(URAYSİM Mİ TERMİK SANTRAL Mİ?)

Kırt katır mı kırk satır mı?
Uludağ Sözlük'e baktım merak edip…
Hep duymuşumdur bu sözü ama hikayesini bilmezdim…
Sultan büyük bir suç işlemiş olarak karsısına getirilen kişiye sormuş;
'Kırk katır mı istersin kırk satır mı?'
Doğranacağını düşünen ve kırk katırın kendisine seçenek olarak sunulduğunu sanan adam;
'Kırk katır!'demiş.
Bedeninin her bir noktası katırlara bağlanan adam, ayrı yönlere giden katırların kırbaçlanmasıyla büyük acılar içinde parça parça olarak ölmüş...
O gün bu gündür,
İçinden çıkılmayan haller için söylenir durur…

***

Dünkü Anadolu gazetesinin, Arif Anbar imzalı manşet haberinden söz ediyorum…
URAYSİM mi Termik Santral mi, minvalindeki haberin bugün gazetede devamı olacaktır ancak bu yazı dün yazıldığı için o bilgilerden muafım…
Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğünden yaklaşık 3 ay önce gelen, Eskişehir kamuoyunun ise yeni haberinin olduğu durumla ilgili görüşüne ilk başvurulacak kurum sanırım URAYSİM Projesi'nin sahibi olarak Anadolu Üniversitesi…
Yukarılardan bir yerlerden 'talimat' olarak gelen bu yazıya karşılık, Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü'nün dişe dokunur bir tepki göstereceğini sanmamakla birlikte, size samimi bir hissimden söz edebilir miyim?
URAYSİM Projesi gündeme gelmesinden bu güne,
Bu projenin gerçekleşeceğine nedense bir türlü inanmamıştım…
Bu, yalnızca bir histi…
Dünya çapında ses getirecek böylesine önemli bir projeyi 'Eskişehir'e yar edeceklerine' nedense inanasım gelmemişti…
Projenin inşaatı Eylül 2016'da başladı…
Haliyle hislerimde yanıldığımı düşündüm yine de projenin anlatıldığı şekilde gerçekleşmesi durumunda göz kamaştıracak bir eserin ortaya çıkacak olması sevindirmişti…
Neyse…
Sonunda olanlar oldu…
Olmaya da devam ederse, bizim URAYSİM gerçekten masal olacak galiba…

***

Benim ilgimi çeken bir nokta var...
URAYSİM bütçesi önce 250 milyon, ardından 400 milyona çıkartılmış bir proje…
Anadolu Üniversitesi,
Bu proje üzerinde yaklaşık 3 yıldır (belki daha uzun) çalışıyor…
Hükümet nezdinde hürlü bilgi, belge, hazırlık, izin vs… hepsi halledilmiş durumda…
Peki,
Alpu Ovasında linyit rezervi olduğu ne zamandır biliniyor?
2011-2012 yıllarından beri…
Madem bu kömür rezervi biliniyordu,
Madem eninde sonunda çıkartılacaktı…
URAYSİM için neden izinler verildi?
İnsanlar emek, zaman ve zihin olarak üzerinde yıllarca çalıştılar…
Milyonlarca lira da para harcandı…
Sonra bir gün bir yazı geliyor ve 'ya güzergah değiştirin ya da iptal edin' deniyor…
Bu konu üzerinde daha çok konuşacağız elbette…
Ancak önce bu sorunun yanıtını bulmak gerekiyor…
Kırk katır mı kırk satır mı sorusunu sonra konuşalım…