Bizde de bir 'Çelebi' çıkar, bu karmaşayı bitirir mi, bilinmez ama karanlığın bu kadar uzaması iç sıkıntımızı giderek arttırıyor…

Şimdi birileri çıkacak,

Kendilerinin de dahli olduğu bu karanlık dönemin içinden çıkılmasında topu Büyükşehir Belediyesi'ne atıp, işin içinden kolaylıkla sıyrılmayı hedefleyecekler…

Hedeflediler de…

Durmadan kamuoyu önüne koydukları iki örnek var…

Ancak unuttukları bir şey de var;

Selami Vardar ve Aydın Arat dönemlerinde 'yasal düzenlemeler' bu işe icazet veriyordu…

Ancak 2012'de AKP iktidara geldikten sonra çıkartılan yasa ile belediyelerin profesyonel spor kulüplerine yardım etmeleri kesinlikle yasaklandı…

Şimdi,

Kulübü bu hale getirip, işin içinden çıkamayınca sarılıyorlar 'belediyeler kulübe destek olmuyor…' teranesine…

Yani;

Büyükşehir Belediyesi'nden ve de merkez ilçe belediyelerinden 'yasal olmayan' bir şeyi yapmalarını istiyorlar…

Kaldı ki,

Eskişehir'deki 3 belediyenin de muhalif belediye olmaları, (olması gerektiği gibi) müfettişler tarafından sürekli denetime tabi tutuluyor olmaları, herhangi bir usulsüz uygulama ya da ödenek aktarımı gibi bir konuda anında 'zimmet' çıkarılmasının kesin olduğu bir yerde, bir kamu kurumundan, 350-400 kişinin el kaldırmasıyla ibra edilecek ya da edilmeyecek bir bütçeye maddi katkıda bulunması beklenebilir mi?

Bunun, akla, hukuka, adalete, yasalara uygun olduğu söylenebilir mi?

***

Kaldı ki,

Geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında kulüp yönetiminde önemli ölçüde söz sahibi olan Vali Güngör Azim Tuna, kulübün mali yapısının ne kadar gevşek olduğunu, keyfe göre harcamalar yapıldığını, Dernekler Kanunu ile yönetilen ve yıllık gelir gider bütçesi 100 milyon lira olan bir kulübün, bu tür keyfi kararlarla bu durumdan kurtulabilmesinin mümkün olmadığını, sanıyorum ki, geç de olsa anladı…

Harcamalarının kuruşu kuruşuna takip edilemediği, denetlenemediği, ibra edilip edilmemesi delegelerin el kaldırıp kaldırmamasına bağlı olduğu ve dolayısıyla, üzerinde her zaman şaibe bulutlarının kolaylıkla yaratılabileceği bir yapıya, bir kamu kurumunun ödenek aktarması düşünülebilir mi?

Bu desteğin bu şekilde mümkün olamayacağını herkes çok iyi biliyor…

Gelin görün ki,

Çaresizlik, insanlara bunu yaptırıyor…

***

Eskişehirspor Kulüp yönetimlerinin hiç biri, (en azından son yıllarda) kulübe kalıcı gelir sağlayacak hiçbir proje ortaya koymadı…

Oysa,

Uzun vadeli de olsa, kulübe kalıcı gelir yaratacak projeler için belediyelerden destek isteyebilirlerdi…

Bunun en son örneği,

Nebi Hatipoğlu zamanında, Eskişehirspor tesislerinin hemen ön tarafındaki çevre yoluna bakan alana akaryakıt istasyonu izni verilmesiydi. İzin Büyükşehir Belediye Meclisi'nden çıktığının ertesi günü akaryakıt istasyonu alanı (benim hatırladığım en az 10 yıllık) kiraya verilmiş ve parası da peşin alınmıştı.

Bundan önce de,

Yılmaz Büyükerşen'in belediyenin dolaylı yoldan destek olabileceği birçok projeyi kulübe önerdiği ancak kulübün 'sıcak para' dışında hiçbir öneriye dönüp bakmadığını bile, herkes çok iyi hatırlıyor…

Çareler, verilen katkılar hep 'günü kurtarmak için' kullanıldı…

***

Kulübün, küme düştüğü ve Hoşcan'ın tekrar aday olmayacağını açıkladığı günden bu tarafa 'bir sahip çıkanı' bile yok…

Futbolcular bir bir gidiyor…

Böylesine 'sahipsiz bir ortamda' kim kalmak ister ki…

Diliyorum ki,

Bu karanlık dönem uzun sürmez…

'Fetret dönemi' yani…