Bugün 1 Mayıs İşçi Bayramı. Aynı zamanda Birlik, Dayanışma ve Haksızlıklarla Mücadele Günü.

HALAYLARLA
KUTLAYACAK
Emek sömürüsünün, işsizliğin ve özgürlüklerin önünde engellerin giderek arttığı bir dönemde emekçiler meydanlarda günlerini buruk bir şekilde kutlayarak 'Ekmek, İş ve Özgürlük' diye haykıracak. Emekçilerin 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak istediği bir ortamda ne yazık ki Eskişehir'de 1 Mayıs meydanları yıllarca ikiye 'TAKSİM' ediliyordu. Bu saçmalık geçen yıl sona ermişti. KESK, TÜRK İŞ, DİSK, EBTO, TMMOB başta olmak üzere Eskişehir Emek Platformu yerel birleşenleri, Eskişehir halkıyla birlikte bugün saat 11.00'de 1 Mayıs'ı Odunpazarı Meydanı'nda kutlayacak. İşçiler türküler eşliğinde halaylarla günlerini doyasıya yaşarken, haksızlıklara karşı tek vücut olacak. Ama ne yazık ki; 'Türkiye'ye İleri Demokrasi getirdik' diye övünenler emekçilerin bugün bayramlarını Taksim'de kutlamasına izin vermeyecek. Haksızlıkların, eşitsizliklerin, adaletsizliklerin ve ezilmenin olmadığı, emeğin sömürülmediği, aydınlık, eşit ve güzel bir dünyayı göreceğimiz günlerin geleceği umuduyla, tüm emekçilerin 1 Mayıs İşçi Bayramı ve Birlik, Dayanışma ve Haksızlıklarla Mücadele Günü'nü kutluyorum.

İDEALLER VE AŞK
Günün anlam ve önemine uygun bir şiiri köşemde yer veriyorum. Amerikalı Yazar ve Şair James Oppenheim 1911 yılında Massachusetts Lawrence'ta dokuma işçilerinin grevi sırasında bazı genç kızların taşıdığı dövizde yazılı 'We want Bread, and Roses too!' (Ekmek de istiyoruz, gül de!) sloganından yola çıkarak, 'Bread and Roses' (Ekmek ve Gül) adlı ölümsüz şiirini yazdı. Ekmek devrimcinin toplumsal sorumluluk ve ideallerini anlatırken, Gül ise aşkını ve sevdasını anlatıyor.

EKMEK VE GÜL
Yürüyoruz yürüyoruz, günün aydınlığında
Donuk fabrika bacalarına, yoksul mutfaklara
Çarpıyor sesimiz ve birden parlayan
Bir ışık gibi ulaşıyor insanlara
'Ekmek ve gül! Ekmek ve gül!'

Yürüyoruz yürüyoruz, erkekler için de yürüyoruz
Çünkü hala bizim oğullarımızdır onlar
Ve biz hala analık ederiz onlara
En zorlu iş, en ağır emek
Ve çalışmak doğuştan mezara dek
Ve böyle sürüp gitsin istemiyoruz
Yaşamak için ekmek
Ruhumuz için gül istiyoruz!

Yürüyoruz yürüyoruz kol kola
Saflarımızda ölüp gitmiş arkadaşlarımız
Ve türkümüzde onların kederli 'Ekmek!' çığlıkları
Çünkü bir köle gibi çalıştırıldı onlar
Sanattan, güzellikten, sevgiden yoksun
Biz de bugün hala onların özlemini haykırıyoruz
İş ve ekmek istiyoruz
Ama gül de istiyoruz

Yürüyoruz yürüyoruz, yan yana, güzel günler adına
Kadınız, insanız, insanlığı ayağa kaldırıyoruz
Paydos bundan böyle köleliğe, aylaklığa
Herkes çalışsın, bölüşülsün kardeşçe, yaşamın sundukları
İşte bunun için yükseliyor yüreklerimizden
Bu ekmek ve gül türküleri
Ve yineliyoruz hep bir ağızdan
'Ekmek ve gül! Ekmek ve gül!'
James Oppenheim
-----------------------------------------------------------------
SEN BU İŞİN SONUNU
DÜŞÜNMEDİN Mİ?

Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ali Yalçın, 'Bugün itibariyle el değiştiren belediyelerde istifa ettirilen üye sayımız 4 bin 910'a ulaştı' demiş.

41 BİN NASIL 1 MİLYONU AŞTI
Yalçın ayrıca şunları da söylemiş; 'Anayasa, 4688 sayılı uluslararası sözleşmeler, ILO sözleşmeleri sendikal tercihleri teminat altına almıştır. Baskı ve yıldırmalar suçtur. Hoyratlık ve kabadayılık yapanlar bedeline ödeyeceklerdir. Peşini bırakmayacağız' Toplu sözleşmelerde buçuklu zamlara imza atarak, memurların ekonomik anlamda ezilmesini sağlayan Ali Yalçın'a soruyorum; 2002'de 11 hizmet kolunda toplam 41 bin olan üye sayınız nasıl 1 milyonu aşabildi? 'Arap'a ağlamaktan, iktidarı savunmaktan, buçuklu zamlara imza atmaktan başka' ne iş yaptınız da bu üye sayınız arttı? Bu sayının artmasında AK Parti'ye 'yandaşlık yapmanın ve iktidar desteğini arkanıza almanızın' payı yok mu? Sendikal anlamda 'baskı ve tehditle kimlerin üye elde ettiğini' tüm Türkiye'de çalışan memurlar biliyor. 'Sendikandan istifa et, bize üye ol seni köyden şehire getiririz. Seni müdür yaparız. Bize üye ol, seni memur, şef, okul, kurum müdürü yaparız. Bize üye olmazsan sana yöneticilik yaptırmayız. Seni ilçeye, köye süreriz' diyenler kimler? Sayın Yalçın bu konuda 'kendinizi zeki Türk milletini aptal yerine' koyamazsınız.

İĞNE BATINCA
AĞLIYORLAR
İstifa eden üyeler konusunda en son konuşacak Memur-Sen ve Genel Başkanı Ali Yalçın'dır. Ancak Memur-Sen ve Ali Yalçın korkmamalı. Çünkü diğer sendikalar vicdanlıdır. Sizin 'yaptığınız baskı ve zulmün onda birini' yapmazlar. Onlar sizin yıllarca görmezden geldiğiniz 'adalet, liyakat kavramları nedir', çok iyi bilirler. 17 yıldır 'herkese çuvaldız batıranların, kendilerine iğne battığında' Cumhurbaşkanına ve iktidar partisi yetkililerine 'ağlamaları onların nasıl bir sendikacılık anlayışına sahip olduğunu tüm çıplaklığıyla' gözler önüne seriyor. 'Alçaklara kar yağıyor üşümedin mi sen bu işin sonunu düşünmedin mi?' şarkı sözünde olduğu gibi 17 yıldır yaptığınız haksızlıkların tabiki bir karşılığı olacak. Atalarımız boşuna dememiş; 'Rüzgar eken fırtına biçer' diye. Ali Yalçın ILO sözleşmesine de atıfta bulunmuş. Peki ILO Memur-Sen ile ilgili ne düşünüyor? ILO diyor ki; 'Memur-Sen'in, hızla artan üye sayısı, hükümet politikalarına verdiği destek, sendika hak ihlalleri ve kamu sektöründeki kitlesel işten çıkarmalara sessiz kalması dikkate alınarak gerçek ve bağımsız bir sendika değildir.' Demek ki sizin sendikacılık yapmadığınızı sadece Türkiye'deki emekçiler değil, tüm dünya biliyormuş(!)

-----------------------------------------------------------------
NOSTALJİ
BAYKAL'A TEBRİK ZİYARETİ

19 yıl önce. Yıl 2000. Deniz Baykal 18 Nisan 1999 seçimlerinde CHP Genel Başkanlığını bırakmıştı. 30 Eylül 2000 tarihinde yapılan Kongrede tekrar aday olan Baykal seçimi kazanarak CHP Genel Başkanlığına geri döndü. Dönemin İl Başkanı Sevgi Akmen, Merkez İlçe Başkanı İbrahim Arslan, Merkez İlçe Saymanı Salim Erginyer, Merkez İlçe Yöneticileri Gazi Çelik, İsmail Polat ve Mehmet Barış Ankara'ya giderek, Baykal'ı tebrik ettiler. Eskişehirli Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi'de hemşerilerinin ziyaretinde yer aldı.
------------------------------------------------------------
FOTO ŞAKA

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Tuğrul Bey, AK Parti'ye giderek babanın kurduğu partiye çok yanlış yaptın.
AK Parti Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş: Siz AK Parti her sıkıştığında destek olurken, yanlış yapmadınız da ben mi yaptım?
-----------------------------------------------
FIKRA
DÜŞÜNE DÜŞÜNE

Bölgelerarası folklor yarışması düzenlenmiş.
Finale, Karadeniz horon ekibiyle Ege Zeybek ekipleri kalmış. Ve yarışmayı, Zeybekler kazanmış. Karadenizliler duruma çok bozulmuş.
Temel yenilginin nedenini açıklarken
- Biz oynarken çok acele ettik
demiş:
- Keşke biz de Zeybekler gibi düşüne düşüne oynasaydık....