CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daveti üzerine,

Başbakan Yıldırım ve Devlet Bahçeli ile birlikte Beştepe'ye gitti…

'Asla gitmem' dediği Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na…

Dört liderin bir arada olduğu toplantı, toplumun geniş kesimi tarafından 'çok olumlu ve önemli' bulunmasına karşı, özellikle CHP'lilerin bir kısmı tarafından eleştirildi…

Hemen başında söyleyelim,

Bu eleştirilerin önemli bir kısmı da,

'Kronik Kılıçdaroğlu eleştiricileri' tarafından geldi…

Zira ülkenin içinde bulunduğu 'olağandışı' ortamda Kılıçdaroğlu'nun böyle bir daveti reddetmesi düşünülemezdi bile…

O nedenle,

CHP içinde her zaman var olan ve bence demokrasi ortamının en önemli unsuru olan eleştiri kültürünü, burada devre dışı bırakmak gerekiyor…

***

Bugüne kadar,

Birbirlerine yaptıkları eleştirilerde çoğu zaman 'sınırları aşan' ifadeler kullanan liderler, bu kez, yan yana ve birbirlerine karşı gayet naziktiler…

Düşünsenize,

Gerek Başbakanlığı, gerekse Cumhurbaşkanlığı döneminde Erdoğan'ın hem CHP'nin kurumsal kimliğine, hem de Kılıçdaroğlu'nun şahsına yönelik söylediklerini…

Çoğu yerde,

Birbirlerini görmezden geldiklerini, tokalaşmadıklarını…

Gerginliğin hangi noktalarda olduğunu hepimiz iyi biliyoruz…

Ancak herkes kabul edecektir ki,

Türkiye'nin bugün ihtiyacı olan en son şey,

Liderler arasındaki bu gerilimin sürdürülmesi…

***

Birçok acıya mal olsa da,

15-16 Temmuz darbe girişiminin, hem siyasilerin hem de topyekûn halkın;

He kadar farklı görüş, yaşam biçimi, ideolojisine sahip olurlarsa olsunlar, aynı gemide olduklarını ve gemi battığı takdirde herkesin birlikte batacağını anlamasına aracılık yaptığı da bir gerçek…

Aslında,

Dört liderin bir araya geldiği fotoğraf bize;

Toplumun içinde giderek artan kutuplaşmanın durdurulabileceğini ve bu körüklemeyi daha çok yükseltmenin hiçbir işe yaramayacağını, siyasilerin de gördüğünü gösteriyor…

Bunun iktidar tarafından daha iyi anlaşılması ve daha fazla hassasiyet gösterilmesi gerekiyor…

***

Yani,

İktidar olarak siz,

Ne kadar büyük bir çoğunluğa sahip olursanız olun,

İstediğiniz yasayı çıkarıyor, istediğiniz düzenlemeyi yapıyor olursanız olun,

İstediğiniz kişiyi istediğiniz yere seçebiliyor ya da atayabiliyor olun,

Bazen öyle bir durumla karşılaşıyorsunuz ki,

Yalnızca kendinizin sahip olduğu güç, durdurmaya yetmiyor…

Umarız iktidar,

Bu sonucu doğru okuyabilir…

***

O nedenle,

Bence Kılıçdaroğlu'nun Beştepe'ye gitmesini onun zafiyeti gibi gören ve de göstermeye çalışanlar;

Cumhurbaşkanı'nından böyle bir davetin gelmesinin de aynı şekilde değerlendirilebileceğini unutmamalı…

Davet de, katılım da aynı zorunluluktan doğmamış mıdır sizce de?