Ödemiş Kaymakçı Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü Ayhan Kökmen'in, iki öğrencisi tarafından tüfekle vurularak öldürülmesi eğitim camiasını yasa boğdu.

EYLEM YAPTILAR
Eğitim işkolunda faaliyet gösteren sendikaları yaptıkları eylemlerle bu olayı kınadı. İlimizde de sendikalar protesto eylemleri yaptı. Türk Eğitim-Sen, Eğitim-Sen ve Eğitim-İş Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi önünde eylem yaparak bu olayı şiddetle kınadı. Eğitim Bir-Sen ise bu konuda diğer üç sendika ile birlikte hareket etmedi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaptı. Sendika Başkanı Muammer Karaman; 'Son dönemlerde artan şiddetin kaynağı eğitimcinin eğitimin aktörü değil, figüranı haline dönüştürülmesidir. İzmir'in Ödemiş ilçesi Kaymakçı Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü Ayhan Kökmen, öğrencisi tarafından tüfekle vurularak hayatını kaybetmiştir. Aynı gün Iğdır Merkeze bağlı MEV Anadolu Lisesinde Müdür Başyardımcısı olarak görev yapan Yücel Düzci ise, öğrencilerini korumaya çalışırken, gözü dönmüş kişilerin sopalı, bıçaklı saldırısına uğramış, ağır yaralanmıştır' demiş.

ÖNCE TEHDİT ETTİ
Karaman'ın bu açıklaması beni bir yıl önce yaptığım habere götürdü. Bir yıl önce elinde kazma sapıyla Necip Fazıl Kısakürek Ortaokulu'nu basan bir veli dehşet saçmıştı. Üç öğretmeni kazma sapı darbeleriyle aralayan Mehmet Ç.'yi okulda çalışan diğer eğitimciler güçlükle durdurulmuştu. Olay şu şekilde oluşmuştu; 'Oğlu S.Ç'nin disiplinsiz davranışları nedeniyle okula çağrılan Mehmet Ç. adlı veli eğitim kurumu yöneticileri ve öğretmenlere önce küfürler savurarak, tehdit etti. Bunun üzerine okula polis çağrıldı. Okul Müdür Yardımcıları Ezgi Bayraktar ve İbrahim Kızılay veliden şikayetçi oldu. Polis ilk önce Mehmet Ç.'nin ifadesini aldıktan sonra serbest bıraktı. Sonra Bayraktar ve Kızılay'ın şikayet dilekçelerini aldı.



PARA CEZASI ALDI

Mehmet Ç. serbest bırakıldıktan sonra tekrar okula gitti. Müdür Yardımcılarının odalarına baktıktan sonra elinde kazma sapıyla okul önündeki aracın içerisinde bekledi. Gözü dönmüş veli, karakoldan gelen Ezgi Bayraktar ve İbrahim Kızılay'a okula girerken, aracından çıkarak, onlara saldırdı. Saldırgan kazma sapıyla Ezgi Bayraktar'a vurmak isterken, araya okulun Türkçe Öğretmeni Oğuz Öz girdi. Bayraktar Öz'ün kafasına ve kollarına vurarak, onu yaraladı. Saldırgan, İbrahim Kızılay'ın sırtına defalarca vurarak onu darp etti. Olayı duyan okulun diğer öğretmenleri saldırgana müdahale ederken, onu güçlüklü durdurdular. Eğitimciler, elinden kazma sapını aldıkları saldırganı olay yerine gelen polise teslim etti. Çılgın veli, polis tarafından araca bindirilirken tehditlerini sürdürdü. Saldırgan adliyeye sevk edildi. Bu veli saldırı olayı ile ilgili daha sonra para cezası almıştı.

FOTOĞRAF ÇEKTİRDİ
Tüm eğitim camiası ve Eskişehir kamuoyu bu şiddet olayını kınarken, Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Muammer Karaman o saldırgan ile öğretmenleri barıştırmayı kendine vazife saymıştı. Türk Eğitim-Sen, Eğitim-Sen ve Eğitim-İş bir yıl önce okul önünde eylem yaparak; yaşanan bu 'insanlık dışı' şiddet olayını protesto etmeyi planladı. Ancak Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Muammer Karaman bu eylemden bir gün önce sosyal paylaşım sitesinde üç öğretmene kazma sapıyla saldıran okul velisiyle el sıkışırken çektirdiği fotoğrafı paylaştı. Karaman'ın fotoğraf paylaşımı ve yaptığı yorum büyük tepkilere neden olmuştu.

ŞEYTANA MAĞLUP OLMUŞ
Karaman bu fotoğraflı paylaşımında kullandığı ifadeleri, okuyucularıma saygımdan dolayı yaptığı imla hatalarını düzelterek şu şekilde köşemde yayınlamıştım; 'Geçtiğimiz günlerde Necip Fazıl Ortaokulumuzda hepimizi üzen bir olay yaşandı. Okulumuzu ziyaretimde arkadaşlarımız arasında olayın devamı gelir mi diye büyük bir endişenin var olduğunu görmüştüm. Bu endişeyi ortadan kaldırmak adına Ağrılılar Dernek Başkanı Hacı Mehmet Şefik Karaca Beyi aramış ve kendisinden yardım sözü almıştım. Dernek Başkanımızın devreye girmesi ile olayın faili Mehmet Çelik Bey sendikamıza ziyarete gelerek yaptığı hareketten büyük pişmanlık duyduğunu bir anlık öfke ile şeytana mağlup olduğunu söyleyerek başta Necip Fazıl Kısakürek Ortaokulu çalışanları olmak üzere tüm eğitimcilerden özür diledi. Ağrılılar Dernek Başkanımız Hacı Mehmet Şefik Karaca'ya ve Ağrılılar Derneği üyesi ve Sinan Alağaç Ortaokulu Müdürü Cengiz Kılıç 'a duyarlılıkları ve yardımları için teşekkür ediyorum.Diliyorum ki; Okullarımızda korku, eğitimcilerde endişe oluşturan olayların meydana gelmemesi için herkes üzerine düşen görevleri eksiksiz yapar ve okullarımızdan bir daha bu tür olumsuz haberler çıkmaz.'

SIRITARAK FOTOĞRAF
ÇEKTİRMİŞTİ

Karaman'ın bu yaptığı açıklamayı şu cümlelerle sert bir şekilde eleştirmiştim; 'Adam okulun müdür yardımcılarına ve öğretmenine planlı bir şekilde kazma sapıyla saldıracak. Bir kadın eğitimciye bile kazma sapıyla vurma cüretini gösterebilecek kadar gözü dönmüş olacak. Eğitim işkolundaki bir sendika başkanı da bu kişiyle sırıtarak, fotoğraf çektirip; o saldırganın özrünü kabul edecek. Sanki o şahsın kazma sapı darbelerini, kafasına, sırtına ve koluna o yemiş. Küfür ve tehditlerine o maruz kalmış. Sayın Karaman, şunu iyi bilmelidir ki; bu çirkin saldırı olayını Ağrılılar Derneği değil, adalet çözecek. Çünkü saldırıya uğrayan eğitimciler ve okul yönetimi kesinlikle bu özrü kabul etmiyor. Hemşeri dernekleri son zamanlarda okul basıp, öğretmen döven hemşerilerini kurtarmak gibi yeni görevler mi edindiler?'

ÖZÜR DİLETMEYE GÖTÜRDÜ
Muammer Karaman bu konuda inadından vazgeçmedi. Okul Müdüründen randevu bile almadan kendisinin affettiği veli Mehmet Çelik'i Necip Fazıl Kısakürek Ortaokulu'na kazma sapıyla dövdüğü öğretmenlerden özür diletmek için götürdü. Daha sonra saldırgan okul müdürü ve iki öğretmenle birlikte fotoğraf çektirip; 'Necip Fazıl Ortaokulu'nda yaşanan gerginliği çözmek için yaptığımız girişimlerin sonucunu bugün aldık. Velimiz okula gelerek eğitim çalışanlarından özür diledi. Birileri kavgayı körükler. Eğitim Bir-Sen iletişim kanalları açar, barışı sağlar' diye yorumda bulunmuştu. Ancak paylaşılan bu fotoğrafta nedense saldırıya uğrayan üç öğretmenden (Oğuz Öz, İbrahim Kızılay, Ezgi Bayraktar) biri bile yoktu. Dayakçıyla dayak yiyenleri barıştırdığını söyleyen Karaman, onları fotoğrafa girmeye nedense ikna edememişti. Dediği gibi gerginliği gerçekten çözmüş ise bu olaydan herkes mutluysa bu öğretmenler fotoğraf karesinde olurdu.

O POLİSLERE Mİ ÖZENDİ?
Okul Müdürü Abdulvahap Eyidil'in fotoğraftaki görüntüsü bu kareye girmek istemediğini gözler önüne seriyordu. Öğrenci velisi Müdür Eyidil'den özür dilemesine gerek yoktu. Çünkü Okul Müdürü, saldırganın kazma sapı darbelerine maruz kalmadı. Saldırıya maruz kalan üç öğretmende şikayetlerinden vazgeçmedi. Öğrenci velisinin çocuğu ile disiplin soruşturması açıldı. Veliden disiplini bozan çocuklarını başka okula götürmesi istendi. Karaman bu barıştırma olayında dediği gibi başarılı olmuş olsaydı, öğretmenler şikayetlerinden vazgeçerdi. Bu olayda; Ogün Samast ile fotoğraf çektiren polislere özenen Karaman tamamen çuvallamıştı. Ancak o polisler Samast ile bir defa fotoğraf çektirmişti. Karaman iki defa çektirerek, onları sollamıştı.

BARIŞTIRMAYA ÇALIŞIRDI
Ben de onunla ilgili yaptığım yorumda; 'Korkarım bu işi elini yüzüne bulaştıran Karaman, yarın dayak yiyen öğretmenlere de baskı yaparak üçüncü fotoğrafı da çektirirse doğrusu hiç şaşırmam' demiştim. Sayın Muammer Karaman bir yıl önce şiddet uygulayanla dayak yiyenleri barıştırmaya çalışarak, zaten eğitimcileri figüran yaptı. Karaman bugün, Bir velinin tüfekli saldırısından okul müdürü yara almadan kurtulmuş olsaydı ne yapardı? Saldırgan veliyle saldırıya uğrayan okul müdürünü barıştırır mıydı? Bir yıl önceki zihniyete bakarsak; tabi ki bunu yapardı. Ha tüfekle, ha sopayla, ha kazma sapıyla saldırılmış.Bunların hepsi şiddet değil mi? Bir yıl önce kazma sapıyla dayak yiyen üç eğitimciye sahip çıkamayanlar, o saldırganı kınamayanlar, bugün başka illerde yaşanan şiddet olaylarına verdikleri tepkide ne kadar samimiler? Kendi meslektaşlarına yönelik şiddet olaylarına tepkisiz kalıp, onları dayakçısıyla barıştıran sendika başkanları olduğu sürece Türkiye'de eğitimciler hep figüran olmaya devam eder...


******

FOTO ŞAKA


Esnaf Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen:
Volkancığım maşallah belediye başkan adayı gibi çalışıyorsun. Yoksa Ankara'dan sinyal mi aldın?
AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan: Yok abi, 'spor olsun' diye çalışıyorum. Ama bana 'illa aday ol' derlerse; 'hayır' demem.
Esnaf Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen: Volkan bakıyorum; 'İstemem yan cebime koy misali' siyaseti bayağı öğrenmişsin.

******

FIKRA

KIZIL SAÇLI BAYAN

Çok güzel kızıl saçlı bir bayan doktorun ofisine girer ve her yerinin
ağrıdığını söyler. 'Imkansız' der doktor, 'Gösterin lütfen bana'
Kızıl saçlı bayan işaret parmağını uzatır sol göğsüne bastırır ve çığlık
atar, Sonra dirseğine bastırır bu sefer daha fazla acıyla bağırır.
Dizine bastırır ve çığlık atar, ayak bileğine bastırır aynı
şekilde. Neresine dokunsa çığlık atmaktadır.
Doktor, 'Gerçek kızıl değilsiniz değil mi' der.
'Eee, değilim' der kızıl, 'Aslında sarışınım'
'Tahmin etmiştim' der doktor, 'Parmağınız kırık'