Dün Sabah cep telefonumdan arandım:
– Burası … sigorta KURUMU. Muzaffer Candaner ile mi görüşüyoruz?
+ Evet.
– Size vereceğim bilgiler doğru ise lütfen onaylayınız. Dediler.
Sonra, tek-tek : Adresimi, doğum tarihimi, ev telefon numaramı, medeni halimi, emekli olduğumu ve (en önemlisi) kimlik numaramı kendiler söylediler; doğru olduğu için de benden de EVET cevabını aldılar.
– Şu anda kullandığınız kredi kartı X bankasına ait.
+ (O da doğru) Evet de bütün bunları niçin soruyorsunuz?
– Bakın, anlaşıldığı gibi bütün bilgileriniz doğru. Biz bunları size bir poliçeden okuyoruz. İki yıl önce, iki yıllık bir kaza sigortası yaptırmışsınız. Binlercesinde olduğu gibi; İlk yılı kampanya idi. İkinci yılın primini (geçtiğimiz yıldan bahsediyor) ödememişsiniz. Tutarı X kadar. Şimdi bize biraz önce bahsettiğimiz kredi kartınızın numarasını verin. Tahsilat yapacağız.
– Peki. Ancak bu defa benim size bir sorum olacak: Emekli olduğumu söylediniz. Nereden emekli olduğumu biliyor musunuz?
+ HAYIR.
– Ben emekli Cumhuriyet Başsavcısıyım. Kart numaramı istiyordunuz. Buna gerek yok, siz bana tam firma unvanınızı ve açık adresinizi veriniz.
+ (Cılız bir sesle) Neden?
– Bulunduğunuz şehrin emniyet müdürüne telefon edip, Mali Şube ve Dolandırıcılık Masasından bir karma ekibin adresinize gelmesini sağlayacağım. Onlara banka hesap numaranızı verin de havale çıkartayım.
– Önce 'GURK' diye bir yutkunma sesi geldi. Sonra sessizlik. Sonra telefon kapandı.
Bu olay Emekli bir Başsavcımızın başına geliyor. Son günlerde artan dolandırıcılık örneklerinden sadece bir tanesi o nedenle bu konuyu sizinle paylaşmak gereği duydum Allah'tan bu olayda aranan kişi hukuk adamı çıkmış. Ancak o kadar fazla insanımız bu metodla mağdur olmaya başladıki insanın artık yeter diyesi geliyor. Sahte sigorta şirketi mi ararsınız? Sahte finansçılar mı ararsınız? Sahte banka numaraları mı ararsınız hepsi var dolandıran dolandırana! Burada önemli olan ve dikkat çekilmesi gereken nokta ise bu dolandırıcılar sizin bizim hepimizin bilgilerine nasıl bu kadar kolay ulaşabiliyor? Güvenerek bilgilerimizi paylaştığımız bazı devlet kurumları, bankalar vb. aslında güvenilir değiller mi?
Düşünsenize karşıdan arayan şahsiyet nerdeyse yedi sülalenizi sayıp kredi borçlarınıza kadar açıklama yapıp arkasından borcunuz var deyince ne yaparsınız? Saf ve bakir insanların kanmama ihtimali yok.
Bu adamlar bu kadar bilgiye nasıl sahip oluyorlar şaşılacak iş! Ancak yaşadığımız şaşkınlık bir yana yaşanan bu dolandırıcılık yöntemleri şunu gösteriyor ki; bilgi güvenliğimiz yok! Demek ki bir yerlerde bir denetleme bir kontrol açığı söz konusu ve her an bu açıktan da mağdur olabilecek bir kitle söz konusu! Hem yetkililer hem bizler daha büyük mağduriyetler yaşayabiliriz. Aman dikkat!...