RÖPORTAJ: MELTEM KARAKAŞ KAYA

İlik nakli gerçekleştikten sonra yaşadıklarını anlatan ve insanın insanla dayanışması gerektiğini vurgulayan Ayaz, 'Ben bu süreçte kendi kızımla Öykü Arin'i bir tuttum. Onun da başına gelebilir, başkalarının da başına gelebilir' dedi.
İzmir'de geçen yılın Kasım ayında, löseminin ender görülen türü Juvenil Miyelomonositik Lösemi (JMML) teşhisi koyulan Öykü Arin için anne Eylem Şen Yazıcı ve baba Çağdaş Yazıcı tarafından 'Öykü Arin'e umut ol, donör ol' kampanyası başlatıldı. Kampanya kapsamında Türkiye'nin dört bir yanında etkinlikler düzenlenerek, insanların bağışçı olması sağlandı. Günay Ayaz da Eskişehir'de DİSK, KESK ve Eskişehir Bilecik Tabip Odası'nın başlattığı kampanyaya dahil olarak Öykü Arin için kök hücre bağışçısı oldu. İlikleri Öykü Arin ile uyum sağlamadı belki ama Ayaz başka bir kanser hastasına hayat verdi. Ayaz'ın ilikleri 66 yaşında bir hastayla uyum sağladı.

Kök hücre bağışı gerçekleştirdiniz. İlikleriniz bir hastayla eşleşti. Nasıl karar verdiniz donör olmaya? Süreç nasıl başladı?
İlk kök hücre bağışı karar verme sürecimiz İzmir'deki Öykü Arin ile başladı. Onun kampanyasını biz de Eskişehir'de bulunan sendikalarla KESK, DİSK, Tabip Odası ve diğer sivil toplum örgütleriyle birlikte bir kampanya olarak duyurduk. Sonra Tepebaşı'ndaki Kızılay Kan Merkezi'ne giderek form doldurarak üç ünite de kan vererek bu sürece dahil oldum. İşin esası Öykü Arin'in ihtiyacının çok zor bulunan bir ilik olması ve Türkiye'de ses getirmesi, onun annesinin de KESK'e bağlı bir sendika yöneticisi olması böyle başlayan bir süreç. Bizler de destek olduk. Ocak ayında donör olduk.
KORKULACAK BİR ŞEY YOK
İnsanlar kan bağışlarlar ama kök hücre bağışı birçok kişinin kafasını karıştıran bir durum. İnsanların korktuğu gibi bir şey mi gerçekten? Ya da korkmaya gerek var mı diyeyim?
Çok korkulacak bir şey değil. Sizde bulunan kan yapısına göre kan bağışında bulunuyorsunuz. Sizde bulunan kan başka bir insana veriliyor. Bir can kurtarıyorsunuz. Kök hücre ilik anlamına geliyor. Bu ilik nakli ihtiyaç duyan, lösemi, kan kanseri olan kişilere veriliyor. İlik aslında çok kanın dışında olan bir şey değil. Kanla birlikte değerlendirilecek bir şey. Kanın içinde bulunan kök hücrenin bir organ gibi bağışlanması. Çok zor bir süreç değil. Genel itibariyle Kızılay'a ya da Sağlık Bakanlığı'nın 500 yataklı olan bir hastanesine gidiliyor ve kök hücre bağışında bulunabiliyorsunuz. 18 yaşını doldurmuş ve 50 yaşından gün almamış olmanız lazım. Sağlıklı bir bireyseniz kan verebiliyorsunuz. Sistemde bu taratılıyor. Ondan sonra bir süre sonra bir hastayla uyuşuyorsa size bilgi veriliyor. Ondan sonraki süreç devam ediyor.
Peki bu süreçten bahseder misiniz? Eşleşme olduktan sonra neler yaşandı?
Ben kök hücre için donör olduktan sonra yaklaşık beş ay sonra Kızılay tarafından arandım. Eşleşme olduğu söylendi. Gidip form doldurdum ve kabul ettim. Eşleşmenin yüzde yüz doğru olmasına ilişkin tekrar kan verdim. Sonrasında bir ayı bulan geniş çaplı araştırmadan sonra yüzde 100 hastanın ilikleriyle tuttuğu ortaya çıktı. Sonrasında Ankara'da Sağlık Bakanlığı'nın üç tane yeri var. Ankara, İstanbul ve İzmir. Ben Ankara yakın diye orayı tercih ettim. Ankara'da geniş bir sağlık taraması yapıldı. İlik verecek kişide herhangi bir sağlık probleminin olmaması lazım. Bu kontrollerden sonra ilik nakli süreci başladı. Tabi hastayı da hazırlıyorlar. Kemoterapi görüyor sonuçta. İliğin taşınma sürecinde hastanın hazır hale gelmesi lazım. O süreçte karşılıklı tarih ve saat belirleniyor. Artık Sağlık Bakanlığı Kök Hücre Birimi devreye giriyor. Kök hücre bağışım kesinleştikten sonra Kızılay devreden çıkıyor. Yani Türk Kök Birimi devreye giriyor. Yol, gidiş, geliş her şeyi devlet karşılıyor. İlk gün aşılama oluyor. Kanımdan ilik alıyorlar. Herhangi bir ameliyat değil. Beş günlük süreçte bir aşılama oluyor aslında. Bunun nedeni de vücuttaki iliklerin harekete geçirilmesi ve kana karışması. Hiçbir sağlık problemi yaşatmayan bir süreç. Çok az bir yorgunluk hissediyorsun sadece. Aşılamadan sonra beşinci gün işlem yapılmaya başlanıyor. Benim dört saat sürdü işlemim. Kanımdan ilikler, kök hücreler ayırt ediliyor. Makine yapıyor bunu. Bir yerde uzanıyorsun. Kanındaki ilikler ayırt ediliyor. Onlar ayrı bir yere konuluyor. İlik nakli bittikten sonra normal kalktım ben. Vücudundaki ilik bitmiyor. Kendi kendini yeniliyor. Normal hayatına devam ediyorsun. Bir kolundan kan alınıyor diğer kolundan kan veriliyor. Benim iliğim 100 milyon civarındaydı. Hastaya 50 milyon ilik lazımdı. Fazla ilik verdim yani.
Bu süreçte hastayla bir araya geliyor musunuz peki?
Hastayla iki yıl boyunca tanışmıyorsunuz. Mektup ya da mail yoluyla haberleşiyorsun. Hastanın adını soyadını, oturduğu memleketi, adresi bilmiyorsun. Sadece yaşını ve cinsiyetini biliyorum. Benim iliş nakli verdiğim kişi 66 yaşında bir erkek kendisi. Hem ilik verdiği kişi açısından bir önyargı hem de başka etkenler olmasın diye yapılan bir şey. Normal. Kendi adımı, yaşadığım yeri vermeden durumunu sorabiliyorum. İki kişiyi de korumak için yapılan bir şey. Ticari kaygılar güden insanlar da oluyor. Buna da engel olmak için. Ama iki yıl sonra tanışabiliyorsun.
Eskişehir'i nasıl değerlendiriyorsunuz kök hücre bağışı konusunda?
Eskişehir'den kök hücre bağışında bulunan çok insan varmış. Ankara'da görüştük. Ben ilk gittiğim günde Eskişehir'den gelen birisi vardı. O veriyordu. Benden sonra yine Eskişehir'den bir kadın arkadaş verecekti. Eskişehir'in diğer illere oranla daha duyarlı olduğu söylenmişti orada. Eskişehir'de sivil toplum kuruluşları belediyeler de bununla ilgili faaliyetler yapsa sayı artar bence.
ÇOK HEYECANLANDIM
Ocak ayında bağış yaptığınızda aklınıza gelir miydi eşleşme olacağı? Sizi aradıklarında ne hissettiniz?
Aslında biraz hissediyordum. İlik naklini yaptıktan sonra üç dört ay geçti ama nedense aranmayı bekliyordum. Öyle bir hissim vardı. Kimi insan beş yıl bekliyormuş. Benim beş ayda oldu. Beni aradıklarında sanırım iki üç gün sonra bir işim vardı il dışında. Nasıl olur? Hemen gider verir miyiz? Ne yapabilirim? Aylar öncesinde ayarladığım şeyleri değiştirmeyi düşündüm. Süreç daha zamana yayılan bir şeymiş ama. Benim iki ayı buldu ilik verme sürecim. Hastanın durumuna da bakılıyor çünkü. Hastanın uyum süreci başlıyor zaten ilik naklinden sonra. Ama ben bayağı bir heyecanlanmıştım.
ÇOCUKLARINIZI DÜŞÜNÜN
Eşleşme olduktan sonra ailenizin, yakınlarınızın tepkisi nasıl oldu?
Çok olumlu bulan oldu. Desteklediler. Ama birkaç kişi de 'Neden veriyorsunuz?' dedi. Ön yargısı olan oldu. Somut bir şey üzerinde değildi. İlik nakli verip de sıkıntı çeken olmadı. İlik nakline en çok ihtiyacı olan çocuklar. Yüzde 80 çocukların ihtiyacı var. Herkes çocuklarını düşünsün. İlik naklinde bulunma bu kadar önemli. Ben kendi kızımı Öykü Arin ile bir tuttum. Onun da başına gelebilir, başkalarının da başına gelebilir. Kimse vatandaşlık görevini yapmaktan çekinmesin.
İNSAN İNSANIN DOSTUDUR
Peki buradan bir mesaj vermek ister misiniz insanlara kök hücre bağışı konusunda?
İnsanın insanla dayanışması gerekiyor. Ne olursa olsun kanser hastası olan ya da başka türden sıkıntıları olan insanların, başka insanların iliklerine, kanlarına başka türden desteklerine ihtiyacı varsa bunu esirgemek biraz insanlığın kendi gelişimine aykırı. Ben 'İnsan insanın dostudur' demek istiyorum. 'İnsan insanın kurdudur' derler ya bence öyle değil. Kan vermek, ilik naklinde bulunmak çok zor bir şey değil. Ufak tefek yorgunluğunuz oluyor ama o insanların çektiği acıların yanında bu hiçbir şey. Kimse bu işi kafasında büyütmesin. Zaten bir hafta boyunca gittiğinizde Sağlık Bakanlığı karşılıyor her şeyinizi. Sağlık giderleriniz bile mevcut priminizden gitmiyor. Ek bir külfet yok. Dayanışmayı önemsiyorum ben. İlik nakli yaparken karşı tarafı tanımıyorsun. Zor durumda olan bir insana yardım ediyorsun. Günlük hayatımızda çok şeyle uğraşıyoruz. Çevremizde oysa bu tarz problemleri olan insanlar var. İlik tutarsa beş günümüzü alacak bir şey. Sağlıklı birey için hiçbir sorun yok. İnsanların daha duyarlı olmasını bekliyorum.
Editör: TE Bilisim