Dünya kadınlar günüydü…
Ne zaman?
Dün. 8 Mart.
***
Kadınlar üzerine güzel sözler söylemek kolay.
Yazılar yazmak…
Şiirler söylemek.
***
'Sana can nasıl dayansın,' demiş Necip Fazıl:
'sana ey kanımda eriyen kadın
can nasıl dayansın, nasıl dayansın?
***
'Bir sütun alevsin' demiş sonra:
'bir sütun alevsin, bir sütun duman,
yalnız seni görür gözünü yuman.'
***
Nazım Hikmet'se,
'Ömrümü bir yudumda ellerinden içerim ' demiş:
'Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki
Çok sevdiğim başına yemin ediyorum ben
Koyu bir çiçek gibi gözlerin kapanırken
Bir dakika göğsünün üstünde olsa yerim
Ömrümü bir yudumda ellerinden içerim
Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki.'
***
Attila İlhan da,
'Gözlerin kaç gece eder
Dudakların kaç karanfil' demiş.
***
Ve kadınları nelere benzetmemişiz ki.
Ümit Yaşar güneşe benzetmiş kadını:
'Sıyrıldı bütün örtülerden
Bir güneş doğdu karşımızda
Duyduk teninin sıcaklığını
Hoyrat avuçlarımızda'
***
Kadınları övmüşüz yani, övebildiğimiz kadar.
Ne var ki kimi zaman sövmüşüz.
Kimi zaman dövmüşüz.
Kimi zaman aşağılamışız.
Kimi zaman hakaret etmişiz.
Ve küfürlerimizi bile kadınlar üzerine kurmuşuz.
***
Şimdilerde bol bol bıçaklıyoruz.
Kurşunluyoruz.
Katlediyoruz.
Dünya kadınlar günü!...
Sövdüğümüz…
Saydığımız…
Aşağıladığımız…
Taciz ettiğimiz…
Ve hala 'soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen' kadınların günü.
Ne güzel temizliyoruz vicdanlarımızı.
Baca temizler gibi.
Dünya erkekler günü neden yok acaba?
Hiç düşündünüz mü bunu?
Yoksa…
Yoksa her gün erkekler günü de bir gün mü kadınlar günü?
Ne de olsa bu yüz yılda bile erkek egemenliği var dünyada.
Dünya kadınlar günü!...
Gülmek geliyor insanın içinden.