Kurt, gazeteciler Hilal Köver ve Arif Anbar’ın seçim sürecine dair sorularını yanıtladı. Saha çalışmarından ve yeni dönem için projelerinden bahseden Kurt, Eskişehirspor’un mevcut durumu üzerine de değerlendirmelerde bulundu.

“ARKADAŞLARIMIZ HESABINI SORAR. SORMALIDIR”

Saha çalışmalarına devam ettiklerini ve vatandaşı dinleyerek siyaseti ona göre şekillendirdiklerini ifade eden Kurt, Türkiye’de yaşanan hayat pahalılığını da değerlendirerek seçim beklentilerini dile getirdi. Kurt, “28 Mayıs’ta yaşadığımız seçimde halkımızın yüzde 52’si Recep Tayyip Erdoğan’a bu ülkeyi kurtarsın ve ekonomiyi düzeltsin diye oy verdi. Bunlar gerçekleşmedi aksine mazot 18-19 lirayken, 45 lira oldu. Dolar 17-18 lirayken, 33-34 lira oldu. Böyle bir ortamda halkımız Recep Tayyip Erdoğan’a inanmıyor. O nedenle emekliler ayaklandı. AK Parti Belediye Başkan adayları bile emeklinin ezildiğini kabul ederek, emekliye 3 bin TL taahhüt ediyor. Emekli Sendikasından bir arkadaşımızla konuştuk. ‘Sandıkta hesap soracağız’ bildirileri dağıtıyorlar. Bu arkadaşlarımız hesabını sorar. Sormalıdır. Çalışanlarımızın yüzde 60’ı asgari ücret alıyor, Açlık sınırının altında bir para. Çalışanın yüzde 60’ı aç. Bu noktada 31 Mart’ta bu iş patlar” dedi.

Eskişehir'de kadın hava gösteri ekibi kurulacak Eskişehir'de kadın hava gösteri ekibi kurulacak

“İNKARLA BİR YERE VARILMAZ”

Önümüzdeki dönem projeleri için belediye bütçesinin yeterli olup olmadığıyla ilgili açıklamalar yapan Kurt, “2019-2024 arasında her türlü baskıya rağmen bu işleri yaptık. 18 halk merkezi, 4 köyde taziye evi, Yörükkırka Köyü’nde hem konaklama tesisi hem de halk merkezi yaptık, 12 halı saha, 17 kreş, 20 kütüphane, 250 küsür araç satın aldık. 1 yaşlı bakım merkezi, 1 tane 100’üncü Yıl Kültür Merkezi yaptık ve bitirdik. Bunları yaptığımız sürede bütçemiz hep artı verdi ve borçlanmadık. Devletin yatırım yapmayı yasaklamasına, tasarruf genelgesiyle işçi almamızı, araç kiralamamızı yasakladığı halde bunları yaptık. Nasıl yaptık? Eskişehir’de Kazım Kurt’a ve Odunpazarı Belediyesi’ne güvenen yatırımcı yardımsever hemşehrilerimizle yaptık. Benim rakibim olan arkadaşımız Odunpazarı’nı bilmeden vaatlerde bulunuyor. Yer altı konteynırı getireceğim diyor, biz getireli çok oldu ama Odunpazarı büyük bir alan yavaş yavaş çoğalacak. Deliklitaş mahallesine, Arifiye’ye yer altı konteynırı koyamazsınız. Bir de lise yapacağız diyorlar. 22 yıldır yapmamışsınız. Ben yine inanmıyorum. İhalesini yapmak yetmiyor. 22 yılda 4 kreş yaptılar, teşekkür ediyoruz. Onlar gibi çivi çakmadılar demiyorum, yapılana teşekkür ediyorum ama yapılmayanın da hesabını soruyoruz. Pek çok iş yaptık ama diyorlar ki ‘Çivi bile çakmadı’. El insaf. İnkarla bir yere varılmaz ” diye konuştu.

KURT’UN YENİ DÖNEM PROJELERİ:

Yeni dönem projelerinden bahseden Kurt, ilk olarak ‘Tekstil Atölyesini Fabrikalaştırmak’ projesini açıkladı. Kurt, “Tekstil atölyesi Halk Merkezleri’mizde dikiş öğretmenleri arcılığıyla kadınlara dikiş öğrettiğimiz atölyelerin sonucunda düşündüğümüz bir şey. Belediyede 1400’e yakın işçi çalışıyor. Yazlık ve kışlık olmak üzere her yıl 2 kıyafet veriyoruz. Ve ciddi para harcıyoruz, bizim kasamızdan çıkıyor. Bunu nasıl tasarrufa dönüştüreceğimizi düşündük ve cesaretle 8-10 makine alarak küçük atölyemizi açtık. Giysiler, bayraklar, hediyelik eşantiyonları yapmaya başladık. Gayet de başarılı oldu. Bilecik Belediyesi bize de yapın dedi onlara da yaptık. Alpu, Seyitgazi, mahmudiye derken iş rayına oturdu. Büyükşehir Belediyesi bize de yapın dedi. Büyükşehir’de 4 bin işçi var. Buna boyumuz yetmeyince ‘Nasıl geliştiririz?’ dedik. Seçimden sonra 100 kişilik bir fabrikaya dönüştüreceğiz ve bu işi hızlandıracağız. Hem de ciddi bir istihdam olmuş olacak” diye belirtti.

İSTİHDAM OFİSİ PROJESİ

Kurt, ülkede ki işsizlik probleminden dolayı geliştirilen ‘İstihdam Ofisi Projesi’ni şöyle açıkladı: “Bu projenin çıkış sebebi, İŞKUR. 3 ay uğramazsanız sizi işsiz saymaktan vazgeçip size bir daha iş aramıyor. Organize sanayiye gidince işverenler de işçi bulamamaktan yakınıyor. Biz yasal anlamda bir istihdam ofisi olalım dedik. Şirketimizi kurduk, İŞKUR’dan gerekli izinleri aldık. Sadece bir imza kaldı. İşveren ve işçiyi sanal ortamda buluşturacağız. Bize gelmelerine gerek yok internet üzerinden işe girinceye kadar takibini devam ettireceğiz.”

ALZHEİMER MERKEZİ PROJESİ

Alzheimer Merkezi projesine devlet yapmadığı için ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Kurt, “Devletin sosyal devlet anlayışı olmadığı için böyle bir derdi yok. Sağlık durumu, iş durumu, eğitim durumuyla ilgilenmiyor. Bunlar da belediyenin üzerine kalıyor çünkü halkla iç içe olan, belediye başkanlarıdır. Tepebaşı’nda var ve yetmiyor. Eskişehir nüfusunda yaşlı nüfus fazla. Alzheimer hastalarının uzman eliyle bakımının sağlanabilmesi için bu merkezlerin çoğalması lazım. Yardımseverimiz bir hazırlık yapıyor onun belirlediği miktara göre projeyi şekillendireceğiz” şeklinde konuştu.

HALK KART DESTEĞİ

Kurt, dul ve yetim maaşından başka geliri olmayanlara, ‘Halk Kart Desteği’ projesini şöyle anlattı: “Türkiye’de derin bir yoksulluk yaşanıyor. Eskişehir’de yaşayan  10 bin liranın altında maaş alanlar veya dul ve yetim maaşı alanlar için halk merkezimizden halk kart vererek gıda desteği yapacağız. Yemek vermiyoruz, koli dağıtmıyoruz kimseyi rencide etmeden yapıyoruz. Diğerleri gibi gösteriş içinde yardım yaparak insanların muhtaç durumunu göstermek insanlığa yakışmaz. Şu an bin 200 kişi her ay düzenli şekilde faydalanıyor. Kredi aile nüfusuna göre kullanılıyor. TBMM tarafından da ilgili komisyon marketimizi gezdi, bültende de yayınlandı. Ödüller de aldık.”

MISIR KURUTMA TESİSİ

Tarıma destek vermek için geliştirilen ‘Mısır Kurutma Tesisi’ projesini aktaran Kurt, “Türkiye, tarımı bitirmek üzere bir tarım politikası izliyor. Türkiye kendi kendine yeten 7 ülkeden biriydi, şimdi dışarıdan alıyor. Ben köy çocuğuyum benim köyümde ciddi arım yapılır arpa, buğday, pancar ekilirdi şimdi ekilmez oldu iş mısıra döndü. Bizim bölgelerimizde tüm çiftçiler mısır ekiyor. Satmaya götürüyor, nemli deniyor ve bedeli düşüyor. Saklayacak yeri yok mecburen satması lazım, ucuza veriyor. Bize gelen istekler mısır kurutma tesisinin yararlı olacağı yolunda. Çiftçimiz gelip mısırını kurutacak ve saklayacak. Uygun fiyat oluştuğunda satacak ve kar elde edecek. Kalkanlı Köyü’nde bizim yeni çeşit denem üretme merkezimiz var bu işi orada gerçekleştireceğiz” açıklamasında bulundu.

"ENGELLİ ÇOCUKLAR İÇİN YAPTIĞIMIZ KREŞ TÜRKİYE’DE BİR İLKTİR”

Eskişehir’de geçmiş dönemde 17 kreş yapıldığını belirten Kurt, “Kreş sadece çalışan annelerin çocukları için değil, bütün çocuklar için gerekli bir kurumdur. Şu an kadar bin 200 civarında kreşlerimizde ders gören çocuğumuz var. Ciddi bir istihdam da yaratan ama 1200 ailenin sıkıntısını gideren bir iş. Hedefimiz her mahallede çocukların yürüyerek gidebileceği kreşler yapmak. Fiyatlar, piyasadaki diğer kreşlere oranla 3 de 1 oranında. Eğitim aslında devletin işidir. Devlet buradan elini ayağını çekmiş ama tarikat ve sübyan okullarını destekliyor. Biz bunun doğru olmadığını vurguluyoruz. Demokratik bir eğitim için temel oluşturacak kreşleri açmaya devam edeceğiz. Engelli çocuklar için de bir kreş yaptık. Engelli çocuklar için yaptığımız kreş Türkiye’de bir ilktir. Mevzuatı ve literatürü yok. Bizim kendi öğretmenlerimiz kendi yeteneklerine ve bilimsel çalışmalarına göre eğitim modeli üretiyorlar. Kitapları kendimiz yapıyoruz, materyalleri kendimiz çıkarıyoruz. Bu kreşte ki çocuklar için devlet, servis bedeli ödemiyor. Milli eğitimin anasınıfına giden çocuğun servis bedelini ödüyor Odunpazarı Belediyesi’ne gelen çocuğun servis ücretini ödemiyor. Bunu da Eskişehir halkının takdirine sunuyorum” ifadelerinde bulundu.

KARAPINAR KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

Karapınar Kentsel Dönüşüm Projesi’ni aktaran Kurt, “ Dönüşüm de belediyenin işi değil ama üstümüze kaldı. Özellikle Karapınar, Huzur ve Erenköy’de gecekondu önleme bölgesi kararıyla yetkiler TOKİ’ye geçmiş oldu. TOKİ’nin böyle bir hakkı var ama mahkeme en son, ‘imar planlaması yapmak belediyenin işidir, TOKİ yapsa bile belediyeden geçmek zorundadır’ dedi ve biz de plan çalışmalarını başlattık. TOKİ’nin itiraz etmesini engelledik. AK Parti’li meclis üyeleri de bize yardımcı olmaya çalıştılar. TOKİ bu araziyi satılığa çıkardı, biz Odunpazarı A.Ş aracılığıyla ihaleye girdik, araziyi satın aldık. Arsaların sahipleriyle de uzlaştık ve inşaatı başlattık. Biz yapacağımız bu örnek projeyle müteahhitlerin de arsa sahiplerinin hangi nitelikte talepte bulunacağını örnekleyelim diye proje geliştirdik bunun başlangıcını da geçen hafta yaptık. İşler istediğimiz gibi giderse daireleri 1 yıl içinde teslim ederiz” dedi.

ODUNPAZARI’NA İKİ YENİ TİCARET VE CAZİBE MERKEZİ

Odunpazarı’na iki yeni ticaret ve cazibe merkezi geleceğinden bahseden Kurt, “Odunpazarı’nda insani gelişmişlik vakfı var. Bu vakıf her yıl ilçelerin gelişmişlik durumunu tespit ediyor. İlk açıklandığı yıl Odunpazarı 8’inci sırdaydı. 2’inci yıl 18’inci sıraya gitti. Ben de ilgili kuruma nedenini sordum. Kriterlerimiz değişti dediler. Eskiden birkaç özelliğe bakıyorduk şimdi buna ilçedeki banka, AVM, sinema, sağlık tesisi sayısını ekledik. Bunların Belediyeyle ne alakası var diye sordum. Biz genel olarak ilçenin gelişmişliğini ölçüyoruz dedi. Ben AVM’lerin şehir dışında olması gerektiğini savunanlardanım ama bu kriterler değişmiş olduğu için biz özel sektörün gitmediği yerlerde bu işi denememiz gerektiğini düşünüyorum. Biz kamu hizmeti olarak belediye adına bir ticaret merkezi yapıp kiraya vereceğiz. En kalabalık nüfuslu Emek Mahallesi ve 71 Evler Mahallesini içeren bir yerde arsamız da hazır. Osmangazi Bölgesi’nde de yine kendi arsamız üzerinde planı hazır bir yerimiz daha var” ifadelerini kullandı.

DÖNÜŞÜM PROJESİ

Tarihi Odunpazarı Bölgesi’nde bulunan Tayfun Talipoğlu Daktilo Müzesi’nin olduğu bölgede de bir dönüşüm projesi hedeflediğini belirten Kurt, “Biz oranın tamamını kamulaştırdık. 3 tane korunması gereken bina var. Onları da korumak suretiyle bir proje geliştirdik. Kültür merkezi olan çok amaçlı salonu, altında otoparkı, ticaret amaçlı avluları olan, kafeterya tarzında iş yerleri yapmaya elverişli bir inşaat yapmayı planlıyoruz. 4500 metrekare kapalı alanı olan bir alan var. 2 çok amaçlı salon ve 1 tane de büyük bir müze olan bina yapmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

“KİMSE CHP’NİN BİR TEK OYUNU ÇALAMAZ”

Projelerini aktaran Kurt, seçim güvenliğiyle ilgili de açıklamalarda bulunarak, “Dünyanın demokratik ülkelerinin hiçbirinde seçim güvenliği diye bir sorun yoktur. Gelişmiş ülkelerde mektupla veya elektronik ortamda bile oy kullanılıyor. Biz seçim kampanyası boyunca tek tek geziyoruz, herkes bize sandığa dikkat edin diyor. Bu olumsuzluğu aşmak için önce devletin güvenilir olması lazım. Biz parti olarak Eskişehir’de gereken sandık önlemlerini alıyoruz. Eğitimden geçen görevlilerimiz sandık başında duruyor, gözlemcilerimiz anında müdahale ediyor. Avukatlarımız özel eğitim alıyor ve her okulda mutlaka görev yapıyor. Hakkımızı yedirmeyiz. Kimse CHP’nin bir tek oyunu çalamaz buna herkes inansın” dedi.

“ASIL OLAN ESKİŞEHİR’DİR”

Seçim çalışmalarını Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ayşe Ünlüce ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’la birlikte yürütmeleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Kurt, “Biz CHP’yiz. Birlik beraberlik bizim temel felsefemiz. Diğer arkadaşlar tanışmıyor bile henüz. Tanışmadıkları için birlikte yürüyemiyorlar. Kazanmış olduğumuz belediyeler var bu belediyeleri bırakıp farklı bir düşünceye teslim etmek istemiyoruz. Eskişehirliler de aynı şeyi düşünerek ‘Yan yana durun biz üçünüzü birden seçeceğiz’ diyor. Bu üçlüyü bozarsak farklı bir yaşam biçimi, bir dayatma olabilir korkusu var. Kendi aramızda ki ufak tefek sürtüşmeleri bir kenara bırakıp, asıl olan Eskişehir’dir diyoruz ve yan yana yürümeye devam ediyoruz” diye belirtti.

“ÇEKİLSİNLER KENARA, BİZ YAPALIM”

Sözlerine Eskişehirspor’un gelmiş olduğu mevcut duruma yaptığı yorumlarla son veren Kurt, şu açıklamalarda bulundu: “Eskişehirspor Süper Lig’deydi. Milyon dolarla değerlendirilen noktalardaydı. 3 büyükten sonra en önemli kulüplerden biriydi. Bu takım bu hale nasıl geldi? Hiçbir yönetici bunu sorgulayıp farklı bir tablo ortaya koymadı. Her genel kurulda bunu eleştirenlerden biriyim. Eskişehirspor’u üst lige taşıyacağız diyenlerin hiçbiri o kongrelerde yoktu. Nitekim Eskişehirspor şu an amatör kümede. Eskişehirspor’un bugünkü durumunu içimize sindirmemiz mümkün değil. Odunpazarı Belediyesi ve Kazım Kurt elinden gelen her şeyi yaptı ama bir teşekkür bile almadık. Üstüne başka hamleler yapıldı. Eskişehirspor’a bilboard verdik diye şikayet ettiler. Kim şikayet ediyor? Neden şikayet ediyor? Bizi ağaç dikme törenine bile çağırmadılar. Şu an da kulüp başkanı AK Parti meclis üyesi. Belediye başkanı aday adayıydı. Eskişehirspor’un bu hale gelmesi bundandır. Eskişehirspor AK Parti’nin takımı değildir. Gölge etmesinler, Eskişehirspor kendi kurtuluşunu kendi çizer. Bu takım böyle devam ederse seneye daha çok borcu olacak. Eskişehirspor’u yönetenler kenara çekilmeli ve daha iyi yönetecek olanlar gelmeli. Madem bu takıma particilik girdi çekilsinler kenara biz yapalım, biz daha iyi yaparız.”

Kaynak: Sümeyra Balcı