Kafkas dağlarının eteklerinde sıkça rastlanan bir kuş vardır. Adına çoban aldatan kuşu derler. Bu kuş genellikle açık alanlarda görülür. Serçeden biraz iricedir. Eğer sizi fark etmişse. Kısa bir uçuştan sonra küt diye yere düşer. Sanki yaralıdır. Elinizle yakalama mesafesine kadar bekler. Tam yakalamak üzere olduğunuzda hızla havalanıp 5-6 metre ileri tekrar düşer. Bu uzun süre devam eder. Siz hep yakaladığınızı düşündüğünüzde tekrar havalanır, tekrar düşer. Ve sizin anlam veremediğiniz bir an havalanır, bir serçe çevikliğinde uçar gider. İşte Eskişehir sporda aynen böyle; Evimizdeki maçlarda galip geliyoruz ve ilerisi için planlar yapıyoruz bu hevesle deplasmana gidiyoruz, Oradan da üzüntü ile geri dönüyoruz. Zirve için yaptığımız hesaplar ve umutlar tükeniyor derken evimizde oynadığımız maçı kazanıyor tekrar umutlarımız yeniden yeşeriyor velhasıl çoban aldatan kuş gibi bir uçuyor bir düşüyoruz. Fakat çoban aldatan kuşun bunu yaparken bir amacı vardır yuvadaki yavrularını korumaktır. Bu numarayı yaparak yuvadaki yavrularını tehlikeden uzaklaştırır. Doğrusu Eskişehir spor için bu konuda bir cevap bulamıyorum! Şu son iki hafta sadece iddiamızı değil, taraftarın bütün heyecanını da aldı götürdü. Oysaki kalan maçlara bakarsak en avantajlı takım biziz ama nedense işler istediğimiz gibi olmuyor. Bu sene hedefimiz ilk beş olmalı, ne yapıp edip ilk beşe girerek Avrupa'nın yolunu açmalıyız. Avrupa yolunu Türkiye Ziraat kupasını kazanarak ta ulaşabiliriz. Kendi taraftarımız önünde Belediye Van spor u yenerek bir üst tura geçtik. Şimdi sıradakini bekliyoruz. On günlük deplasman turuna çıkacak olan Eskişehir spor Kayseri de arka arkaya oynayacağı Kayseri Erciyes ve Kayseri spor maçlarında hedef kesinlikle altı puan olmalı. En azından dört puan ile deplasman maçlarını kurtarırsak yine hedef kovalayan takım oluruz. Çünkü Kayseri takımının ikisi de bizim ayarımızda takım değiller. Oynadığımız oyunla onları yenecek güçte olduğumuz için de ne yapmalı veya ne etmeli diye yorumda dahi bulunmuyorum. Sonrasında da Gaziantep ile evimizde oynayacağımız maçı kazanırsak Konya deplasmanına büyük umutlarla gideriz. Bazen futbolun azizliğine uğruyoruz iyi oyunun karşılığını alamıyoruz. Artık iyide oynasak kötüde oynasak kazanmamız lazım. Kazanmak için bütün sorumluluklarını ortaya koyan futbolculara taraftar desteği her zamankinden daha fazla olacaktır. Yeter ki çoban aldatan kuş gibi 'bir uçup bir düşerek' yani bir yenip bir yenilerek hedefimizden uzaklaşmayalım.