Eğer adımınız havada kalırsa,

Adımınızı koyacağınız yerle ilgili o aşamada bir kararsızlık yaşarsanız, en kötüsü budur…

Yalpalarsınız,

Dengeniz bozulur,

Adımınızı geri alsanız alamazsınız,

Yönünüzü değiştirseniz değiştiremezsiniz…

İşte en kötü an o andır…

Yanlış bir adım atmış bile olsanız,

Bütünlüğün korunması için,

O adımı tamamlamanız gerekir…

***

Eskişehirspor yönetiminin yaptığı şey bence tam da buna uyuyor…

Kararsızlar…

Ne kalmak konusunda net kafaları, ne de gitmek…

Bu da takıma sirayet ediyor…

Futbolcunun zaten, yerlerde gezen özgüveni hepten dip yapıyor…

Kararsızlık aynı zamanda bir tür bocalamaya dönüştüğünde ise,

Gün gelip de işlerin düzeleceğine olan inançları buhar olup uçuyor…

11 futbolcu kulübe ihtar çekip alacaklarını talep ediyor…

Bunun için onları kim suçlayabilir ki…

Bir tek yönetici çıkıp da,

'Eskişehirspor'da kimsenin parası kalmaz' diyemiyor örneğin…

Eskişehirspor,

Böyle çaptan düşmemiş olsa zaten yönetim bunu yapan futbolcuyu alıp, kendi elleriyle koyar kapıya…

Ama şimdi,

Kapalı kapılar arkasındaki ikna turları, ricaya ve ısrara dönüşünce futbolcunun kafasındaki son kırıntılar da yok oluyor ve çekip gidiyor…

***

Yönetimler gelir gider…

Teknik heyet gelir gider…

Kulüplerde ligin arasında da olsa, bu tip değişiklikler, gidip gelmeler normaldir…

Normal olmayan,

Bir futbol kulübünün futbolcularını kaybetmeye başlamasıdır…

Asıl felaket orada başlar…

Bonservisi kulübün elinde olan sözleşmeli futbolcular gitmeye başlıyorsa eğer, sona çok fazla yaklaşılmış demektir…

***

Futbolcuların geçmiş alacaklarıyla birlikte sezonun ikinci yarısını da hesaba katarsanız 60-65 milyon lira gibi bir paranın gerektiğinden söz ediliyor…

Normal koşullarda,

Bir süper lig ekibi için abartılmayacak bir rakam olan bu miktar,

Eskişehirspor gibi, 'sıfırı tüketmiş' gibi görünen bir kulüp için neredeyse imkansız…

***

Yalnız şu ayrıntıyı da kimse atlamamalı…

Kulüp bu ekonomik batağın içine 2 buçuk yılda gelmedi…

Çok daha uzun bir sürede geldi…

İşte o uzun sürede, kimin-kimlerin vebali var bu işte,

Bunu da hiç ama hiç unutmamak lazım…