Yabancı bir deyiş vardır,

'Düşünen her insanın içinde bir de ağlayan insan vardır' der…

Aynı onun gibi,

Düşünen her insanın içinde konuşan ve yazan bir insan vardır…

En katı faşist rejimlerde bile bunun önüne geçebilmek mümkün olmamıştır…

İnsanın yarattığı her şey,

Buna,

Sizi susturmaya çalışan rejimi de eklemeniz gerekir;

Madem,

Düşüncesinde imgelemlenen,

Dilinde, kaleminde, elinde, işinde hayat bulacaktır,

Öyleyse,

Kendisi ve dünyayla ilgili bağlantısı, düşünceleri üzerinden olacaktır…

Düşünce olmazsa,

İyilik ve güzellik kadar,

Kötülük ve çirkinlik de hayat bulamaz…

O nedenledir ki,

En katı, en acımasız, en uzun süreli baskı ortamları eninde sonunda bitmeye ve yok olmaya mahkum değil midir?

O nedenledir ki,

Nasıl tarih boyunca insanın susturulması mümkün olmadıysa, bu, ne bugün ne de gelecekte mümkün olabilecek…

Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmaları, özellikle son 5 yılda yaşananları anımsatmıyor mu size de?

Onlarca general, onlarca bilim adamı, onlarca gazeteci…

Uzun ve yorucu tutukluluk günlerinden sonra beraat ettiler, serbest bırakıldılar…

Çekilen acılar, sıkıntılar da yanlarına kar kaldı…

Hem kendilerine,

Hem yakınlarına,

Hem de ülkeye…

Senarist ve oyuncu Gülse Birsel,

'Artık bu ülkede yazacak komik, gülünesi bir şey bulamıyorum' diyor ve ekliyor,

'Bulsam da yazmaktan utanıyorum…

Ve yazsam bile insanların gülmekten utanacaklarına eminim…'

İşte Türkiye'nin oldurulmak istenen hali bu;

Yazmayan,

Konuşmayan,

Paylaşmayan,

Anlatmayan,

Ve gülmeyen insanlar topluluğu haline getirilmek isteniyor…

Bunları önlemenin, baskılamanın bir çok yolu var elbette…

Peki düşünmemenin-düşünceyi engellemenin yolu var mı?

İşte o yok…

En büyük acılarda,

En derin ve karanlık zindanlarda bile…

KAZANMAYI ÖZLEMİŞİZ…

Eskişehirspor 10 hafta sonra kazandı…

Son 10 haftada alınan bir beraberlik ve 9 yenilgiden sonra gelen Mersin galibiyeti, kazanılan 3 puanın yanı sıra, futbolcuların özgüvenlerini kazanmaları yönünden önemliydi…

Kaybetmeye alışma psikolojisi,

Takımın direncini daha maç başlamadan kırıyor,

Rakibin üstünlük kurmasının ardından da içinden çıkılamaz bir hale geliyordu…

Samet Aybaba'nın teknik direktör olarak takımın başında çıktığı ilk karşılaşma olan Konyaspor maçında, direnmeye ve kazanmaya yönelik verilen ilk sinyaller, bir hafta sonrasında galibiyeti getirdi…

Maçın son dakikalarında skor 3-2'ye gelince, her ne kadar yürekler ağza gelse de, korkulan olmadı ve Es-Es kazanmayı bildi…

Alınan bu galibiyetle elbette henüz hiçbir şey bitmiş değil, ama bazı şeyler bu galibiyetle başlayacaktır kuşkusuz…