Sevgili okurlar,Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Körfez Ülkeleri ile çok büyük ekonomik anlaşmalara imza attı. Bu konu ile ilgili birkaç hatıramı sizlerle paylaşmak istedim. Yıllar evvel ilk hacca gittiğim dönemler Suudi Arabistan suyu bizden alıyordu.Önce çok iyi kaliteli şişe suyu gönderdikleri halde daha sonra nasıl olsa alıyorlar diye işi sahtekar lığa başlayınca Suudiler anlaşmayı bozdular. İkinci konu ise yine hac mevsiminde kurbanlıkları bizden alıyorlardı.Önceleri anlaşma şartlarına uygun gönderirken yine nasıl olsa kabul ettiririz diye standart harici hayvan gönderince hemen anlaşmayı feshettiler. Bunun gibi birçok malda o zaman maalesef Türklerin malları kötü çıkıyordu ve denetimde hemen hemen yok gibi idi. Daha sonraki yıllarda gittiğimizde ise bu iki kalemle ilgili suyu Fransa'dan (şişe suyu) almaya başlamışlar. Koyunları ise gemi ile ta Avustralya'dan aldıklarına bizzat gazetecilerle Cidde Limanı'na giderek gelen davarları gördük.Bu iki konu ile şu gözlemlemeyi yaptık: Fransa'dan gelen şişe suları gayet güzel. Gemi ile gelen koyunlar ise sanki makinadan çıkmış gibi hemen hemen 2 milyon hayvanlar aynı herhalde gönderirken tek tek seçip öyle göndermişler ve eğer yanlış bilmiyorsam Avustralya ile yıllardır Suudilerin bu anlaşması devam ediyor.Netice olarak bizim hiçbir şeyden anlamaz zannettiğimiz Araplar parayı basıyorlar ama malında iyisini seçiyorlar. Önceleri bu hatayı yapan Türkihracatçıları ise yıllar yılı bu hatanın bedelini ödüyorlar. O halde Körfez Ülkeleri ile yapılan anlaşmalarda madem parasını alıyoruz. Gereği ne ise onun en iyisini yaparak hem ülkemizin prestijini hem de firmamızın kredisini daima göz önünde bulundurarak ona göre hareket etmek lazım diye düşünüyorum.Bu anlaşmalar inşallah ekonomide sıkıntıda olan ülkemiz için hayırlı olur.