Çağdaş demokrasilerde devlet yönetimindeki politikacının/siyasetçinin demokratik seçimlerle göreve gelmesi esastır, ancak seç(miş) gibi davranmaya zorlandığımız da çok ayrı acı bir gerçek.

Çünkü belediye başkanı, milletvekili adayları parti genel başkanları tarafından belirlendiği için biz de onlara oy vererek seç(miş) sayılıyoruz!

Ancak muhtarlık seçimlerini bunun dışında tutmakta fayda var. “Muhtar” Arap dilinden dilimize geçmiş, “seçilmiş kişi” anlamına geliyor.

Muhtarların seçilmiş kişi olmaları nedeniyle en tabandaki politikacı/siyasetçilerdir.

Bu yüzden “seçilmiş kişi” olabilmek o kadar da kolay bir iş değildir.

Tabi burada köy muhtarları ve şehir mahalle muhtarlarını biraz ayırmak lazım.

Günümüzün çok değişen koşullarında, muhtarlığın işlevleri de çok değişmiş durumda.

İşe aday olma konusu ile başlayalım.

Muhtar adayı, adaylık kararını genelde kendisi veya yakın çevresiyle verir ya da köyün, mahallenin ileri gelenleri teklif götürür adaylık kararı verilir.

Köyde muhtar olacaksan sülalenin kalabalık olması lazım. Nüfus az ise seçimi kazanmak kolay, hatta bazı köylerde 100 veya daha az seçmen olunca ve 4-5 muhtar adayı çıkınca, kalabalık sülale kesin kazanır.

Günümüz şartlarında köy muhtarlığının, geçmişten gelen gelenek nedeniyle halen itibarlı bir konumu var. Devlet köy ile ilgili her işini muhtar ile beraber yürütür.

Gelelim şehirlerdeki mahalle muhtarlarına;

Şehir merkezinde bulunan mahalle muhtar adaylarının çok yakın çevreye pek ihtiyacı yok, çünkü şehirde aynı apartmanda oturanlar bile birbirini tanımıyor, onun için işin en kolayı olan hemşehricilik ile aday olmak ya da sırtını bir partiye dayadığını iddia ederek aday olmak.

Ya da işi milli piyango gibi düşünenler var. Çok aday çıkarsa ben de aradan sıyrılır kazanırım hayali ile aday olanlar.

Ya da hiç işi gücü yok, boşta gezenin boş kalfası, kaybedeceğim bir şey yok, olursa olur, olmaz ise olmaz mantığı ile aday olanlar.

Ya da aday olum, biraz ortalıkta dolaşayım, çekilmem karşılığında belki iyi bir teklif gelir diye aday olanları da duyuyoruz.

Bazı muhtar adayları da mahallede oluşan ortak görüş nedeniyle aday gösterilebiliyor ve aday oluyor.

Çünkü muhtarlık işi köylerden göç alan bazı mahallelerde biraz daha farklı. Çünkü burada muhtar önemli, mahallenin hemşehrileri ve ileri gelenleri çıkan muhtar adaylarını yetersiz görüp, mahalleyi sahipsiz bırakmamak adına herkesin onayladığı ortak bir aday da önerebiliyorlar.

Mahallelerde dolaşırken mutlaka bir muhtar adayına denk gelirsiniz. Ben de denk geldiğim muhtar adaylarına sordum, niçin aday olmak istiyorsun diye?

-Abi emekli oldum, emekli maaşları malum, kazanırsam maaşı var, bu maaşla iyi kötü bana destek olur diye aday oldum.

-Peki çevren var mı?

-Komşularım var abi, onların çevresi oy verse yeter ve kazanırım diyor.

Bir başkası,

-Abi ben halka hizmet etmeyi seviyorum, onun için aday oldum

-Peki nasıl hizmet edeceksin?

-Benim arkamda falan parti var, başkanı da beni destekliyor, onun için sorunları en iyi ben çözerim.

-Emin misin? Üstelik partiler aday gösteremiyor,

- Peki, projelerin var mı?

-Var abi, ben kamudan emekli oldum, her yerde her işi gördürürüm.

-Proje demiştim,

-Projeyi seçimi kazanınca hazırlayacağım, benim çenem kuvvetli, her kapıyı çalar, derdimi anlatabilirim.

-Başka?

-Başka bi(bir) şey yok abi!

Bu adaylardan yüzlercesinin kendine has gerekçe ve hikâyeleri var, ne olursa olsun yönetime katılma istediği demokrasi açısından olumlu görülebilir.

Eskiden muhtarın vatandaş ile ilgili epey işi gücü vardı ve gelirleri de epey oluyordu,  şimdi o işler yok ama muhtar maaşı yine de insanlara cazip geliyor.

İlgili kanunlara göre  adaylığında sakınca bulunmayan muhtar adayının  icazet veya onay alacağı bir makam yoktur. Partiler muhtar adayı gösteremezler. En iyi tarafı bu.

Muhtarlar doğrudan halkın oyu ile seçilirler. Hatta aday olmayan bir kişinin muhtar seçilme hali vardır, örneğin mevcut adayı beğenmeyen seçmenler, mevcut adayının üstünü çizip başka bir ismi yazabilir ve mevcut adaydan oyu fazla çıkarsa muhtar seçilmiş olur. (Keşke Milletvekillerini de böyle seçsek)

Görevlerini iyi yapıp yapmadıkları konusunda hesap verme durumları pek yok, görevlerini iyi yaptılar ise tekrar tekrar seçilebilirler.

Toplumsal yapımız ve yasalardan kaynaklanan birçok eksikleri bulunsa da muhtar seçimlerine en demokratik seçimler diyebiliriz.

Çünkü seçim şekli yıllardır hiç bir değişikliğe uğramamış. Bilinen  en kolay seçme yöntemi olmasına rağmen yerel seçimler ile birlikte yapıldığı için, köyler hariç şehir merkezindeki büyük mahallelerde bazı seçmenlere angarya gibi gelebilir, bazı seçmenler muhtar adaylarını tanımadan rastgele oy kullanabilirler. 

Bu nedenle muhtarlık seçimleri, ayrı seçim ile seçilse çok daha farklı ve renkli seçim ortamlarına tanık oluruz.

En azından belediye başkan adaylarının gölgesinde kalmazlar.