Odunpazarı Belediyesi ile bazı devlet kurumları arasında garip bir 'ritüel' peydah oldu son dönemde.
Kurşunlu Külliyesi ile başlayan, Orman Fidanlığı ile devam eden, Gökmeydan'da yapılan spor alanı ile zirveye çıkan bu ritüel, son olarak Şehr-i Derya Parkı ve piknik alanının derhal boşaltılıp DSİ'ye devredilmesinin istenmesiyle, akıl, mantık, hizmet, toplum yararı gibi her şeyin üzerine çıktı.
İlahi bir komedya gibi.
Belki şöyle düşünmek de mümkün…
Sanki bu devlet kurumları içinde birileri, gizliden gizliye CHP'li Odunpazarı Belediyesi'ni koruyup kollamak, belediyenin popülaritesini arttırmak için çaba harcıyor.
Öyle ya canım…
Belediye Kurşunlu Külliyesi'ni gerektiği şekilde düzenleyerek, gerekli önlemleri alarak, yeni işlevler kazandırarak halkın hizmetine sunuyor…
Oradan davudi bir ses yükseliyor…
'Eyyy Odunpazarı Belediyesi ver orayı geri…'
Derken Orman Fidanlığı'nda bir alanın piknik alanı olarak kullanılması ve işletilmesi için ihale açılıyor. İhaleyi Odunpazarı belediyesi alıyor…
Derken ihale iptal ediliyor, gerekçesi (hatırladığım kadarıyla) bölgede bulunan ağaçların inceleme ve kontrol altına alınacağı gibi bir şey… Hatta bundan daha komiği bile olabilir…
Sonra Gökmeydan Spor Kompleksi'nde yaşanan komedi…
Hepimiz, bu olayların nasıl sonuçlandığını biliyoruz…
Külliye ve Gökmeydan Spor Kompleksi, elini çabuk tuttuğu için Belediye lehine sonuçlandı…
Fidanlık ise, hiç başlamadan sonlandırıldı…
Çünkü görüldü ki,
Bir kere verildi mi, bir daha geri almak hiç kolay değil…
***
Biz, 'Tamam herhalde… Bundan sonra böyle garip uygulamalar içine girilmez herhalde' derken… Yanıldığımızı anladık.
DSİ 3. Bölge Müdürlüğü, Kanlıpınar Göleti ve Rekreasyon Alanı'nda AKP'li belediye döneminde (2012) verilen işletme, bakım ve yönetim sorumluluğu, CHP'li belediyeden geri alınmak isteniyor.
Şimdi dikkatinizi çekmek istediğimiz bir konu var…
TC Orman ve Su İşleri Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 3. Bölge Müdürlüğü tarafından bir yazı ve ekinde bir rapor var…
Raporun bizi ilgilendiren bölümü aynen şöyle:

'24.02.2017 tarihinde Komisyon olarak durum tespitinde 28.02.2012 tarihinde imzalanan devir sözleşmesi hükümlerine göre hareket edilip edilmediği, devir protokolünde yer alan mevcut tesisler ile ağaçlar ve muhtelif bitkilerin bakım ve onarımının yapılıp yapılmadığı hususları komisyonca değerlendirilmiştir.

28.02.2012 tarihinde imzalanan devir sözleşmesinde yer alan hükümlere aykırı hususların bulunmadığı, göletin mansap tarafı halka yönelik rekreasyon ve piknik alanı olarak düzenlenmiş ve halkın kullanımına açıldığı, herhangi bir ücret alınmadığı ve bu alanların tümünün Kanlıpınar Göleti ve Rekreasyon alanı dahil 24 saat güvenlik tarafından korunduğu görülmüştür. Ayrıca; Göletin mansabında düzenlenen alanda kontrollü olarak barbekü ve ocaklarla mangallı olarak piknik alanı oluşturulduğu, diğer üst kısımda bulunan gölet rekreasyon alanında ise gezinti yerleri, seyirlik alanlar, mangalsız piknik alanların halkın hizmetine sunulduğu görülmüştür.

Devir protokolünde yer alan tüm taşınmazların, bitkilerin, ağaçların, oturma grupları, WC, çeşme ve tüm tesislerin korunduğu, bakım ve onarımlarının yapıldığı ve yerinde muhafaza edildiği görülmüş olup, genel tüm alanın bakımının, temizliğinin noksansız yapıldığı tarafımızca tespit edilmiş ve bu rapor imza altına alınmıştır. 27.02.2017

Yetkili imzalar.
Şube müdürü, mimar, inşaat mühendisi, başmühendis.
***
Görüldüğü üzere,
Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Kanlıpınar Göleti ve Rekreasyon Alanı'nın Odunpazarı Belediyesi nazarında olan bölümünün denetimi için kurulan Komisyon, hazırladığı raporda bunları söylüyor.
Eksik yapılmış, yanlış olmuş, olumsuzluk içiren hiçbir ifade bulunmuyor…
Geriye,
DSİ 3. Bölge Müdürlüğü'nün halka hizmet veren bu alanı, görevini eksiksiz yerine getiren CHP'li Odunpazarı Belediyesi'nin elinden neden almak istediğine ilişkin soruya ne cevap verileceği sorusu kalıyor.
DSİ Kanlıpınar Göleti ve Rekreasyon Alanı'nı neden gergi almak istiyor?



************************

ŞU ES-ES'İN BAŞINA GELENLER…

Geçen yıl bu haftalarda,
'Düştük mü düşmedik mi?' diye atan yürekler,
Bu yıl,
'Çıktık mı çıkmadık mı?' diye atıyor…
Tam dizginleri elimize almışken, kalan 3 maçı kazanmamız halinde öne arkaya bakmadan Süper Lige çıkacağımız belliyken, Denizli maçındaki beklenmeyen yenilgi, heyecanın bitmediğini ve bitmeyeceğini gösterdi…
Aslında en kötüsü bu…
Bir hafta tatlı rüyalar, ertesi hafta kabuslar…
Ancak artık yol o kadar kısaldı ki, son 2 haftada dizginler yine bizim elimize geçer mi bilinmez…
Bu işlerde, matematik son sözü söylemedikçe umut bitmeyeceği için, belki de son haftada oynanacak maçların sonuçlarını beklemek zorunda kalacağız…
Mersin ve Samsun maçlarındaki yükselişe bakıp hepimiz 'bu sefer tamam' dedik…
Ama olmadı işte…
Yaşadığımız bu sıkıntı, Sivas ya da Malatya'nın başına gelir mi, bilinmez…
Sivas önce deplasmanda Adana Demirspor'la sonra evinde Malatyaspor'la oynayacak…
Sivas'ın bu 2 maçta en az 4 puan kaybetmesi gerekiyor…
Malatya ise,
Bu yazının yazıldığı sırada Adana Demirspor'la, sonra evinde Boluspor'la, son haftada da deplasmanda Sivas Spor'la oynayacak…
Bu 3 maçtan 5 puan kaybetmesi gerekiyor, en az bir beraberlik bir yenilgi…
Olur mu, olur…
Olursa da 'mucize' olur…