Bizde Sülün Osman'dır dolandırıcıların en ünlüsü.
1923'te İstanbul'da doğan Osman Ziya Sülün
İstanbul'un çeşitli semtlerini, semt meydanlarını, kamu mallarını; tramvayları, saat kulelerini, vapurları satmakla meşhurdu.
Öyle ki her şeyi sattığı için, gittiği bardaki kızlar Sülün Osman'a hesap ödetmezlermiş.
Onu el üstünde tutarlarmış, kendilerini de satmasından korktukları için.
Galata Kulesi'ni de satışa çıkardığı rivayet olunur.
Bunun üzerine mahkemede söylediği şu söz meşhurdur:
'Bu memlekette Galata Kulesi'ni satın alacak aptal olduğu sürece ben bu kuleyi satarım.'

***

Aslında aptal falan değildi Sülün Osman'ın müşterileri.
Kolay yoldan, hiç çalışmadan para kazanma heveslisi uyanıklardı.
Bir yerde Sülün Osman, kendisini dolandırmaya kalkanları dolandırmıştı.
Mesela Galata Köprüsü'nün başına bir masa sandalye koyuyordu.
Arkadaşları para vererek köprüden geçiyordu.
Bunu gören uyanık, bu işi Sülün Osman'ın elinden kapma hevesine kapılıyordu.
Giriştiği pazarlıkta Sülün Osman'ı kandırıp köprüyü çok ucuza aldığını…
Uyanıklığı sayesinde para basacağını bile düşünüyordu.
Bu yüzden olmalı, Sülün Osman saygınlık, sempati bile kazanmıştı yaşadığı dönemde.
Öyle ki cezaevinde, 'Alın Teriyle Yaşamak' konulu konferans bile vermişti.
Bir nevi dönemin bilim insanıydı yani!...

***

Ama yine de günümüzde yaşamadığı için dua edelim.
O zamanlar imkanları çerçevesinde İstanbul'u satmıştı semt semt.
Günümüzde olsa?
Ülkeyi satardı.
Potansiyel de var. Gayet uygun yani ortam…
Anlatırlar ki…
Anlatırlar ki Sülün Osman tövbe etmiş, yaşı ilerleyince.
Tövbe ettikten bir süre sonra, Boğaz Köprüsü'nün başında, köprüye iştahla bakarken görmüşler kendisini.
Tanıyanlar yaklaşıp sormuşlar:
'Yaptıklarından pişman mısın?' diye.
Sülün Osman iç geçirmiş.
'Asıl,' demiş, 'tövbe ettiğim için pişmanım ben. Baksanıza ortalık müşteri kaynıyor.'
Günümüzde olsaydı…
Ölesiye tövbe falan etmezdi.
Ortalık çalışmadan, kısa yoldan para kazanma…
Köşeyi dönme heveslisi uyanık kaynıyor.
Öyle olunca da…
Öyle olunca da dolandırılan dolandırılana…

***

Ben görüntüleri ilk izlediğimde komedi filmi zannettim.
Eski, olay ortaya çıkmadan önceki görüntüler.
Sahnede, elinde çok sayıda mikrofon tutan genç biri konuşuyor.
Dualar ediyor.
Ara sıra da vatan millet aşkı üzerinde duruyor.
Yani her şeyi birbirine katıyor.
Ama yine de, sahnenin önündeki meydana toplanmış büyük insan kalabalığı canhıraş bir şekilde alkışlıyor.
Komedi filmi zannetmemin nedeni de bu zaten.
Ne bileyim, ciddi olamazlar diye düşündüm.

***

Kamera arada sırada, insan kalabalığının ön safındaki ablak yüzlü, yirmili yaşlardaki bir gencin üzerinde odaklanıyor.
Sonradan anladım ki komedi filmi falan değil.
Çiftlik Bank açılışının görüntüleri…
Kendisine dualar edilen ablak yüzlü genç de çalışmadan zengin olma hayali kuran insanları dolandıran günümüzün Sülün Osman'ı.
Tıpkı Sülün Osman'ın 'Alın Teriyle Yaşamak' konulu konferans vermesi gibi paraları toplayıp kaçtığı Uruguay'dan video yayımladı:
'Hepimize büyük geçmiş olsun,' diye.
Ne desin?
'Bu memlekette Galata Kulesi'ni satın alacak aptal olduğu sürece ben bu kuleyi satarım,' demişti Sülün Osman da.