Yerel seçimlere 22 gün kaldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in son günlerde kırsal ilçe ve mahallelerdeki seçim çalışmalarına ağırlı vermesi dikkat çekiyor.

KIRSALDAN 29 MECLİS ÜYESİ
AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Burhan Sakallı'da çalışmalarına kırsaldan başlamıştı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile birlikte ilçelere yeniden çıkarma yaptı. İlimizde yapılacak seçimlerde 651 bin 356 kişi oy kullanacak. En fazla seçmene sahip ilçe 297 bin 499 ile Odunpazarı'dır. Tepebaşı'nın seçmen sayısı 266 bin 575. Kent merkezinde (Odunpazarı ve Tepebaşı'nda) 564 bin 74 seçmen oy kullanacak. Peki kent merkezi dışındaki kırsal ilçelerde kaç seçmen oy kullanacak. 12 ilçede toplam 87 bin 282 seçmen oy kullanacak. Yani kent merkezindeki seçmenin 6,5'ta biri. Ancak 31 Mart yerel seçimlerinde 87 bin 282 sayısı 564 bin 74 sayısından çok büyük. Peki nasıl büyük olabilir? 12 kırsal ilçe Büyükşehir Belediye Meclisi'ne 29 Meclis Üyesi gönderiyor. 6,5 kat büyük sayıda seçmeni olan Odunpazarı ve Tepebaşı'ndan Büyükşehir'e sadece 16 meclis üyesi geliyor.

EN ÇOK SİVRİHİSAR
Kırsal ilçelerden Büyükşehir'e en çok meclis üyesini 4 ile Sivrihisar gönderiyor. Çifteler, Alpu, Seyitgazi 3'er, Beylikova, Mahmudiye, Günyüzü, Mihalıççık, Sarıcakaya, Mihalgazi, Han, İnönü 2'şer meclis üyesi gönderiyor. Kırsaldaki bir meclis üyesine 3 bin 10, kent merkezindeki bir meclis üyesine 35 bin 255 oy düşüyor. Bu büyük bir adaletsizlik. Bu çarpık sistemden olayı 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde kent merkezindeki üç belediyeyi almasına rağmen CHP Büyükşehir Meclisi'nde azınlıkta kaldı. Bu sefer Büyükşehir Meclisi'nde azınlıkta kalmak istemeyen Büyükerşen, ilçelere daha fazla önem veriyor.

PROJELERİNE GÜVENİYOR
Beş yıllık dönemde ilçeleri kalkındıracak çok sayıda projeyi hayata geçiren Büyükerşen, 31 Mart'ta bunun karşılığını oy olarak almak istiyor. Bu konuda yaptığı projelerine güveniyor. Burhan Sakallı'da AK Parti'nin ilçelerdeki oyunu koruması için çaba gösteriyor. Bundan dolayı Büyükerşen ve Sakallı için ilçelerdeki 87 bin 282 seçmen kent merkezindeki seçmenlerden daha değerli konumda. Ben bu seçimlerinde CHP'nin kırsalda oy patlaması yapacağını düşünüyorum. İki olan kırsaldaki belediye başkanlığı sayısını beşe çıkarmasını bekliyorum...
------------------------------------------------
'KADIN İNSANDIR ERKEK İNSANOĞLU'

Dünya Emekçiler Kadınlar Günü dün kutlandı. Bu günün ortaya çıkışı 8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde yaşanan acı bir olaya dayanıyor.

129 KADIN CAN VERDİ
Bir tekstil fabrikasında greve başlayan 40 bin dokuma işçisinin polis tarafından fabrikaya kilitlenmesi ve akabinde çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçinin can vermesiyle sonuçlanan olay tarihte bir dönüm noktasıdır. Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonal'e bağlı kadınlar toplantısında, Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 1857'de ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın 'Internationaler Frauentag' (International Women's Day-Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.

1921 MOSKOVA'DA
Anma tarihinin 8 Mart olarak saptanışı 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda gerçekleşti. Adı da 'Dünya Emekçi Kadınlar Günü' olarak belirlendi. Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri'nde de anmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın 'Dünya Kadınlar Günü' olarak anılmasını kabul etti. Türkiye'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında 'Emekçi Kadınlar Günü' olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılından sonra daha yaygın olarak kutlanan özel gün, kapalı mekanlardan sokaklara taşındı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı.

ŞİDDET GİDEREK ARTIYOR
1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından 'Dünya Kadınlar Günü' kutlanmaya devam ediliyor. Kadınlar kendilerine yönelik şiddet ve baskıların giderek arttığı bir dönemde bu günlerini ne yazık ki buruk şekilde kutladı. Bozkırını Tezenesi olan merhum Neşet Ertaş ne güzel söylemiş; 'Kadınlar insandır, erkekler insanoğlu' diye. Türk kadınları Büyük Önder Atatürk tarafından 'kendilerine verilen hakları sonuna kadar' kullanarak, hayatın her alanında olmalıdır. Siyasette de güçlerini hissettirerek, kadınların sorunlarının çözülmesini sağlamalıdır. Evlere hapsolmamalıdır. Tüm emekçi kadınların 'günlerini' kutluyorum. Onlar için gelecekte 'güzel günlerin gelmesini' umut ediyorum...
----------------------------------------------
NOSTALJİ
ÜÇ BAŞKAN

Yıl: 1999. 20 yıl öncesine ait tarihi fotoğrafta; Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, dönemin Esnaf Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Ali Yüksel Yüzügüllü ve Saatçiler Odası eski Başkanı Ahmet Bozkaya yer alıyor. Ahmet Ataç 2004 yılında seçimi kaybetti. Ancak beş yıl sonra halk onu tekrar Tepebaşı Belediye Başkanı yaptı. Ataç toplamda 15 yıldır başarıyla Tepebaşı Belediye Başkanlığı görevini yürütüyor. 30 yılı aşkın başkanlık yapan ve asıl mesleği 'terzilik' olan Yüzügüllü bayrağı 2005 yılında şimdiki Başkan Ekrem Birsen'e teslim etti. 1957 yılında ilimizde Saatçiler Derneği'nin kuruculuğunu yapan ve uzun yıllar Oda Başkanlığı yapan Ahmet Bozkaya 1 Ekim 2013 yılında vefat etti. Saatçilik sanatına büyük katkılar veren Bozkaya'ya Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı Cennet olsun. Uzunca bir süredir sağlık sorunlarıyla uğraşan Ali Yüksel Yüzügüllü 1 Nisan 2018'de vefat etti. Eskişehir esnafının yıllarca başkanlığını yapan Yüzügüllü'ye de Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun. 'İki sanatkar başkan' olan Yüzügüllü ve Bozkaya'nın hizmetleri asla unutulmayacak...
-------------------------------------
CUMARTESİ HİKAYESİ
BEN HANGİSİNİ DAHA İYİ BESLERSEM..!

Yaşlı kızılderili reisi kulubesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbirleriyle boguşup duran iki kurt köpegini izliyorlardı. Köpeklerden biri beyaz, digeri ise siyahtı. Çocuk kulübeyi korumak için bir köpegin yeterli oldugunu düşünüyor, ikinci köpege neden ihtiyaç olduğunu ve renklerinin neden illa siyah ve beyaz oldugunu anlamak istiyordu.
Dedesine merakla sordu. Yaşlı reis bilgece gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı.
-''Onlar'' dedi, ''benim için iki simgedir evlat.''
-''Neyin simgesi'' diye sordu çocuk.
-''İyiligin ve kötülügün simgesi. İyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımdalar onlar.'' Çocuk; ''Mücadele varsa kazanan da olmalı''diye düşündü ve bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi;
-Peki, dedi. ''Sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?''
Yaşlı reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa.
-Hangisi mi evlat? Ben hangisini daha iyi beslersem!
-------------------------------------------
FIKRA
UÇAĞIN ARKA TARAFI

New York seferi yapmak için uçağa binen güzel sarışın firstclass koltuğa oturur, bilet kontrolünde hostes yerinin arkada ekonomik sınıfta olduğunu söyler. Sarışın buna itiraz eder ve sinirli bir edayla ben güzelim sarışınım istediğim yere otururum der. Hostes başa çıkamayınca kaptana haber verir, kaptan gelir ve sarışının kulağına bir şeyler fısıldar. Bunun üzerine sarışın kalkar ve arkada bir yere oturur, hostes hayretle kaptana sorar: 'Efendim ne söylediniz kulağına' kaptan, uçağın sadece arka tarafının New York'a gittiğini söyledim der.