bu proje anlatımı dışında başka ne eksiğimiz var onu da sorgulamamız lazım. Biz hizmetlerin takipçisi olacağız. Sonuna kadar eleştiri, hep eleştiri değil, iyi yapılanları da desteklemeye devam edeceğiz. Yatırıma dönüşecek her şeyin arkasındayız. Ancak bütçenizi olmayacak şeylerde harcadığınızda da bilin ki biz sizin peşinizdeyiz. Bunların böyle harcandığını da gördük.' HM
Editör: TE Bilisim