Sizce hangisi doğru?
AK Parti Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Bisbah Demircan:
'Eskişehir'de güzel bir dinamizm var…'
AK Parti Büyükşehir Adayı Burhan Sakallı :
'Şehirde yorgunluk ve bezginlik var…'
***
AK Parti Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Bisbah Demircan;
Partisinin AR-GE Başkanlığı tarafından Eskişehir'de düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak katılmış…
Geçtiğimiz Çarşamba günü…
26 Aralık 2018 tarihinde…
Demiş ki;
'Eskişehir'e ilk defa geliyorum.
Sabahtan beri gezdik gördük.
Eskişehir'de bir İstanbul havası var.
Kendimi İstanbul'un bir parçasında hissettim.
İstanbul'dan baktığımda yaşanabilecek bir yer gibi gördüm.
Güzel bir dinamizm var.
Eskişehirli olmaktan herhalde siz de çok gururlusunuz, mutlusunuz.
Onun için güzel bir Eskişehir'in mensubu olduğunuzdan dolayı sizleri de tebrik ediyorum'

***
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Bisbah Demircan'ın bu sözlerinin hemen ertesi günü, Büyükşehir Başkan Adayı Burhan Sakallı şehrin yerel gazetelerinden İSTİKBAL Gazetesi'ni ziyarette şunları söylüyor;
'Şehirde yorgunluk ve bezginlik var…'
***
Gelin birlikte düşünelim…
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Bisbah Demircan, düzenlenen bir toplantıya katılmak için ilk defa Eskişehir'e gelmiş…
Gezmiş, dolaşmış şehri…
İnsanlarla selamlaşmış, şehrin caddelerinde, sokaklarında dolaşmış…
Ve toplantıda konuşma sırası kendisine gelince,
Hiçbir siyasi hesap yapmadan, gayet samimi bir şekilde Eskişehir'le ilgili düşüncelerini söyleyivermiş…
Söyleyivermiş diyorum, çünkü zannımca Eskişehir yerel yöneticilerinden hiç biri kulağına bir şeyler fısıldamamış…
'Aman başkanım, sakın ola ki şehri övecek, methedecek bir şey söylemeyin…
Çünkü şehri bu hale getiren Yılmaz Büyükerşen…
Şehirle ilgili söyleyeceğiniz her güzel şey, direkt Büyükerşen'e yarar…
Siz şehri her ne kadar sevseniz, beğenseniz de söylemeyin…
'Aman efendim, şehirde bir yorgunluk, bezginlik var, akıllara zarar' deyin…
'Bu şehir bitmiş, tükenmiş, insanlar sanki hayatlarından bıkmışlar' deyin diye kimse fısıldamamış kulağına…
O da çıkmış, gezdiğini, gördüğünü olduğu gibi anlatmış…
Hatta AK Partili Eskişehirlileri tebrik etmeyi de ihmal etmemiş…
'Eskişehirli olmaktan herhalde siz de çok gururlusunuz, mutlusunuz.
Onun için güzel bir Eskişehir'in mensubu olduğunuzdan dolayı sizleri de tebrik ediyorum'
***
Sakallı'nın söylediklerinden bir kısmını da Murat Taşkın'ın köşesinden okuyoruz;
'Eskişehir'i dolaşıyoruz.
Cafelere gidip oturuyoruz örneğin.
Bizim sipariş ettiklerimizi getiren gençlere soruyorum.
Garson olarak çalışanların büyük bir kısmı Üniversite öğrencisi…
Aralarında mezun olanlar var.
Ciddi bölümleri bitirmişler.
Bitirdikleri bölümlerle alakalı bir iş bulmaları mümkün olmadığı için mecburen bu işi yapıyorlar.
İnsan ister istemez 'Bu çocuklar yıllarca bu eğitimi niçin aldı? Madem bu işte çalışmak durumunda kalacaklardı, keşke turizm ve ilgili bölümlerde okusalardı. Ya da meslek eğitimi alsalardı' diye düşünüyor.
Bu elbette onların suçu değil.
Suç bizim.
Onlara, eğitimini aldıkları iş imkanlarını sağlamamız lazım.'
***
Burhan Sakallı'nın söylediklerine katılmamak mümkün değil…
Mesela,
O kafelerde garsonluk yapan üniversite mezunlarından bazıları, 'ataması yapılmayan öğretmen adayları' olabilir mi?
Fizik mühendisleri, kimya mühendisleri olabilir mi aralarında?
Tarım ve hayvancılık neredeyse bitme noktasına geldiği için iş sahaları giderek daralan Ziraat Mühendisleri?
İşletme, iktisat, maliye?
Yeterli istihdamı sağlamadan mantar gibi her yerde kurulan üniversite mezunları olabilir mi aralarında?
Ekonomik kriz nedeniyle bir bir kapanan inşaat firmaları nedeniyle işsiz kalan inşaat mühendisleri, mimarlar…
***
Burhan Sakallı seçim stratejisini 'gençlere istihdam-ekonomik refah' üzerine kurguluyorsa eğer, karşısına hayat pahalılığı çıkmaz mı sizce de?
Ya Dolar'daki, Euro'daki artış?
Elektrik, doğal gaz faturaları?
Asgari ücret?
Öyle TL karşılığı değil, dolar karşılığı mesela?
Artmış mı, yıllar içinde erimiş mi?
Eğer Burhan Sakallı, 'işsizlik' derse, karşısına kocaman bir dağ çıkar…
'Eskişehir'in ihracat rakamları neden düşük' derse, karşısına aşılmaz bir uçurum çıkar…
***
Hele, hele…
'Özgürlük, demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü' falan derse;
Karşısına,
Dünyadan Jüpiter'e gidilecek bir yol çıkar…
Kim bilir kaç ışık yılı? Hele ki,
'Ben Recep Tayyip Erdoğan'ın adayıyım' dedikten sonra…
***
Hadi şimdi tekrar düşünelim;
Beyoğlu Belediye Başkanının dediği gibi, Eskişehir'de bir dinamizm mi var,
Yoksa Burhan Sakallı'nın dediği gibi,
Şehirde yorgunluk ve bezginlik mi var?