'El Sistema' 1975 yılında Venezüella'da piyanist besteci José Antonio Abreu'nun başlattığı ve kendisinin deyimiyle 'Yoksulluk ve suçla mücadele eden sosyal bir sistem.' Başının üzerinde doğru dürüst damı, sofrasında ekmeği, ayağında pabucu olmayan, sefalet, suç ve uyuşturucu batağından başka bir geleceğin ufukta görünmediği gecekondu çocuklarını müzikle kurtarmak amacıyla 1975 yılında Venezuela'nın Caracas kentinde başlatılıp bütün ülkeye yayılan idealist bir müzik eğitimi programıdır. Sistemin yaratıcıları toplumun sadece üst-orta sınıfının çocuklarının keman çalabileceği efsanesini yıkmayı başardı.

'İKİ ELİN SESİ VAR'
Amatör müzisyen ve iktisatçı José Antonio Abreu tarafından başlatılan 'El Sistema' programı, gecekondu çocuklarının ellerine orkestra çalgıları vermekle kalmıyor, onların okula gidebilmeleri için gerekli olan burs ve yol parasını da sağlıyor. Küçük yaştan itibaren şiddet ortamında yaşamaktan başka bir dünya bilmeyen bu çocuklar, teneke mahallerinden çıkıp okullarının kapısından içeri girdiklerinde bir müzik aleti çalarak bambaşka bir dünyaya adım atıyor. Venezuella'da hayata geçirilen 'El Sistema' projesinin benzerini Tepebaşı Belediyesi de gerçekleştiriyor. Tepebaşı Belediyesi 'İki Elin Sesi Var' adlı sosyal projeyle çocukların zararlı alışkanlıklar edinmesini önlemeye çalışıyor.

BONZAİDEN KURTARACAK
Önce dar gelirli ailelerin çocuklarına müzik aletleri verilerek, ücretsiz olarak eğitildi. Tepebaşı Belediyesi bu eğitim sonrasında müzik aleti çalmayı öğrenen miniklerden Çocuk Senfoni Orkestrası kurdu. Eskişehir'in çağdaş ve aydın insanları bu orkestraya kemanlar alıp, bağışlayarak, Tepebaşı Belediyesi'nin bu sosyal projesine destek veriyor. Ellerine keman dahi almamış yaklaşık 130 çocuk geçtiğimiz Ocak ayında bu projeye başladı ve yoğun çalışmalar devam ediyor. Bu projeye destek için verilen kemanlar birçok çocuğumuzu bonzai tehlikesinden kurtaracak. Burada eğitilen çocuklar, ileride müzik insanı olarak, kendinden sonra gelecek kardeşlerine öğretmenlik yapacak. Uyuşturucu değil, müzik, keman bağımlısı olacaklar. Başkan Ahmet Ataç önderliğinde sosyal ve kültürel projeleriyle öne çıkan Tepebaşı Belediyesi gerçekleştirdiği ilklerle Türkiye'deki diğer belediyelere model olmaya başladı. 'İki Elin Sesi Var' adlı projeye Eskişehirliler olarak sahip çıkmalıyız. Bu projenin daha da ilerletilerek, sofrasında ekmeği, ayağında pabucu olmayan tüm çocuklara ulaşılmasını diliyorum. Başkan Ataç ve projede emeği olanları kutluyorum.

***

SARAR'DAN İKİ KİŞİNİN YÖNETİME GİRMESİ ŞIK OLMAZDI

Görünüm'de 6 Haziran'da kaleme aldığım 'Kongrenin Kazananları ve Kaybedenleri' başlıklı yazımda Eskişehirspor'un son yapılan kongresiyle ilgili değerlendirmelerde bulunmuştum. Mesut Hoşcan'ın yeni listesinde yer almayan eski yöneticileri kongrenin kaybedenleri arasında olduğunu yazmıştım. O isimlerden birisi olan Alaattin Çoban beni telefonla aradı. Çoban, 'Geçtiğimiz yıl kulüp tüzüğünde yapılan değişikliğin ardından Eskişehirspor'da yönetim kurulu sayısı 27'den 14'e düşürüldü. 14 kişilik yönetimde Sarar'dan iki kişinin yönetime girmesi şık olmazdı. Ali Emre Sarar 14 kişilik yeni yönetimde yer aldı. Ben kendi isteğimle yönetime girmedim. Yönetime girmek istemediğini Mesut (Hoşçan) Bey'e söylediğinde, 'Benim elimi rahatlattın' diye bana teşekkür etti. Yönetim kurulu listesinde olmama rağmen kongrede Hoşcan'ın seçilebilmesi için çalıştım. O'nun listesini destekledim. Bu desteği her zaman vereceğim' dedi.


**

NOSTALJİ

45 YIL ÖNCESİNİN ESKİŞEHİRLİ MİLLİ EĞİTİM
BAKANI SÜLEYMAN DEMİREL İLE BİRLİKTE

Yıl 1970. Başbakan Süleyman Demirel, eşi Nazmiye Demirel bir mitingde dönemin Eskişehirli Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Orhan Oğuz ve Eskişehir Milletvekili Mehmet İsmet Angı ile birlikteler. 1969 Ağustos'unda Adalet Partisi'nin (AP) Eskişehir'de yapılan önseçiminde dönemin Devlet Bakanı Seyfi Öztürk'ün ardından ikinci olan Oğuz, 12 Ekim 1969'da yapılan seçimde Eskişehir Milletvekili seçildi. AP oyların yüzde 46,53'ünü alarak tek başına iktidar oldu. O seçimde Adalet Partisi Eskişehir'den 4, CHP ise 2 milletvekili çıkardı. Orhan Oğuz 46 yaşında Milli Eğitim Bakanı oldu. Oğuz, Bakan olduğunda Türkiye'de sadece 6 üniversite vardı. Yeni bir kanun tasarısı çıkartarak, Sakarya, Konya, Eskişehir ve Bursa'da mühendislik ve mimarlık yüksekokullarını açtı. Bu okullar zaman içerisinde akademiye dönerek hepsi birer üniversite oldu. Eskişehir Ziraat Enstitüsü'ne ve Adana Tıp Fakültesi'nin kurulmasını sağladı. 12 Mart 1971 Muhtırası ile AP Hükümeti istifa etti. Oğuz, 14 Ekim 1973'de tekrar milletvekili seçildi. AP seçimde başarısız oldu. Orhan Oğuz, daha sonraki yıllarda 'En büyük pişmanlığım' dediği şeyi yaparak, Demirel'in karşısında AP Genel Başkan adayı oldu. Ancak kendisine destek sözü veren milletvekili ve senatörler, kongrede onu yalnız bıraktı. Genel Başkan seçilemedi. Orhan Oğuz 1983 yılında İstanbul Marmara Üniversitesi'ni kurdu. 1965, 1969, 1973, 1977'de olmak üzere dört dönem Eskişehir milletvekilliği yapan Mehmet İsmet Angı 13 Temmuz 1992'de vefat etti. Eskişehir'e büyük hizmetleri olan Angı'ya Allah'tan rahmet diliyorum…

foto şaka

Eski Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal: Mesutcuğum bir dahaki kongrede yine başkan adayı olacağım. Sakın fazla borç yapma.
Eskişehirspor Başkanı Mesut Hoşcan: Halil Başkan da 'yenilen pehlivan' misali yenilgiye doymuyor.