TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu 30 Aralık Çarşamba günü Eskişehir Sanayi Odası, Eskişehir Ticaret Odası ve Eskişehir Ticaret Borsası tarafından Rixos Otel'de düzenlenen 'Eskişehir Ekonomi Buluşması' toplantısına katıldı. Hisarcıklıoğlu kentimiz ve Eskişehir işadamlarıyla ilgili övgü dolu sözler söyledi. Ticari ahlak konusunda Eskişehir'i tüm Türkiye'ye örnek gösterdi. Ancak Hisarcıklıoğlu öve öve bitiremediği Eskişehir'e 'TOBB olarak şu katkıyı vereceğiz. Eskişehir'e şu yatırımı yapacağız' demedi.

VERİLEN SÖZ
HAVADA MI KALDI?
Aynı Hisarcıklıoğlu ETO tarafından 8 Aralık 2012'de düzenlenen 'Eskişehir'in Sesleri Vergi Rekortmenleri Ödül Töreni'ne katılmıştı. Burada yaptığı konuşmada TOBB olarak Eskişehir'e Fen Lisesi yaptırma sözü vermişti. Aradan 3 yıldan fazla süre geçmesine rağmen TOBB hala Eskişehir'e bir Fen Lisesi kazandırmadı. 8 Aralık 2012'de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ETO'nun düzenlediği Vergi Ödül Törenine katılmak için Eskişehir'e gelmişti. Aynı gün ETO Başkanı Harun Karacan ile birlikte Vali Kadir Koçdemir'i makamında ziyaret eden Hisarcıklıoğlu daha sonra katıldığı Vergi Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, TOBB olarak Eskişehir'e bir okul yaptıracaklarının sözünü vermişti. Törende ilk konuşmayı yapan ETO Başkanı Harun Karacan, Başkan Hisarcıklıoğlu'ndan Eskişehir'e TOBB'un adını taşıyan bir fen lisesi veya dengi bir lise yaptırması talebinde bulunmuştu. Hisarcıklıoğlu da bu talebe olumlu yanıt vermişti. Hisarcıklıoğlu, 'Türkiye'nin genç nüfusuna TOBB olarak güveniyoruz ve gençlere yapılan yatırımlara devam edeceğiz. Bizim petrolümüz, doğalgazımız yok, ama Allah'ın izniyle gençlerimiz var. Gelecek asır Türk Gençliğinde. TOBB olarak Türkiye'nin geleceğine yatırım yapmaya devam ediyoruz. Eğitime yaptığımız katkı 78 milyon TL'yi geçmiş bulunuyor. Bu yatırımları yapmaya devam edeceğiz. Eskişehir'in bizden istediği yeni bir eğitim yuvasını kente kazandırmaktan dolayı da büyük memnuniyet duyacağız' demişti.
TAKİPÇİSİ
OLDUNUZ MU?
ETO tarafından 8 Aralık 2012'de düzenlenen 'Eskişehir'in Sesleri Vergi Rekortmenleri Ödül Töreni'ne Dönemin Milletvekilleri Prof. Dr. Nabi Avcı, Salih Koca, Ülker Can, Kazım Kurt, Ruhsar Demirel ile Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın, Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen'de katılmıştı. Hisarcıklıoğlu'nun okul yaptırma sözünü vermesinin üzerinden 3 yıldan fazla süre geçti. TOBB Eskişehir'e bir Fen Lisesi yaptırmadı. Üç yıl öncesinin ETO Başkanı ve bugünün AK Parti Eskişehir Milletvekili Harun Karacan, Hisarcıklıoğlu tarafından verilen Fen Lisesi yaptırma sözünün takipçisi oldu mu? Hisarcıklıoğlu'na verdiği bu sözü hiç hatırlattı mı ? Hatırlattıysa geçen sürede neden bu lise yapılmadı? Üç yıl önce Vergi Ödül Törenine milletvekili olarak katılan Nabi Avcı (O tarihte Milli Eğitim Bakanı değildi) bugün Hisarcıklıoğlu'na, 'Rifat Bey, hani Eskişehir'e Fen Lisesi yaptıracaktınız? Verdiğiniz sözü ne zaman yerine getirmeyi düşünüyorsunuz' diye sordu mu? Hisarcıklıoğlu'nun Eskişehir'e okul sözü verirken, ETO Meclis Başkanı olan, bugünün ETO Başkanı Metin Güler bu konuyla ilgili ne yaptı? Söz konusu okulun akıbetini Hisarcıklıoğlu'na sordu mu? Nabi Avcı, Harun Karacan ve Metin Güler Hisarcıklıoğlu'na bu sözünü hatırlatarak, Eskişehir'e TOBB Fen Lisesi'ni kazandırmalıdır. Ayrıca TOBB tarafından Eskişehir'e üçüncü bir üniversitenin kurulması ile ilgili çalışma başlatmalıdır.

*****

Cumartesi
Hikayeleri

FAKİR BAYBURT VE ANNESİ

O günlerde şimdi herkesin bildiği çayın yeni yeni içilmeye başladığı yıllarmış. Evlerinin önüne açılan kahveden gelen, hoş kokulara dayanamayan Fakir Baykurt bir gün; ''Çay isterim, ille de çay'' diye tutturmuş, anası oğluna kıyamamış, elinden tutup kahvenin önüne götürmüş.

BARDAĞI YERE ATTI
Kahveci Topal Hüseyin'i çağırmış: ''Hüseyin bir bardak çay getir!'' Çay gelmiş, çayın nasıl içileceğini bilmeyen Fakir Baykurt, sıcak çaydan hızla bir yudum içmiş ama ağzı yanınca bardağı yere atmış. Çay dökülmüş ama toprak kaba olduğundan bardak kırılmadı, diyor. ''Anam şimdi vuracak? Şurama mı vuracak? Burama mı vuracak?'' diye korkarken anası kahveciyi yeniden çağırmış: ''Hüseyin bir çay daha ver!''
Fakir Baykurt'a ikinci çay gelmiş. Çayı üfleyerek içmiş. Yıllarca anasına sormuş durmuş: ''Anacığım o gün çayı döktüm bir tokat vurmadın; neden vurmadın?''

İÇLERİNDEKİ ASLANI
SAKIN ÖLDÜRME
Bu sorunun yanıtını anası yıllar sonra oğlunun öğretmenlik yaptığı köy okulunda vermiş. Oğlunun sınıfını görmek isteyen Elif Baykurt o gün sınıfa girer, oğlunun ders verişini izler. Beş sınıfı birden okutan Fakir Baykurt anasının ders izlemeye geldiği günü şöyle anlatıyor: 'Sınıfta estim, gürledim!' Ders bitince dışarıya çıkıyorlar, yazar anasına soruyor: 'Anacığım, beğendin mi öğretmenliğimi?' Anası: 'Eh, işte fena değil!' diyor... 'Nasıl fena değil, müfettişler geliyor; iyi veriyor, pekiyi veriyor. Sen de fena değil diyorsun, nasıl olur böyle?' Anası: 'Yıllarca sordun, durdun. Şimdi söylüyorum, aç kulağını dinle! Ben sana çay döktüğün gün kızsaydım, içindeki aslan küserdi. Dövseydim, o aslan ölürdü! Böyle öğretmen falan olamazdın. İşte, sen de benim yaptığımı yap ve sakin ol. Dayak atıp bu çocukların içlerindeki aslanı sakın öldürme!...'

**

foto şaka

CHP eski Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Ertan Koşarsoy: Kazım ağabey, bundan sonra kongrelerde hep senin yanında ve emrindeyim.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt: İstemem Ertan. Sen önce Ayhan Kavas'ın yanındaydın, onun siyasi yaşamını bitirdin. Sonra Erman Gölet'in yanına gittin, adam kongre kaybetmeye başladı. Erdal Çakıcıer'in yanında oldun, adamın İlçe Başkanlığını yedin. Şimdi de gözü bana mı diktin?