Kestirmeden söyleyeyim,

Sanki birileri,

Bilerek, isteyerek ve kasıtlı olarak,

15 Temmuz gecesi yaşananları, hafifletmeye, çok da önemli değilmiş gibi göstermeye, hatta yakın bir gelecekte unutturmaya çalışıyor…

'Tel'in mesajları, sözlerin, yazıların kenarına köşesine sıkıştırılmış 'sözde beddualar, sözde lanet okumalar…'

Sonra,

'Tamam, bu işler oldubitti, geleceğe bakalım…' teranesine sığınmaya çalışmalar…

Ne oluyor beyler?

Durun bakalım bir dakika…

Nereye böyle alel acele?

Karpuz keseceğiz daha…

***

Devlet bu örgütlenmeyi,

17-25 Aralık olaylarının ardından 'terör örgütü' olarak tanımladı…

Gerçi, bunların asıl yüzleri 17-25 Aralık'tan çok önce,

2012 yılındaki 'başarısız MİT Operasyonu' ile ortaya çıkmamış mıydı?

Neyse,

15 Temmuz gecesinin ertesi, FETÖ denilen bu örgüte yakın olan herkesi bir telaş sardı haliyle…

Ve bir 'günah çıkarma' ritüeli ortaya çıktı…

Öyle sanırsınız ki,

15 Temmuz gecesinin yaşandığı Türkiye'yi bu ortama, Fetullah Gülen'le yakın çevresindeki birkaç adamı getirmiş…

Geri kalan hiç kimsenin suçu-günahı yok…

Oysa o kadar çok insanın suçu-günahı var ki…

Hadi diyelim ki suç, belgelenmesi ve kanıtlanması gereken yasadışı eylemdir…

Güvenlik güçlerinin gerekli bilgi ve belgelere ulaşması ve yargının vereceği kararla ortaya çıkar…

Peki ya günahlar?

***

15 Temmuz gecesi ölen 239 kişinin günahı?

Bu örgütü yıllar ve yıllar boyunca destekleyip, besleyip büyüten, sonra da kontrol edilemez bir canavara dönüştüren, canavar gerçek yüzünü gösterince de;

'Aaaa biz bunları melek sanıyorduk, meğer bir canavarmış' diyenler…

Canavarla meleği birbirinden ayıramayanlar…

Bu kadar masum insanın günahı kimin?

Bu kanserli aç gözlü urun, devletin her hücresine bulaşmasına gözlerini kapatanlar, hiç günahınız yok mu?

Destekleyenler, bağış yapanlar, para gönderenler, her ortamda savunanlar…

'17-25 Aralık'tan sonra gerçek yüzlerini gördük' diyerek kendilerini her şeyin dışında gösterip, her şeyden sıyrılıvereceklerini zannedenler…

Belki bugün, yasal açıdan kendilerini temize çıkartacaklar…

Ama vicdanlarını (vicdanı olanlardan söz ediyorum elbette) bu vebalden nasıl arındıracaklar?

Günahlarının vebalini kaç kurban keserek, kaç kere Hac'ca giderek, kaç rekat namaz kılarak ödeyebilecekler acaba?

***

239 canın…

Binlerce yaralının, sakat kalan insanın…

Hayatları, geri dönülemez şekilde kararan insanların

Hakkı yenen, hakkı elinden zorla gasp edilen, helak edilen,

O insanların vebalini ödemeden…

Nereye beyler nereye?

Aceleniz ne böyle?