Tartışmasız teknolojinin gelişimi ile beraber dijital pazarlama - internet satışları ile internetten alışveriş yapanların sayısının her geçen gün artmakta olduğu bir gerçek. Dünya çapında yapılan araştırmalarda ve anketlerde de bu açıkça görülmektedir. Ancak, bu artışla birlikte sorunların da çeşitlenerek arttığı bu sorunların başında ise internet yoluyla pazarlamadaki sahtekarlıklar ve dolandırıcılıkların geldiği anlaşılmaktadır. Dolandırıcılar açtıkları sitelerde yasal pazarlamacılarmış gibi görünerek sahte ve aldatıcı reklamlarla tüketicileri dolandırmaktadırlar. İnternet dolandırıcılarının kullandığı önemli yöntemlerden biri meşru satıcıları – markaları taklit etmektir. Web sitelerinin uzantılarında sitenin yazılışında küçük farklılıklar yapılarak yapılan bu yöntem genellikle, güvenilir sitelerin ismi altında yapılıp dolandırıcılar açısından başarılı olmaktadır. Dolandırıcılar bu sahte web sitelerinde tüketicilerin zaafını kullanarak, tüketicilere satmak istedikleri ürünleri cazip duruma getirecek şekilde tanıtım yaparlar, tekliflerde bulunurlar. Sonuç dolandırırlar!


Sadece bununla kalmayıp dolandırıcılar, çeşitli yöntemlerle kullanıcıların kişisel bilgilerini ele geçirmektedirler. Ele geçirdikleri kişisel bilgilerle alışveriş yaparak tüketicileri borçlandırmaktadırlar. Şifreyi ele geçirdiklerinde tüketicilerin hesaplarına ulaşıp, var olan parayı çekmektedirler.
2017 yılında yapılan bir araştırmaya göre, global ölçekte 2013 yılına göre internet alışverişlerindeki dolandırıcılık olaylarında %19 artış olmuştur. 2015 yılında ise 500 milyon insanın kişisel bilgileri çalınmıştır. Global ölçekte yapılan anketler göstermektedir ki, insanların yarısı güvenmedikleri nedeniyle, internet üzerinden alışveriş yapmamaktadır. Ancak, bir taraftan da, internet aracılığıyla alışverişler artmaktadır.

Tüm dünyada yaşanan ortak sorunlar Türkiye'de de yaşanmaktadır. Tüketici Hakem Heyetlerine yapılan şikayetler incelendiğinde ise şu ortak sorunlar görülmektedir. 

● Ürünle birlikte mala ait fatura genel olarak tüketiciye gönderilmemektedir. 
● Genellikle, tüketicilerin sipariş verdiği ürün yerine, ikinci ve üçüncü sınıf, kalitesiz, farklı ya da arızalı ürünler gönderilmektedir. 
● Üründe ya da teslimatta herhangi bir sorun görüldüğünde (ürünün ayıplı olması, gönderilmemesi, vb.), tüketiciler cayma haklarını kullanmak için firmayı aradıklarında genellikle ilgili ve yetkililere ulaşamıyorlar. Ulaşabildiklerinde de olumsuz cevap alıyorlar, oyalanıyorlar. Bazen de firmalara hiç ulaşamıyorlar. Dolandırıcılara zaten hiç ulaşamıyorlar. Firmaların bazıları da taşınmış ya da kapanmış oluyor. 
● Kargo ile teslim edilen ürünlerde, genellikle, ürün tüketiciye gösterilmeden parası alınıyor, kargo firmaları ürünü tüketiciye teslim edip parasını aldığında, bazı kargo firmaları tüketicilere fiş ya da fatura vermemekte, aldıkları bedeli kargo fişinin üzerine yazmaktadırlar. 
● Kargo paketinde gönderici kısmında yazılan firma ile faturada ya da internette yazılı olan firmalar farklı olabiliyorlar.

Bu anlattıklarımız sorunların tespiti peki çözüm ve uyarılar neler? Onları da bir sonraki yazımızda ele almak üzere herkese güvenli günler dileyelim!..