TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda geçen hafta kabul edilen tasarıyla, 100'den fazla kuruma varlıklarını ve ticari hisselerini özelleştirme idaresine devretme ve bu şekilde özelleştirme yolu açılıyor. Tasarıya göre aralarında Atatürk Orman Çiftliği, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu'nun da olduğu kurumlar, varlıklarını özelleştirme idaresine devrederek, ihale yasasının kapsamı dışında özelleştirebilecek. Görüldüğü üzere düzenleme özel bütçeli kamu idareleri, ticari amaçlı kuruluşlardaki hisseleri ile başta gayrı menkulleri olmak üzere her türlü varlıklarını satması için özelleştirme idaresine devredebilecek. Şimdi bunda ne var kamu kurumları kendi mallarını zaten satabiliyorlar bunda yasal bir engel yok ne fark eder diyebilirsiniz. Ancak işin püf noktası burada başlıyor. Kendi mal varlığını satmak isteyen kamu kurumu Kamu ve Devlet İhale kanunlarına uygun biçimde satış yapabilirken Özelleştirme İdaresi tamamen bağımsız biçimde ihale kanunlarına bağlı olmadan satış yapabiliyor. Hatta daha da ötesinde satış yapacağı alanlarda istediği biçimde imar değişikliği yapabiliyor! Alın size inanılmaz bir rant kapısı. Parasal olarak değeri ölçülemeyecek mallar uygun tabirle haraç mezat satılabilecek. Çünkü satış yapılacak yerlerin karşılaştırma yapabileceğin başka bir karşılığı yok. Örneğin Özelleştirme idaresine devredilebilecek MSB Akaryakıt İkmal ve NATO POL tesislerini ele alalım. Türkiye'de başka bir örneği var mı bu tesislerin? Yok. Öyleyse neye göre değer belirleyeceksiniz? Neye göre zarar/kar hesabı yapacaksınız? belli değil. Özelleştirme İdaresinin belirlediği tespitlere inanmak zorundasınız. Neler yaşanacağını söyleyebilen var mı? O da yok. Ne olacağını söyleyeyim, bu tesisleri alıp işleyebilecek bir iki firma var Türkiye'de. Onların lobi çalışması ile de stratejik önemi büyük olan bu yerleri elden yok pahasına çıkartacaksınız. Her özelleştirme olayında vuku bulduğu gibi olacak olan durum, devletin geçici para ihtiyacı giderilmiş, ekonomi geçici süreyle ayakta tutulmuş, gerçek değerini asla bulmayan mal varlığı elden çıkmış olacak. Büyük ihtimalle de yabancı sermayeye. Bu işyerlerinin çalışanları elemanlarının başına gelecekler ise kimin umurunda! Onların söz hakkı bile olmayacak gelişmeleri yazarlarsa gazete haberlerinden öğrenecekler!. Ve devlet bu işten kar etmiş olacak. Darbe girişimi tartışmaları arasında kamuoyunda enikonu konuşulması gereken birçok yasa bu şekilde geçiyor geçiriliyor. Bizden söylemesi Ülke ve çalışanlar açısından hiç güzel olmuyor!..